Medya, insanların birbirleri ile iletişimini sağlayan gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi basın ve yayın organlarının tamamına verilen isimdir.
Medya tarihi ise neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahiptir. Bunu ise geçmişten günümüze kadar kalmış ve varlığını hala devam ettiren birçok arkeolojik kazı sonrasında bulunmuş kalıntıların üzerinde yazan yazılarda görmekteyiz. İlk medya organları ise tahmin edileceği üzere Eski Mısır’da ortaya çıkmıştır. Eski Mısır tarihinde yer alan bazı yazıtlarda o dönemlerde var olan ülkenin resmi bir gazetesinin olduğun söylenmektedir. Bununla birlikte, Roma tarihinde de görülen resmî gazete MÖ 59 yılına ait olan “Acta Diurna” resmî gazetesi olarak parşömenlerde yerini almaktadır. Bu bahsedilen gazeteler genellikle devlet divanında alınan kararların halka duyurulması için kullanılmaktaydı. Genellikle filmlere de konu olan bu durumda bir okuyucu ipek üzerine yazılmış olan bu yazıları bir meydanda açar ve meydana toplanan halk sakinlerine okurdu. Bu sayede halk ise devletlerin verdikleri kararlardan ve yeni çıkacak olan yasalardan haberdar olarak bu duruma göre davranırlardı. İlk medya organlarının ortaya çıkışı bütün bu bahsedilenler sonucunda insanları bilgilendirmek amacıyla kullanılmıştır.
15.Yüzyıla gelindiğinde ise medya tarihi açısından son derece dönemeçli olan bir döneme girilmiş oldu. Johannes Gutenberg tarafından 1448 yılında icat edilen matbaa medya tarihini son derece etkilemiş ve bu teknolojik gelişim ile birlikte medya organları çağ atlamıştır. Matbaa ile birlikte el ile dizilebilen harflerle basım tekniğine geçen medya organları 15. Yüzyılın sonlarına doğru bu tekniği tam olarak benimsemiş ve neredeyse Avrupa’nın tamamına yayılmış durumdaydı. Daha sonraki dönemde ise son derece önemli bir gelişme meydana geldi ve bu gelişme medya tarihini bir üst seviyeye taşıdı. Guglielmo Marconi tarafından 1898 yılında radyonun icadı ile birlikte artık medya organları yazılı olarak kalmak dışında sesli olarak da faaliyet gösterebilecekti. Frekanslar üzerinden iletişim sağlayan radyo önceleri askeri alanda bir kullanıma tabii oldu ve daha sonraki dönemde ise halka sunularak birçok insanın evine girmeyi başardı. Radyonun icadından sonra ise medya tarihi için son derece önemli bir diğer gelişme ise televizyonun icat edilmesiydi. Televizyon 1924 yılında John Logie Baird tarafından icat edildi. Televizyonun icadı medya tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu icat her şeyin değişmesine sebebiyet vermiştir. Artık medya alanında sadece yazı ya da ses değil aynı zamanda görüntü da olacaktır ve bu durum ise bütün insanlar tarafından oldukça meraklı bir şekilde karşılanmıştır.
Bütün bu gelişmelerin ardından ise medya yani gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi araçlar, kendi içerisinde gelişmeye her an devam etmişlerdir. Dönem şartlarına uygun bir şekilde yaşanan bütün teknolojik gelişmelerden nasibini alan medya sektörü her an gelişimini devam ettirmektedir. Bununla birlikte medya sektörünün asıl çağ atlamasına sebep olan olay ise internetin ortaya çıkışıdır. İnternetin ortaya çıkışı bütün dünyayı kökten bir şekilde değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Bu değişim ve dönüşümden medya da payını almış ve internet sayesinde son derece büyük bir gelişime imza atmayı başarmıştır. Günümüze geldikçe internetin yaygınlaşması ve neredeyse her eve girmiş olması ise medya için son derece yararlı bir şey olmuştur. Her ne kadar basılı yayın organlarını ve televizyon ve radyoyu arka planda bırakan bir gelişme olsa da internetin ortaya çıkışı ile dijitalleşen dünyada insanlar internet üzerinden bir şekilde medyanın haber verme ve buna dayalı birçok görevi yapmasına olanak vermiştir.