UNESCO tarafından 2017 yılında tescillenen beyran, geçmişte sadece beylere ikram edilen bir yemek türü olarak bilinse de 500 yıllık serüveniyle damaklarda eşsiz bir tat bırakmaya devam ediyor. Oldukça zahmetli bir işlemden geçerek sofralarda yerini alan beyran, yaklaşık 9 saat kemik suyunda kaynatılmış et ile hazırlanıp yüksek ateşte pişirilerek dakikalar içerisinde servis ediliyor. Gaziantep kültüründe yaz-kış fark etmeksizin tüketilen beyranın Gastronomi Festivalinde oldukça ilgi gördüğünü belirten beyran ustası Uğur Dertli, “Beyran Geçtiğimiz senelerde Gastronomi Festivali düzenlendiği zaman farklı illerden ve ülkelerden gelen misafirlerimiz çok fazla talep gösterdiler” dedi.

“MİSAFİRLERİMİZ ÇOK FAZLA TALEP GÖSTERDİLER”

Son yıllarda düzenlenen festivallerde yerli ve yabancı misafirlerin odak noktası haline geldiğini söyleyen Beyran Ustası Uğur Dertli, “Beyranın Gaziantep’teki kültürü farklılaştı. Önceden kahvaltıda tüketilirdi. Yaklaşık 15 yıldan beri sabah ve akşam yemeği haline geldi. Son yıllarda ise düzenlenen festivallerle daha da ilgi odağı oldu. Beyran geçtiğimiz senelerde Gastronomi Festivali düzenlendiği zaman farklı illerden ve ülkelerden gelen misafirlerimiz çok fazla talep gösterdiler” şeklinde konuştu.

“TURİSTLER TARAFINDAN YOĞUN İLGİ VAR”

Dertli, zorlu ve meşakkatli serüvenden geçen beyranın turistlerin damak zevkine uygun halde sofralara sunulan beyran'ın, “İçerisinde kullandığımız et 9 saat kemik suyunda haşlanıyor. İçerisinde kırmızıbiber karabiber, sarımsak ve limon kullanıyoruz. Beyrana vatandaşlar ve turistler tarafından yoğun ilgi var. İlk kez tüketen insanlar yemeğin acı olduğunu iletiyor ve daha az acılı olsun istiyorlar. Biz de isteklerine göre yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÇOK ZAHMETLİ VE EMEK İSTEYEN BİR YEMEKTİR”

Yerli ve yabancı misafirler tarafından çorba olarak bilinen beyranın çorba değil de zahmetli ve meşakatli bir yemek olduğunu belirten beyran ustası Dertli, “Dışarıdan gelen vatandaşlarımızın talebi bu yönde orada aşırı yoğunluktan dolayı rahat ettiremiyoruz ama kendi restoranlarımızda ağırladığımız da daha memnun kalıyorlar. Geçen yıla oranla tabi ki fiyat farkı var. Kullanılan ürünlere yüzde 300’e oranla zam var. Geçen yıl beyranın fiyatı 75 TL’ydi şimdi ise 115 TL’dir. Beyrana koyduğumuz eti, kemik suyu, işçiliğini hesap edersek şuan 115 TL 2-3 tane simit parası oluyor. Dışarıdan gelen misafirlerimize özellikle beyranı tadın diye tavsiye ediyoruz. Çünkü gerçekten kültürümüz ve yöresel olarak ön plana çıkmış bir yemek oldu. Hatta dışarıdan gelen misafirlerimiz çorba diyor bu kati çorba değildir. Bu yemektir. Çok zahmetli ve emekli bir yemektir” diye konuştu.

Editör: Ahmet Yavuz