Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan don felaketinin, özellikle meyve ve sebze üretimini büyük ölçüde etkilediğini kaydeden Akıncı, yaşanan mağduriyetin giderilmesi için kamu kurumlarına ve finans kuruluşlarına çağrıda bulundu.
Türkiye’de son üç gün içerisinde (10-11-12 Nisan) 30 yılın en düşük hava sıcaklıklarının kaydedildiğini aktaran Akıncı, “Doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar ülkemizin neredeyse tamamı bu felaketten etkilendi. Üç gün içerisinde son 30 yılın en düşük hava sıcaklıkları kaydedildi ve tarımsal üretim bu durumdan yara aldı” dedi.
Zirai donun özellikle meyve ağaçlarında büyük kayıplar yaşanmasına sebebiyet verdiğini belirten Akıncı, erken çiçek açan ürünlerin soğuk hava nedeniyle zarar gördüğünü söyledi.
Üretimin devamlılığı için üreticilerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Akıncı, bu konuda üreticilerin kamudan ek destekler talep ettiğini ifade etti.
Ziraat Bankası başta olmak üzere bütün bankalardan borçların faizsiz ertelenmesinin talep edildiğini vurgulayan Akıncı, sigorta konusunda ise TARSİM’den özel hassasiyet beklendiğini sözlerine ekledi.
ZİRAİ DONLA MÜCADELEDE BİLİNÇ VE TEKNOLOJİ VURGUSU
Zirai donla mücadelede alınabilecek önlemlere de değinen Akıncı, üreticilerin bu tür afetlere karşı daha hazırlıklı olabilmesi için tarımsal bilinçlenme ve teknolojik yatırımların artırılması gerektiğini dile getirdi.
Akıncı, “Don riskine karşı alınabilecek önlemler arasında rüzgâr makineleri, ısıtıcılı don perdeleri, toprak nemlendirme ve sulama gibi teknik uygulamalar oldukça etkili. Ayrıca, iklim risk haritalarıyla çalışan erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Bu sistemler sayesinde çiftçilerimiz olası don olaylarına karşı önceden tedbir alabilir” diye konuştu.
İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Akıncı, “Son yıllarda gözlemlenen iklim değişikliği, tarım, su kaynakları ve genel yaşam koşulları üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Gaziantep ve çevresindeki illerde yaşanan sıcaklık artışı da bunun bir yansımasıdır. Bu nedenle modern tarım uygulamalarına yönelmemiz şart. Akıllı sulama sistemleri, iklime dayanıklı tohum kullanımı ve dijital tarım uygulamaları artık tarım sektörünün vazgeçilmez parçaları haline gelmeli” ifadelerini kullandı.
