Raporda, Yesemek'in sulama göleti projesi nedeniyle risk altında olduğu, projenin durdurulması gerektiği ve bu zamana kadar yapılan çalışmaların rehabilitasyon ile tersine çevrilmesi gerektiği bildirildi.

Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi'nin 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan soruşturma başlatıldığı ve tarihi dokusuna zarar verdiği gerekçesiyle sulama kanalı inşaatının akıbetini belirleyecek kararı Gaziantep 2. İdare Mahkemesi iptal etti.

“CEVAPLARDA HUKUKA AYKIRILIKLAR VARDI, BUNU YARGIYA TAŞIDIK”

Mahkeme sürecinde arkeolojik alanda çalışmaların durdurulduğuna dikkat çeken Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Bayrak, "Yesemek’te yapılan gölet ile ilgili Yesemek’teki arkeolojik eserlerin zarar gördüğünü ve bunun 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan soruşturma başlatılmasını talep ettik. Gerek bakanlık ve yerel yönetimle bu konuları çeşitli vasıtalarla tartıştık ve anlattık. Yazışmalarda ve verilen cevaplarda hukuka aykırılıklar vardı. Bunu yargıya taşıdık. Bir takım kuruluşlar, İslahiye’de bu yapılacak olan gölettin sulama amacıyla kullanılacağını beyan etmişlerdi. Bizde ona İslahiye su kanalları tamamlanırsa bu gölette ve Yesemek’e zararı olmasın dedik" dedi.

“MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERDİ”

“Gaziantep Kent Konseyi tarafından Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi'nin tarihi dokusuna zarar verdiği gerekçesiyle sulama kanalı inşaatının durdurulmasına ilişkin Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nde açılan dava geçtiğimiz gün sonuçlanmıştır.” diyerek sözlerine başlayan Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Samet Bayrak, “Gaziantep Kent Konseyi olarak, Yesemek’te arkeolojik eserlere zarar verilmesi hakkında alınan duyumlar üzerine Gaziantep Kent Konseyi yürütme kurulu 12 Ağustos 2020 tarihinde bu konuyu gündeme aldı. Bu konuda komisyon kurulmasına karar verildi. Görevli arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalarda bazı tespitte bulundular. Yesemek komisyonunun üyeleri Yesemek’te yapılan gölet ile ilgili Yesemek’teki arkeolojik eserlerin zarar gördüğünü ve bunun 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan soruşturma başlatılmasını talep ettik. Gerek bakanlık ve yerel yönetimle bu konuları çeşitli vasıtalarla tartıştık ve anlattık. Yazışmalarda ve verilen cevaplarda hukuka aykırılıklar vardı. Bunu yargıya taşıdık. Bir takım kuruluşlar, İslahiye’de bu yapılacak olan gölettin sulama amacıyla kullanılacağını beyan etmişlerdi. Bizde ona İslahiye su kanalları tamamlanırsa bu gölette ve Yesemek’e zararı olmasın dedik. Hangi bilimsel veri, hangi akıl, hangi mantık 1. derece deprem bölgesine ve 1. derece sit alanına gölet yapıyorsunuz. Burası dünyaca koruma altına alınmış bir alan. Ayrıca şehrin idarecilerine bunların hepsini anlattık. Özetle Yesemek’te gölet için yapılmış ve yapılabilecek yanlışlıklardan dönülmelidir. Bölgede bir deprem veya sel gibi bir afet yaşanırsa Yesemek köylülerinin can güvenliğinden kim sorumlu olacaktır. Alanda onlarca kültür varlığı olmasına rağmen 2863 sayılı kanun ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu ilke kararlarına aykırı olarak çalışmalara devam edilmiştir. Suç oluşturan bu durum ile ilgili neden her hangi bir işlem yapılmamış ve suç duyurusunda bulunulmamıştır. Bu sorunun cevabı aranmalıdır. Yesemek ile ilgili Büyükşehir Belediyemizin yürüttüğü UNESCO Kalıcı listeye dahil olma çalışmasının kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini ve bu faaliyetlerin devam etmesini ayrıca DSİ İslahiye bölgemizde sulama kanalları ve borularını tamamlamadığından dolayı sulama yapılamayan 350 bin hektarlık alanın eksikliklerinin bir an önce tamamlanmasını istedik. Tahtaköprü ve İslahiye elimizde olup buradan İslahiye’ye tarımsal alanlara neden su kanalları çekilmiyor da gölet yapılıyor. Bundan sonra biz bu işlemlerin durdurulması için yargıya başvurduk. İdare Mahkemesi bilirkişilerden rapor aldı. Bunlar çeşitli üniversitelerden akademisyenler, arkeologlar tarafından rapor aldılar. Ondan sonra mahkeme şimdilik yürütmeyi durdurma kararı verdi” diye konuştu.

YESEMEK HAKKINDA

Eski Ön Asya’nın bilinen en eski ve en büyük Heykeltıraşlık Atölyesi ve Taş Ocağı olan Yesemek, eşi benzeri olmayan özellikleriyle 2012 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesinde yer aldı. UNESCO Dünya Kültür Mirası kalıcı liste çalışmaları ise 2016 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülerek hız kazandırıldı.

Editör: Ahmet Yavuz