Binlerce kişinin katıldığı 1 Mayıs kutlamasında işçi ve emekçiler; güvenceli iş, insanca yaşam, hak ve özgürlük taleplilerini haykırdılar. Katılımcılara seslenen sendika temsilcileri, işçilerin dayanışma içerisinde olması gerektiğini belirtti. 1 Mayıs kutlamasında ortak açıklamayı okuyan DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, ekonomik krizde en ağır bedelleri emekçilerin ödediğini belirten Güdücü, 'Umutlarımızı, taleplerimizi, haklarımızı haykırmak için 1 Mayıs meydanlarındayız. Bugün 1 Mayıs'ta yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizi 1 Mayıs meydanlarına taşıyoruz. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak geleceğimize sahip çıkacağız' dedi.

SENDİKALARDAN DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Gaziantep'te 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı. Kentte polis ekipleri, sabah saatlerinden itibaren 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları için Kırkayak Parkı'nda önlemler aldı. Sivil toplum örgütleri ile siyasi parti üyeleri de kutlama alanına yürüyüş yaparak geldi.

Kutlamanın yapılacağı alan çevresinde güvenlik önlemi alan polis ekipleri sabah erken saatlerden itibaren alana çıkan bütün yolları kapattı. Saat 12.00'da başlayan kutlamaya katılmak için gelen vatandaşlar üzerleri ve çantaları aranarak alana alındı.

Şahinbey ilçesi, Alleben Mahallesinde bulunan Kırkayak Parkında organize edilen 1 Mayıs kutlamalarına DİSK, KESK, TTB, TMMOB, Tüm-Tis ve Belediye-İş, işçileri STK'ların yanı sıra, CHP, HDP, ESP gibi siyasi partiler de katıldı.

EMEKÇİLER TALEPLİLERİNİ HAYKIRDILAR

Binlerce kişinin katıldığı kutlamalar sendika temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından halaylar ile son buldu. 1 Mayıs'ta işçi ve emekçiler; güvenceli iş, insanca yaşam, hak ve özgürlük taleplilerini haykırdılar. Katılımcılara seslenen sendika temsilcileri ise, işçilerin dayanışma içerisinde olması gerektiğini belirtti.

TÜM BASKILARA RAĞMEN 1 MAYIS'I COŞKUYLA KUTLUYORUZ

1 Mayıs kutlamasında ortak açıklamayı DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü yaptı. Tüm baskılara rağmen 1 Mayıs'ı coşkuyla kutladıklarını söyleyen Güdücü, Türkiye'nin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için emek güçleri ile yan yana olduklarını, yasaklara rağmen, baskılara rağmen umudu büyüttüklerini söyledi.

SERMAYEYİ EMEK SÖMÜRÜSÜ DE DOYURMUYOR

DİSK-KESK-TMMOB-TTB-TDB'nin ortak 1 Mayıs 2023 çağrısı çerçevesinde hazırlanan ortak metni okuyan Güdücü, 'İşçilerin, kamu emekçilerinin, gençlerin, kadınların, emeklilerin, çocuklarımızın geleceği için tarihsel bir dönemde 2023 1 Mayıs'ında kol kola omuz omuzayız. Yılın 365 günü ezilen, sömürülen, horlanan, yok sayılan milyonlar 1 Mayıs alanlarında bir aradayız. Bugün dünyanın dört bir yanında hakları için, adalet için, demokrasi için, barış için mücadele eden işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar 1 Mayıs meydanlarında buluşuyor. Tüm dünyada ücretli emek yaygınlaşırken, biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa, sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor. Yetmiyor, savaşlarla milyonlar yerinden yurdundan ediliyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık sermaye düzeninin bu ağır tahribatına ses çıkarmasın diye baskıcı rejimler destekleniyor' dedi.

EKONOMİK KRİZDE EN AĞIR BEDELLERİ BİZ ÖDEDİK

Ekonomik krizde en ağır bedelleri emekçilerin ödediğini belirten Güdücü, şu ifadeleri kullandı:

'Kapitalizm bugün dünya halklarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma, daha fazla yıkım vaat ediyor. Ve yarattıkları bu cehennemin bekçisi olarak otoriter rejimleri işçilerin, emekçilerin, halkların başına bela ediyorlar. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu ülkede yaşadıklarımıza bakmak yeter.

Sadece başkanlık rejiminin sonrasında, pandemide, ekonomik krizde ve depremde karşı karşıya kaldığımız hakikat belli: İnsanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız. Sadece başkanlık rejimi boyunca 4 yılda 5,5 milyon işsize 3,5 milyon yeni işsiz daha eklendi. Ücretlilerin sayısı hızla artarken emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38'den yüzde 25'e düştü; sermayenin payı yüzde 44'ten yüzde 57'ye yükseldi.

İşçiden alıp patronlara verdiler; fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular; dar gelirliden alıp rantiyeye kaynak aktardılar; rant için kentleri ve doğayı betona boğdular; asırlık yardım kurumlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler; doğal afetleri felakete çevirdiler: Memleketi bir şirket gibi yönettiler!

Memlekette hak aramayı, sendikalı olmayı, grev yapmayı engellediler, üstelik bu yaptıklarıyla övündüler. Güvencesiz çalışmayı hemen her alanda hakim hale getirdiler. Bizlerin işini ekmeğini, iktidarın ve patronların insafına terk etmeye çalıştılar. KHK'lar ile çalışma hakkını gasp ettiler, Anayasa'yı rafa kaldırdılar, mahkeme kararlarını uygulamadılar. Hak, hukuk tanımadılar. Şirket gibi yönettikleri ülkede salgında, depremde, ekonomik krizde en ağır bedelleri biz ödedik ama onların geliri de serveti de katbekat büyüdü.

Memleketi şirket gibi yönetenler, bu memleketin tüm değerlerini üreten milyonları yoksullaştırdılar, güvencesizleştirdiler. Hepimizin sadece bugünün değil geleceğini de çaldılar.

ADALET, BARIŞ, KARDEŞLİK VE EŞİT YURTTAŞLIK MÜCADELELERİ DİMDİK AYAKTA

Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak, hukuk, adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler.

Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine... Haklarını savunan kamu emekçileri; etik ilkeleri savunan iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler; bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar; doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta.

HAKLARIMIZI HAYKIRMAK İÇİN 1 MAYIS MEYDANLARINDAYIZ

Ve nihayet hep dediğimiz gibi gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız. İşçilere, kamu emekçilerine, emeklilere, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize büyük zararlar veren; bu ülkeye, bu halka zararlı olan başkanlık rejimine son vermek için yan yana, omuz omuzayız.

Ve nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediğimizi; umutlarımızı, taleplerimizi, haklarımızı haykırmak için 1 Mayıs meydanlarındayız.

Bugün 1 Mayıs'ta yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizi 1 Mayıs meydanlarına taşıyoruz.

Evet, 1 Mayıs 'Birlik'tir. Evet, 1 Mayıs 'Dayanışma'dır. Evet, 1 Mayıs 'Mücadele'dir. 1 Mayıs gelecektir. 2023 1 Mayıs'ı yeni bir başlangıçtır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak geleceğimize sahip çıkacağız. Hürriyet en şanlı elbisesiyle meydanları dolduracak ve bizler haykıracağız: emek bizim, gelecek bizim! Yaşasın 1 Mayıs!' BAHRİ UÇAR