Toplantıda Gaziantep İl Kadın Kollarının yansıra Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Kilis, Mardin, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa İl Kadın Kolları Başkanları ve yöneticileri de hazır bulundu. 31 Mart 2019 Yerel Yönetimler seçimlerinde izlenilecek yol haritasının konuşulduğu ve kadınların güncel sorunlarının dile getirildiği toplantıda konuşan CHP Kadın kolları Genel Başkanı Fatma Köse şu ifadelere yer verdi.

“Türkiye, bugün bir parti devletiyle yönetiliyor. Milletimizin barış içinde, bir arada yaşama arzusu, korku ve karamsarlık iklimine teslim edildi. Cumhuriyetin özgür yurttaşları yerine, parti devletinin itaatkâr kitleleri yaratılmak isteniyor.

Yoksulluk her geçen gün artarken, iktidar sahipleri doğal kaynaklarımızı ve kamu olanaklarını adaletsizce yandaşlarına dağıtıyor.

Halkımızın karakteriyle bağdaşmayan tek parti devleti, milletimizin ortak aklını ve ortak vicdanını hiçe sayıyor, irade ve geleceğini ipotek altına almaya çalışıyor.

Bütün bu nedenlerden dolayı önümüzdeki yerel seçimler büyük önem taşıyor. Halk iradesini temsil eden değil, yerelde de tek adamın iradesini güçlendirecek bir seçim yapmak istiyorlar.

Tek adam rejimi ve şahsileşmiş parti devletinin, tüm yurttaşlarımızı kucaklamayan, ortak bir paydada buluşturmayan anlayışına karşı; yerellerden başlayarak tüm yurttaşların temsil edildiği, ortak aklın ve ortak vicdanın yansıtıldığı, kadının yok sayılmadığı halkın iktidarını kurmalıyız.

Kadına, çocuğa yönelik şiddet, taciz cinsel istismar ve ihmal vakalarının sayısı her geçen gün artıyor. Yerellerden güçlenerek, şiddetin, tacizin, cinayetlerin önüne geçelim.

Kadına yönelik şiddete karşı “sıfır tolerans” anlayışıyla hareket ederek, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine son vermek için daha güçlü mücadele etmeliyiz.

Çoğulculuğu ortadan kaldıran baskıcı ve tekçi iktidar anlayışının ürünü tüm uygulamaları sonlandıracak, ülkemizi sürüklenmek istenen karanlıktan kurtaracak en büyük güç biz kadınlarda.

Bugün kadınların durumuna baktığımızda neden daha da çok mücadele etmemiz gerektiğini çok açık görüyoruz.

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar kadınlara tarihi sorumluluk yüklüyor. Çünkü bu memleketi; sorun çözme ve yönetme kapasitesini tamamen yitirmiş; sorun çözmeyen, aksine sorun üreten bir iktidar yönetiyor.

Yönetemeyen bu yapı, aynı zamanda:

✓ Hukuku tarumar ederek bir rant düzeni kurduğu için bir gün bile iktidarı yitirmeyi göze almaz, iktidara mecbur durumda,

✓ Üstelik iktidar partisini vesayet altına almış bir kişi, siyasi sistemi felç etmek pahasına “tek adam” olmak derdinde.

Peki yönetme kapasitesini yitirmiş; toplumsal, ekonomik tüm reçeteleri miladını doldurmuş bir yapı, aynı zamanda iktidara mecbursa ne yapar? Bunun cevabı dünya siyasi tarihi boyunca hep aynı olmuştur!

✓Kimlikler üzerinden çatışma çıkarır.

✓Toplumu böler, ayrıştırır.

Ve artık siyaseten hiçbir şey veremediği kitleleri “kimlikler” ve “değerler” üzerinden ayrıştırarakotoriterleşir!

Bu tür kimlik politikalarına sarılan ve toplumu tekçi bir anlayışla tasarlamaya kalkan otoriter rejimlerin ilk hedefi her zaman kadının yaşamı ve kadının bedeni olur!

Nitekim günümüzde kadına biçilen rollere tanıklık ediyoruz.

Otoriterliğin en büyük dayanaklarından biri kadının yaşamına, kadının kimliğine, kadının nasıl eğitileceğine dair çizilen kalıplarda saklıdır. Buna dur demek ve bunu yıkmak ancak kadın siyasetiyle mümkün! Haklarımız için mücadele edeceğiz.

Türkiye’de kadın hareketi AKP dönemini aşmak, bu eril iktidar dilini ve zihniyetini yıkmak  zorundadır. O nedenle kadınlar örgütlenerek güçlerini birleştirmek zorundadır.

Demokrasi mücadelesine yapılacak en büyük katkı kadının özgürleşmesidir.

Kadın bedeni ve yaşamı üzerine kurulan hegemonyayı kırmak için yeni bir siyaset hattı benimsememiz gerekiyor. Onlar düşmanlaştırıcı, ötekileştirici bir dil ile iktidarlarını tahkim ediyor. Bu dile karşı biz kadının sevgi ve saygı dolu dilini koyacağız. Kimseyi ayırmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz, düşmanlaştırmayacağız.

Kadınların sorunları ortaktır, ortak sorunlarımıza hepimizi kapsayan çözümler bulacağız, hep birlikte Türkiye’yi bu sıkışmışlıktan çıkartacağız.

Özgürlük istiyoruz, eşitlik istiyoruz ve adalet istiyoruz.

Hepsini kazanacağız.” ifadelerine yer verdi.

BÜLTEN