Hepimiz için öncelikli ihtiyaçlarımızı gidermek için gıda gibi en önemli kaleme ihtiyaç duyuyoruz. Piyasalarda seçim havasının geçmesi ile beraber az da olsa genel anlamda rahatlık sezilse de ne yazıkki tezgahlara yansımamış gibi görünüyor.
Temel gereksinim ihtiyaçlarına gelen ciddi zamlar sonrası özellikle et fiyatlarındaki artış yüksek boyutlara ulaştı. Nerdeyse çeşidine göre 400-500 TL olan et fiyatları ile birçok ürüne de zam olarak yansıdı. Et ve süt ürünlerine ilk yansımalardan sonra gıda fiyatlarındaki artış oldu. Bir ürüne zam gelmesi diğer ürünlere de yansımakla beraber, o ürünün üretim sürecinden sevkiyat sürecine kadar, arzının az olduğu zamanda ki daha da zamlara neden oluyor. Gaziantep gibi eti seven ve kebap kültürünün hâkim olduğu bir şehirde zamlar genel olarak yansıyor. Eskiden kebap yemek, karın doyurmanın güncel hali ise, şimdilerde kebap ya da baklava yemek ayda yılda bir lüks haline gelmeye başladı. Tarımın ve üreticinin sorunlarına ne kadar kulak verilse ve ne kadar desteklemeler sunulsa da, bazen üretici üretmekten vazgeçiyor, bazen de üretim den market zincirlerine yansıyan süreçte ciddi zamlar olabiliyor. Vatandaşın özellikle son et zamlarından sonra sofrasına daha az et girecek gibi. Yerli üretimin teşviki bu konuda çok önemli ve tabi ki yerli üreticinin desteklemesi de. Zam oranları gıdanın temel ihtiyaç bölümü olan ana ürünlere geldiğinde ne yazık ki diğer ürünlerin maliyet gideri kaynaklı etiketlerine yansıma da fazla sürmüyor. Keşke tamamen yerli üretimle dolsa tezgahlar ve keşke doğru yansıtılsa fiyatlar diyerek mutlu hafta sonları diliyorum .Esen kalın.