Gün geçmiyor ki sosyal medyada ülkemize sığınan, daha doğrusu Türkiye'in kapılarını açarak içeri aldığı dindaşlarımız için kötüleme-aşağılama kampanyaları yapılmasın...
*
Ancak tüm bunlara rağmen Türk milletinin feraseti bir kaç aklı evvelin Suriyeliler hakkında negatif algı yaratmak istemelerine pirim vermedi ve tüm ajitasyon girişimlerine rağmen Suriyeli düşmanlığına itibar etmedi.
*
Gelelim asıl konuya: Suriye'yi parçalayarak bölgede kukla bir devlet kurmak isteyenler önce "Irak-Şam İslam Deveti" (IŞİD) adındaki terör örgütünü ortaya salarak küresel deşhet yarattılar, sonra da IŞİD'i yok edeceğiz diye bölgeye gelip yerleştiler.
*
Eğer Esed Erdoğan'ı dinleyip Suriye'de demokratik bir sisteme razı olsaydı milyonlarca insan canından ve vatanından olmazdı. Ancak Esed'in, daha doğrusu Baas rejiminin Suriye halkı üzerinde zorbalıkla otorite kurmaya devam etmesi Suriye üzerine kurulan bombanın patlamasına neden oldu; zaten İsrail-İngiliz ve ABD'in istediği de tam buydu...
*
Hatırlarsınız, "Türkiye Kobani'de IŞİD'de yardım ediyor, silah gönderiyor" diye ortalığı velveleye verenler yaptıkları çağrı ile 6-7 Ekim 2014'te 35 ilimizde halkı sokağa dökmüş 31 vatandaşımızın ölümüne sebep olmuşlardı.
*
Tüm bunlara karşılık Türkiye asla paniğe kapılmadan süreci doğru yöneterek bu güne geldi. Peki bu günün önemi nedir?
Eğer Türkiye Suriyelilere ev sahipliği yapmasaydı Carabulus'a, Azez'e, Bab'a ve Afrin'e girip önlem alamayacaktı dolayısıyla bu gün 911 km sınırımız boyunca terör devam edecekti.
*
Suriye'ye girmek için elinde hiç bir bahanesi olmayacaktı, burnumuzun dibinde İsrail-İngiliz ve ABD destekli bir PKK terör devleti kurulacak ve bu sözde devlet kuzey ırakla birleşerek önümüzdeki yüzyılda kabusumuz olacaktı...
*
Haydi Türkiye yolun açık olsun!