Fay hattını takip ederek depremzedelere yönelik çalışmalarını sürdüren ekip, 6 Şubat 2025'te sahada yaptığı incelemelerde, durumun teknik sorunların ötesine geçtiğini ve sosyal ile ekonomik boyutların daha fazla önem kazandığını gözlemledi. Bu tespitlerin ardından, deprem sonrası yapılan çalışmaların yalnızca teknik araştırmalarla sınırlı kalmaması gerektiği, sosyal ve ekonomi bilimlerinin de sahada aktif rol almasının önemi vurgulandı. 2024 yılının Şubat ayında gerçekleştirilen Deprem Zirvesi'nde de dile getirilen bu yaklaşım, depremin sadece teknik bir konu olmanın ötesinde, ekonomik, eğitim, sosyal ve hukuki boyutları olan bir fenomon olduğunu gösterdi. Deprem sonrası toplumların normal yaşantılarına dönmesi için sosyal bilimlere duyulan ihtiyacın daha da belirginleştiği ifade edildi. Eğitimin ise, her aşamada temel bir gereklilik olarak ön plana çıktığı belirtildi.
30 KİŞİLİK EKİP GÖNÜLLÜ OLARAK GÖREV ALDI
Deprem mühendisliği eğitimini güçlendirmek için müfredatlarını güncelleyerek, deprem konusunda daha iyi yetişmiş mühendisler yetiştirmeyi hedefleyen GAÜN Mühendislik Fakültesi, depremin hemen ardından tüm akademik ve idari kadrodaki İnşaat Mühendisleri, Mimarlar ve Şehir Planlamacılar, koordinasyon altında bir araya gelerek, sahada hem yargı organlarına hem de diğer devlet kurumlarına bilgi ve teknik destek sundu. Kendileri de depremzede olan yaklaşık 30 kişilik ekip, ailelerini ve acılarını geride bırakıp, gönüllü olarak görev aldı.
ÖNEMLİ PROJELER HAYATA GEÇİRİLDİ
Geçen iki yıl içerisinde, GAÜN Deprem Koordinasyon Birimi, yargı ve devlet kurumlarına hizmet sunmaya devam etti. Türkiye’de depremle ilgili yargı davalarına en çok teknik destek sağlayan GAÜN ekibi, binin üzerinde dosyaya teknik destek verirken, TÜBİTAK destekli projelerle de deprem konusunda bilimsel araştırmalar yapmayı sürdürdü. Bu kapsamda, "Kahramanmaraş il Merkezinde Yer Alan Zeminlerin Deprem Etkisi Altındaki Davranışının Arazi ve Laboratuvar Çalışmalarıyla İncelenmesi" başlıklı TÜBİTAK 1001 projesi ve "Zemin Davranışlarının Deprem Zararlarının Azaltılmasındaki Rolü: Gaziantep-Kahramanmaraş İlleri" başlıklı AFAD/UDAP destekli projeler gibi önemli projeler hayata geçirildi.
Ayrıca, "Tarihi Yapıların 3B Sonlu Eleman Deprem Performans Analizi İçin Çok Boyutlu Veri Entegrasyonunu Temel Alan Yeni Bir Makro-Modelleme Yöntemi" başlıklı bir TÜBİTAK 1001 projesi de başarılı bir şekilde tamamlandı ve bu süreçte birçok bilimsel makale de yayımlandı.
