Hepimiz çocuklarımız için en iyisini isteriz. Onların başarılı, mutlu ve kendinden emin bireyler olarak büyümesini hayal ederiz. Ancak, bazen bu iyi niyetli beklentilerimiz farkında olmadan baskıya dönüşebilir ve talepkâr bir ebeveynlik yaklaşımına evrilebilir. Bu durum, çocukların özgüvenlerini, karar verme becerilerini ve bağımsızlıklarını olumsuz etkileyebilir.

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ: KENDİNE GÜVENEMEYEN ÇOCUKLAR

Talepkâr ebeveynler genellikle çocuklarının "mükemmel" olmasını bekler. Bu da çocukların sürekli olarak ebeveynlerinin onayını kazanmak için çabalamasına yol açar. Ancak, her zaman en iyisini yapmaya çalışmak yorucudur ve bazen imkânsızdır. Çocuk, bu yüksek beklentileri karşılayamadığında kendini yetersiz hissedebilir.

Sonuç? "Ben yeterince iyi değilim" düşüncesiyle büyüyen bir birey. Bu özgüven eksikliği, sadece çocukluk yıllarını değil, yetişkinlik dönemini de etkiler. İş hayatında, sosyal ilişkilerde ve hatta kendine dair bakış açısında bu güven eksikliği hissedilir.

KARAR VERME GÜÇLÜĞÜ: SÜREKLİ ONAY BEKLEME HALİ

Talepkâr ebeveynlik, çocukların hata yapma korkusunu artırabilir. Çocuk, bir karar alırken "Ya yanlış yaparsam?" kaygısıyla hareket eder. Bu da inisiyatif alma cesaretini köreltir.Ebeveynlerinin sürekli yönlendirmesiyle büyüyen çocuk, kendi başına karar almakta zorlanır. Yetişkin olduğunda bile önemli kararları alırken sürekli bir başkasının onayına ihtiyaç duyabilir. Bu durum, bağımsız bir birey olmasını engeller ve hayatını kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmesini zorlaştırır.

BAĞIMSIZLIK SORUNLARI: KENDİ AYAKLARININ ÜZERİNDE DURAMAMAK

Ebeveynler çocuklarını koruma içgüdüsüyle sıkça müdahale eder. Ancak, çocuklara hata yapma ve bu hatalarla baş etme alanı tanınmadığında, bağımsızlıklarını geliştirmekte zorlanırlar. Hayatın doğal akışında karşılaşılan zorluklar karşısında nasıl hareket edeceğini bilemeyen bir birey ortaya çıkar. Bu durum, hem özel hem de profesyonel hayatında ciddi zorluklara yol açabilir.

NE YAPABİLİRİZ?

Talepkâr ebeveynlik farkında olmadan yapılan bir davranış olabilir, ancak bu yaklaşımı değiştirmek mümkün. İşte birkaç öneri:

Hataları kucaklayın: Çocuklarınıza hata yapmanın bir öğrenme süreci olduğunu anlatın.

Süreç odaklı olun: Başarıya değil, çabaya odaklanın. "Denemen bile benim için çok değerli" diyerek onları destekleyin.

Onay vermekten öte kabul gösterin: Çocuğunuzun ne yaparsa yapsın sevildiğini hissetmesini sağlayın. Sevgi, performansa bağlı olmamalıdır.

Bağımsızlığı teşvik edin: Çocukların kendi kararlarını almasına izin verin. Yanlış bir karar aldıklarında bile onların yanında olun ve destekleyin.

Unutmayın! Çocuklar hata yaparak, düşerek ve bazen başarısız olarak büyür. Onların hayat yolculuğunda yanlarında bir rehber olmak, onları mükemmel olmaya zorlamaktan çok daha değerlidir. Çünkü çocuklar, mükemmel olmak için değil, sadece kendileri olmak ve sevildiklerini hissetmek için yaşarlar.

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, '' Sevgiyi, desteği ve anlayışı eksik etmeyen bir ebeveynlik anlayışı, özgüvenli, cesur ve bağımsız bireyler yetiştirmenin anahtarıdır.''dedi.

Kaynak: Haber Merkezi