Eski bakanlarımızdan Hasan Celal Güzel vefat etti. Allah rahmet eylesin.

73 yıllık hayatına baktığımızda hasan beyin, ülkemize hizmet ettiğini ve buna da birçok kişinin şahit olduğunu görüyoruz.

Abdurrahman Dilipak’ın paylaştığı ve 5 yıl önce Hasan Celal Güzel’in kendini yazdığı, köşe yazısından paylaşımda bulunarak onun örnekliğini hatırlatmak istiyorum.

Yazının başlığı “MEĞER BEN NE ENAYİYMİŞİM”

Yaptığım enayiliklerin haddi hesabı yoktur... Meselâ, bendeniz milletvekiliyken -birkaç zarurî toplantı dışında- Meclis lokantasında yemek yemezdim. Zira burada çalışanlar kamu personeliydi ve çok ucuz olan yemekler milletin kesesinden sübvanse ediliyordu. Sonra, çok beğendiğim halde, aynı gerekçelerle TBMM Sigarası da içmedim. Ceplerim şıkır şıkır metal jetonlarla dolu olarak dolaşır, özel görüşmelerimi kulisteki ankesörlü telefonlarla yapardım. O zaman 'beleş' cep telefonlarımız da yoktu.

Hiçbir hediyeyi kabul etmez; ya reddeder veya demirbaşa kaydettirerek devlete intikal ettirirdim. Yıllarca üst düzey yöneticilik, müsteşarlık, bakanlık yaptım; hâlen evimde bu dönemlere ait -bronz plaketler dışındatek bir hatıra eşya göremezsiniz.

Benim anladığım manada siyasete 'Zengin girilir, fakir çıkılır'. Biz enayiler, devlet hizmetini ve siyaseti böyle anlıyoruz. Siyasî hayatımda önüme çıkan yüzlerce fırsatı teperek mal mülk edinmedim. Bilâkis, ANAP'taki Genel Başkanlık mücadelesinde, Bond çantalarda getirilen paraları reddederek, eşimin SSK kredisiyle aldığı Oran'daki daireyi; YDP'nin kuruluşunda da babamdan kalan Malatya'daki ev ile dedemden kalan Gaziantep'teki evin bana düşen hisselerini harcadım.

Bu arada, eşimin uzmanlığıyla ve alın teriyle hak ettiği 'Vakıflar Genel Müdürü' olarak tayin kararnamesini, nasıl engellediğimi de unutmayayım.

Sadece bununla kalsa neyse... ANAP döneminde, şiddetle muhalefetime rağmen çıkarılan 'kıyak emekliliği' reddedip tek maaşa devam ettim. Bu haksız uygulama hâlen devam ediyor. Başbakanlık Müsteşarı'yken, milletvekili maaşlarının buna göre ayarlanmasını gerekçe göstererek kendim için sözleşme yapmadım ve üç yıl müddetle emrimdeki daire başkanlarından bile daha az maaş aldım.

Meğer ben ne enayiymişim!...

Hasan celal Güzelin vefatından sonra, bazı kesimler,merhumun aldığı bir takım kararlardan dolayı hata yaptığını, hatta onu bu hatasından dolayı cehennemlik olacağını ilan edenler oldu.

İnsan,yaşamında hata yapabilir. Hata insanidir, hata beşeridir.  Hasan celal Güzel’de 73 yıllık yaşamında hata yapmıştır, yapabilir de.

Fakat onun bu örnekliğini, yaptığı hizmetleri görmezden gelmek insafsızlık olacaktır.

Belki de herkes karşısında ki insandan görmek istediğini görüyor ve onu öyle hatırlamak istiyor.

Bizler, Hasan Celal Güzeli, cesur davranışları ve devletin menfaatini kendi nefsinden üstün tutması ile hatırlayacağız. Siyasette Hasan Bey gibi bilinçli insanlara ihtiyacımız olduğunu bilelim.

Keşke tüm kardeşlerimiz de görevlerini hassasiyetle yapabilse. Bu ülkenin gelişimi adaletle, çok çalışmayla ve hakkı sahibine teslim edenlerin elleriyleolacaktır. Dua ile.