Sonbahardan kış mevsimine geçişte, hava sıcaklıkları sık sık değişkenlik gösterebiliyor. Bir gün ısınan hava diğer gün soğuyabiliyor. Bu ani hava değişimi insanların ne giyeceği konusunda kararsızlık yaşamasına neden olurken. Grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların yanı sıra sık değişen hava durumu insan psikolojisini de doğrudan etkiliyor. Özel Ümit Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, son zamanlarda ani bir biçimde değişen hava sıcaklıklarıyla ilgili konuştu. Doktor Oksay, yağışlı ve kapalı havaların çökkün depresif, çok sıcak havaların ise öfkeli hissetmeye yol açabildiğini söyledi.

“KAPALI VE YAĞIŞLI HAVALAR HÜZÜNLÜ RUH HALİNE YOL AÇABİLİR”

Havaların insan psikoloji üzerindeki etkileri hakkında Özel Ümit Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, “Havanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri farklıdır. Sıcak havalar insanlarda öfke artışına yol açabilir. Kapalı ve yağışlı havalar hüzünlü ruh haline yol açabilir. Yağmurlu günlerde iş veriminin, dikkatin, hafızanın arttığı görülüyor. Havanın hızlı değişimi insanda adaptasyonu zorlaştıran bir şey. Güneşli gün sayısının fazlalığı depresyona girmemizi engeller. Güneşli gün daha fazla olan ülkelerde depresyon daha az, yağışın daha fazla olan ülkelerde depresyon fazla görülür. Psikiyatr hastaları da hava değişiminden etkileniyor. Depresyon sonbahar ve kış aylarında gün ışığının azalmasından dolayı daha fazla görülüyor. Genellikle sonbaharda fazla depresyon görürüz. Mani gibi depresyonun tam tersi bipolar iki uçlu duygu durumu bozukluğu bahar ve yaz aylarında duygunun yükselmesiyle birlikte daha çok rastlanılır. İklim değişliği ile ilgili haberler kaygı verici. Gelecekle ilgili hep felaket haberleri veriliyor. Genel olarak kaygımızı artıran şeyler” dedi.

“OLABİLDİĞİNCE SAKİN KALMAK LAZIM”

İklim krizi, mevsim kayması gibi küresel ölçekte yayılan haberlerin de yine insan psikolojisi üzerinde etkilerinin olduğunu belirten Özel Ümit Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay şöyle devam etti:

“Global ısınmanın tam olarak psikolojik etkilerinin ne olduğu, olacağı bilinmiyor. Isı artışının daha fazla öfkeye ve öfke suçuna yol açtığı biliniyor. Uzun yazların daha fazla şiddet içeren bir dünyaya gideceğimizi düşündürmesi beklenebilir bir şey. Mevsimlerin kayması da binlerce yıldır gelen biyolojimizin adaptasyonunu oldukça zorlaştırır düşüncesindeyim. Olabildiğince sakin kalmak lazım. Nefes egzersizleri, kas gevşetme egzersizleri ile kendimizi kaygı ve öfkeyle başa çıkabilecek yöntemleri yeti olarak eklemeye çalışılması lazım.”

Kaynak: İHA