Türkiye'deki Yeni Nesil Mafya: Kimdir ve Nasıl Bir Tehdit Oluşturuyor?
Son yıllarda Türkiye'de medyanın sık sık gündemine gelen "yeni nesil mafya" yapılanmaları, sosyal medya kullanımından genç üyelerinin düşük yaş ortalamasına kadar geleneksel suç örgütlerinden oldukça farklı özellikler sergiliyor. Barış Boyun liderliğindeki organize suç örgütü ve buna benzer yapılanmalar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede detaylıca ele alınıyor. Bu grupların semt semt, sokak sokak örgütlenerek özellikle genç kitleleri hedef aldıkları belirtiliyor.
Mahalle Çeteleri: Taşeronluktan Ülke Çapında Büyüyen Yapılar
Yeni nesil mafyaların ilk adımlarını mahalle çeteliği ile attığı ve zamanla bilinen yer altı gruplarına taşeronluk yaparak büyüdükleri görülüyor. İddianamede bu tür grupların özellikle gelir düzeyi düşük semtlerde ortaya çıktığı ve hızla büyüyerek ülke çapında bir tehdit haline geldikleri aktarılıyor. Aralarındaki geçirgenlik ve taraf değiştirme alışkanlıkları, geleneksel mafya anlayışından farklı bir yapı sergiliyor. Bu gruplar arasında sık sık yaşanan çatışmalar ise şehir içi güvenliği tehlikeye atıyor.
Z Kuşağı Mafyası: Omerta Kuralı Artık Yok
Emekli emniyet müdürü Haydar Özdemir, bu grupları "Z kuşağı mafyası" olarak tanımlıyor. Özdemir’e göre bu gruplar, eski mafya anlayışının aksine "omerta" (suskunluk) kuralını benimsemiyor ve sosyal medya platformları üzerinden rahatlıkla birbirleriyle iletişime geçebiliyor. Özellikle TikTok gibi platformlarda grupların birbirine hakaret ettiği, tehditler savurduğu ve suçu adeta "normalleştirdiği" gözlemleniyor.
Genç Suçluların Artan Rolü ve Suç Yaşının Düşmesi
Yeni nesil mafyaların üyeleri genellikle 15-20 yaşlarındaki gençlerden oluşuyor. Barış Boyun grubunun üyeleri arasına katılan gençlerin, "kamikaze dronları" gibi kullanıldığı iddianamede belirtiliyor. 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti'nin polis memuru Şeyda Yılmaz’ı öldürmesi de bu yapının çocuk suçlulara dayandığının en somut örneklerinden biri. Geçti’nin henüz 18 yaşından küçükken birçok suç işlediği biliniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olaylar son yıllarda ciddi artış gösterdi. Bu çocukların bir kısmı suça sürüklenirken, diğerleri ise mağdur ya da bilgisine başvurulmak üzere güvenlik güçlerine teslim ediliyor.
Sosyal Medyanın Suç Örgütleri Üzerindeki Etkisi
Yeni nesil suç örgütleri, sosyal medya platformlarını aktif olarak kullanarak gençleri kendilerine çekmeye çalışıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, bu grupların sosyal medyada düzenli video içerikleri paylaştıkları ve bu sayede suça meyilli gençleri örgütleyerek saflarına kattıkları belirtiliyor. Özellikle TikTok gibi platformlarda yapılan paylaşımların, suç örgütlerine katılımı cazip hale getirdiği görülüyor.
Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay, bu grupların sosyal medyayı hem yeni üyeler toplamak hem de rakiplerini itibarsızlaştırmak için kullandığını belirtiyor. Özellikle gençler, suç örgütlerinin sosyal medyada oluşturduğu güç ve statü sembollerine ilgi duyuyor ve bu da suça yönelimi artırıyor.
Diziler ve Oyunlar: Suçu Normalleştiren Faktörler
Yeni nesil mafya üyelerinin, internet tabanlı dizilerden ve bilgisayar oyunlarından etkilenerek suç dünyasına adım attıkları iddia ediliyor. Bu yapımlar, suç dünyasını "kahramanlık" ve "adalet dağıtıcılık" anlatılarıyla cazip hale getiriyor. Dizilerdeki karakterler, özellikle ekonomik olarak zorlanan gençlere bir çıkış yolu sunuyor gibi gösteriliyor. Bu durum, gençlerin suç örgütlerine katılımını kolaylaştırıyor.
Uyuşturucu Ticareti ve Kaçak Bahis: Gelir Kaynakları
Uyuşturucu madde imal ve ticareti, bu grupların en önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. İddianamede, Barış Boyun grubunun uyuşturucu ticaretini yönlendiren kişilerin, genellikle uyuşturucu bağımlısı gençleri kullanarak bu faaliyetleri yürüttükleri belirtiliyor. Bu gençlere uyuşturucu madde karşılığında gasp, tehdit ve yaralama gibi suçlar işletiliyor. Kaçak bahis de bu grupların gelir kaynakları arasında önemli bir yer tutuyor.
Mücadele Yolları: Sadece Polisiye Tedbirler Yeterli mi?
Suç örgütlerine yönelik operasyonlarda ele geçirilip daha sonra polis tarafından kullanılan lüks araçlar
Uzmanlar, yeni nesil suç örgütleriyle mücadelede sadece polisiye tedbirlerin yeterli olmayacağını belirtiyor. Emekli emniyet müdürü Haydar Özdemir, bu mücadelede sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca eğitim sisteminin iyileştirilmesi ve mesleki eğitimin cazip hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Prof. Dr. Oğuz Polat ise cezaların caydırıcılığının artırılmasının önemine dikkat çekiyor. Suç işleyen çocukların ıslah edilmesi için özel yöntemlerin geliştirilmesi gerektiğini belirten Polat, mevcut sistemin çocukları yetişkin suçlularla bir araya getirerek suça daha fazla sürüklediğini ifade ediyor.
Özetle Türkiye’deki yeni nesil suç örgütleri, özellikle gençleri hedef alarak sosyal medya aracılığıyla hızla büyüyen ve tehlikeli bir yapıya dönüşüyor. Geleneksel mafya yapılarından farklı olarak, bu gruplar sosyal medyayı aktif şekilde kullanarak güç kazanıyor. Ancak uzmanlar, bu tehlikeli yapıların sadece polisiye tedbirlerle önlenemeyeceği görüşünde. Eğitim sisteminin ve sosyo-ekonomik yapının güçlendirilmesi, bu mücadelede önemli adımlar olarak öne çıkıyor.