Türkiye genelinde kiralık evlerde kira artışı oranı üst sınırının yüzde 25 olarak uygulanacağı kararının 1 Temmuz 2024 tarihine dek uzatılmasına rağmen aksi uygulamalar giderek artmaya devam ediyor. Türkiye genelinde pek çok noktada yüzde 25'lik sınırın çok çok üzerinde kira artışları yaşanmaya devam ederken bu nedenle çıkan anlaşmazlıkların ve davaların sayısı da dikkat çekiyor. Gaziantep'te de bu nedenle yaşanan bir tartışma yargıya taşınıyor.

KİRACISINDAN YÜZDE 500 ZAM TALEP ETTİ

Olay, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yaşandı. İddiaya göre bir ev sahibi, mühendis olan kiracısı Nida Terlemez'den yüzde 500 zam talep etti. Terlemez, ev sahibinin yaptığının yasal olmadığını ve ev sahibine kira uyarlama davası açması gerektiğini söylese de, ev sahibi türlü oyunlara başvurarak kiracısını evden çıkarmaya çalıştı.

VERGİ ÖDEMEMEK İÇİN IBAN NUMARASINI VERMEDİ

Türlü oyunlara başvuran ve vergi ödememek için IBAN numarasını vermek istemeyen ev sahibi, kiracısının kirayı yaklaşık 10 aydır ödemediği gerekçesiyle karşı karşıya geldi. Terlemez, “Kira ödemelerimizi IBAN’a yapmak istediğimizde bize İBAN atmadı çünkü devlete vergi ödemek istemediğini belirtti. Biz ise her seferinde İBAN istedik ısrarla vermedi” dedi.

“KİRAMIZ 2 BİN 750 TL’YDİ VE BİZDEN YÜZDE 500’LÜK ZAM İSTEDİ”

2 bin 750 TL olarak ödediği kirasını yüzde 500’lük zam yaparak 15 bin TL olarak ödeme yapılması istenen kiracı Nida Terlemez, “Ev sahibi bizim evden çıkmamızı istedi. Öncelikle evi satacağını söyledi. Daha sonrasında 'evimi satmayacağım ama size yüksek kira söyleyemediğim için evi satacağım dedim' demek zorunda kaldı. Bizden 15 bin TL kira istedi. Kiramız 2 bin 750 TL’ydi ve bizden yüzde 500’lük zam oranı istedi. Biz de bunu kabul etmedik ve icra davası açtı. 10 aydır kira ödemiyorlar diye iddialarda bulundu. Fakat bizim tüm kiraları ödediğimize dair senetlerimiz var. Biz kira göndermek için IBAN istedik ve bize vermedi. 'Tutuyorsanız bu şekilde tutun' dedi. 'Ödeme yaptıkça senetlerinizi veririm' dedi ve biz de ödedikçe senetlerimizi alıyorduk. 10 aydır kira ödemediğimizi iddia ediyor ama konuşmalarımız mevcut. Hepsini mahkemede delil olarak sunacağız” ifadelerini kullandı.

“EŞİM ÇALIŞMIYOR DEDİĞİM ZAMAN GİTSİN ÇALIŞSIN”

Tek gelir ile geçimlerini sağlayan Terlemez, “Şuan herkes aynı durumda. Maalesef deprem bölgelerindeki birçok arkadaşlarımızdan duyuyoruz. Hepsi aynı sorunla karşı karşıya. Bizimki artık mahkeme boyutunda. Devletin belirlediği oran yüzde 25 ve bizden talep edilen yüzde 500, bu kabul edilebilir bir meblağ değil. Tek gelirle yaşıyoruz, eşim henüz çalışmıyor. Bundan dolayı elektriğimizi, suyumuzu hiçbir zaman aksatmadık. Hepsini delil olarak sunacağız. Eşim çalışmıyor dediğim zaman 'gitsin çalışsın, ben okuyorken çalışıyordum' dedi. Benim eşim Tıp Fakültesinde okuyor ve bu süreçte ekstra çalışabilecek durumda değil” ifadelerine yer verdi.

