AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Kaspersky, ülkelerin artık yurt dışındaki bulut servislerini kullanmak istemediğini, bunun yerine kendi veri merkezlerini kurma yoluna gittiklerini aktardı.

Kaspersky, "Veri yerelleştirmesi de bu sürecin bir parçası. Kişisel, ekonomik ve endüstriyel verilerin ulusal sınırlar içinde saklanması, küresel düzeyde giderek yaygınlaşan bir eğilim." diyerek, bu iki başlığın siber güvenlikte öne çıkan temel trendler olduğunu vurguladı.

"Türkiye, Orta Doğu ve Latin Amerika'da büyümemiz sürüyor"

Kaspersky, şirketin operasyonlarının da bu gelişmelerden etkilendiğini belirterek, "ABD ve Avrupa gibi bazı bölgelerde zor bir dönem geçiriyoruz. Ancak Orta Doğu, özellikle Türkiye, Rusya ve Latin Amerika gibi pazarlarda istikrarlı ve güçlü bir büyüme sergiliyoruz." diye konuştu.

Zorlayıcı küresel koşullara rağmen yeni ürün ve teknolojilere yatırım yapmaya devam ettiklerini dile getiren Kaspersky, "Bu süreçte büyümemizi sürdürüyoruz. Bir sonraki odak noktamız 'siber bağışıklık' konsepti olacak. Yani tasarım itibarıyla güvenli ve saldırıya kapalı ürünler geliştirmek." değerlendirmesini yaptı.

"Siber dünya bölgelere ayrılıyor"

Kaspersky, ticaret savaşları ve ekonomik yaptırımların etkisiyle ülkelerin artık küresel tedarikçilere bağımlı olmak istemediğini, bunun da siber güvenlik sektöründe yapısal bir dönüşümü beraberinde getirdiğini kaydetti.

Geçmişte dünya genelinde birkaç ABD'li şirketin siber güvenlik hizmeti sunduğunu, şimdi ülkelerin alternatifler aradığını dile getiren Kaspersky, Çin'in tamamen kendi çözümlerine yöneldiğini, siber dünyanın farklı bölgelere ayrıldığını söyledi.

Bu parçalanmanın sadece teknolojik altyapıyla sınırlı kalmadığına dikkati çeken Kaspersky, güvenlik alanındaki uluslararası işbirliğini de olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kaspersky, 2010'lu yıllarda ülkelerin siber polis birimlerinin bilgi paylaşımında bulunduğunu, hatta Interpol'ün Singapur'da bir siber birim kurduğunu aktardı.

Ancak bugün bu işbirliğinin neredeyse tamamen ortadan kalktığını ifade eden Kaspersky, "Eğer Rus hackerlar Batı'yı hedef alırsa veya Çinli hackerlar başka ülkeleri saldırıya uğratırsa, yakalanma ihtimalleri yok. Çünkü ülkeler arasında yasal işbirliği kalmadı." diye konuştu.

Kaspersky, bu durumun saldırganların ülkelerine saldırmaktan kaçınmasına ve uluslararası alanda daha rahat hareket etmesine neden olduğunu söyledi.

Interpol işbirliğiyle 300'den fazla kişi yakalandı

Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, zaman zaman başarılı operasyonların da gerçekleştirildiğini vurgulayan Kaspersky, şöyle devam etti:

"Bu yıl Brezilya'da Interpol işbirliğiyle büyük bir operasyon düzenlendi. Bizim uzmanlarımız da yer aldı ve yaklaşık 80 kişi yakalandı. Benzer bir operasyon Afrika'da yapıldı, burada da 300'den fazla kişi farklı ülkelerde gözaltına alındı."

Kaspersky, genel tabloya bakıldığında, siber tehditlerin her yıl arttığını, kötü amaçlı yazılım sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirtti.

Eugene Kaspersky, "Daha az işbirliği, daha fazla saldırı anlamına geliyor. Bu yüzden içinde bulunduğumuz izolasyon ve ticaret savaşları atmosferinden memnun değilim. Açık bir dünya istiyorum." diye konuştu.

Kaynak: AA