ABD-İsrail ikilisinin önümüzdeki yüz yıl içinde bölgemizde güç dengelerini yeniden kurmak için başlattığı yeni sınırların çizilmesinin ön aşamasıdır. "Arap Baharı" ile başlatılan olaylar Suriye'de niyetini açıkça ortaya koydu.

*

Önce Saddam'ı hallederek Irak'ı istikrarsızlaştırdılar, sonra Kaddafi'yi hallederek Libya'yı Irak'a benzettiler. Mısır'da Sisi'yi iş başına getirdiler. Suudi'lere tehdit ve şantajla baş eğdirdiler. Biz ise 15 Temmuz'da direkten döndük!

*

Şimdi soru şu:

1- ABD-İsrail şer ittifakı Türkiye'nin sahaya inmesiyle planlarından vazgeçerler mi?

2- Vazgeçmeleri için hangi şartların oluşması lazım?

3- Vazgeçmezlerse nerede dururlar?

 

Birincisi, kesinlikle vazgeçmeyeceklerdir, ancak uygulamayı zamana bırakarak Türkiye'yi ekonomik ve askeri anlamda yorgun düşürmeyi deneyeceklerdir.

*

Peki, Türkiye nasıl yorgun düşer?

İçeride siyasi kaos çıkarsa Türkiye kendi başının derdine düşer, mücadele azmi kırılır ve şer ittifakının önü açılır.

*

İkincisi, Rusya-Türkiye-İran ve Irak arsında kurulacak spontane ittifak karşısında, İsrail- Suudi Arabistan- Mısır ve Körfezdeki diğer müttefiklerini devreye sokarak Armagedon (kıyamet savaşı) başlatırlar. Sonunda yenilirler ve bölgede yeni güç dengeleri oluşur, bölge coğrafyası yeniden yapılandırılır.

*

Üçüncüsü, İstediklerinin bir kısmını elde ederler, onunla yetinirler ve (şimdilik) vazgeçerler.

Peki, o istediklerinin bir kısmı nedir?

Fırat'ın doğusu ile Dicle'nin batısı arasında, bizim sınırlarımızın 40-50 km daha güneyindeki zengin yeraltı kaynaklarına sahip Suriye Toprakları ve Yahudilerin rüyası, Arz-ı Mev'ud

*

Türkiye bu üçüncü ihtimali her zaman "B" planı olarak ajandasında bulunduruyor. Ancak tüm bunlara rağmen bölge kısa vadede istikrara kavuşur mu? Geleceği sadece Cenab-ı Allah bilir, ancak görünün o ki her halükarda bize onlarca yıl daha rahat yüzü yoktur... Ne olur?

"Arap Baharı" ile başlatılan olaylar Suriye'de niyetini açıkça ortaya koydu. ABD-İsrail ikilisinin önümüzdeki yüz yıl içinde bölgemizde güç dengelerini yeniden kurmak için başlattığı yeni sınırların çizilmesinin ön aşamasıdır.

*

Önce Saddam'ı hallederek Irak'ı istikrarsızlaştırdılar, sonra Kaddafi'yi hallederek Libya'yı Irak'a benzettiler. Mısır'da Sisi'yi iş başına getirdiler. Suudi'lere tehdit ve santajla baş eğdirdiler. Biz ise 15 Temmuz'da direkten döndük!

*

Şimdi soru şu:

1- ABD-İsrail şer ittifakı Türkiye'nin sahaya inmesiyle planlarından vazgeçerler mi?

2- Vazgeçmeleri için hangi şartların oluşması lazım?

3- Vazgeçmezlerse nerede dururlar?

 

Birincisi, kesinlikle vazgeçmeyeceklerdir, ancak uygulamayı zamana bırakarak Türkiye'yi ekonomik ve askeri anlamda yorgun düşürmeyi deneyeceklerdir.

*

Peki Türkiye nasıl yorgun düşer?

İçeride siyasi kaos çıkarsa Türkiye kendi başının derdine düşer, mücadele azmi kırılır ve şer ittifakının önü açılır.

*

İkincisi, Rusya-Türkiye-İran ve Irak arsında kurulacak spontane ittifak karşısında, İsrail- Suudi Arabistan- Mısır ve Körfezdeki diğer müttefiklerini devreye sokarak Armageddon (kıyamet savaşı) başlatırlar. Sonunda yenilirler ve bölgede yeni güç dengeleri oluşur, bölge coğrafyası yeniden yapılandırılır.

*

Üçüncüsü, İstediklerinin bir kısmını elde ederler, onunla yetinirler ve (şimdilik) vazgeçerler.

Peki o istediklerinin bir kısmı nedir?

Fırat'ın doğusu ile Dicle'nin batısı arasında, bizim sınırlarımızın 40-50 km daha güneyindeki zengin yeraltı kaynaklarına sahip Suriye Toprakları ve Yahudilerin rüyası,Arz-ı Mev'ud

*

Türkiye bu üçüncü ihtimali her zaman "B" planı olarak ajandasında bulunduruyor. Ancak tüm bunlara rağmen bölge kısa vadede istikrara kavuşur mu? Geleceği sadece Cenab-ı Allah bilir, ancak görünün o ki her halükarda bize onlarca yıl daha rahat yüzü yoktur...