“ANNESİNİN ADINA KENDİSİ İMZA ATMIŞ”

Ev sahibinin kira sözleşmesinde sahte imza ile annesinin imzasını kullanarak sözleşme yaptığını söyleyen Nida Terlemez, “Şuan mahkeme sürecindeyiz ve bizim bir yıldır oturduğumuzu iddia etmişler. Fakat bizim 2 senelik 2 tane sözleşmemiz var. Mahkeme sürecinde olduğumuz için yenisi yapılmadı. 3. yıla girdiğimize dair gerekli ispatları sunduk. 2. yılımızdaki sözleşmemiz de annesinin adına kendisi imza atmış. Kira ödemelerimizi IBAN’a yapmak istediğimizde bize İBAN atmadı çünkü devlete vergi ödemek istemediğini belirtti. Biz ise her seferinde İBAN istedik ısrarla vermedi. Şuanda yüzde 25 zammımızı yaptık ve öyle gönderiyoruz kendisine” dedi.

“KİRACILARDAN ALACAKLARI SENETLERE BİZ HUKUKİ OLARAK KAMBİYO SENETLERİ DİYORUZ”

Kiraya verenlerin kendi alacaklarını sağlamlaştırmaları adına kiracılardan alacakları senetlere hukuki olarak kambiyo senetleri dediklerini belirten Avukat Ferhat Kurt ise, “Ne yazık ki hukukçu olarak önümüze en çok gelen dava işlerinden birisi kira konularıdır. Bunun nedeni ise kiralarda beklenilmedik bir şekilde gerçekleşen artış oranları. Kiraya verenler ne yazık ki sözleşmenin yani tahliye taahhütnamesinin tarihlerini boş bırakmakta ve tahliye etmeye yakın zamanlarda ise kendi elleriyle doldurmaktadır. Burada Yargıtay bir çok kararında şunu belirtiyor, tahliye taahhütnamesinin imza ve tarih konusunda bir şaibe varsa bunun ispati kiracıya düşmektedir diyor. Bunun ile ilgili olarak, kiraya verenlerin kendi alacaklarını sağlamlaştırmaları adına kiracılardan alacakları senetlere biz hukuki olarak kambiyo senetleri diyoruz. Fakat şunu unutmamamız gerekir ki kira sözleşmesi ile kambiyo senetleri farklıdır. Senetler kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiğinden bizler kirayı o ay öderken senedi almazsak sadece kira ödenmiş gibi gözükür ve o senetten dolayı ansızın bir icra takibiyle karşı karşıya kalabiliriz” ifadelerini kullandı.

“KİRACI KİRASINI ÖDERKEN KİRAYI ÖDEDİĞİNE DAİR YAZILI EVRAK ALMALI”

Kiralardaki fahiş artışlardan mağdur ve muzdarip olan kiracılara tavsiyede bulunan Av. Ferhat Kurt, “Burada vereceğimiz tavsiyeler şöyle, kambiyo senedi alınmışsa kira sözleşmesinin içeriğine kambiyo senetlerinin alındığının yazılması gerekmektedir ve kiracı o tarihli kirasını öderken kirayı ödediğine dair yazılı evrak almalı veya bunu banka aracılığıyla dekont ile gerçekleştirmeli, senediyle ilgili ise senedini teslim almalıdır. Senetler düzenlendiğinde imza atmadan önce senedin üst kısmına tarih belirterek kira sözleşmesine istinaden derseniz senedi de kira sözleşmesine bağlamış oluyoruz ve böylelikle ispat bakımından mağduriyetlerin bir kısmını azaltmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

“BUNUNLA İLGİLİ BİR YASAL MEVZUAT VE DÜZENLEME VAR”

Kurt, “Son düzenleme ile birlikte kira sözleşmelerinin artış oranları belirlendi. Konut ve çatılı iş yerleri kiralarındaki oranlarla birlikte geçen seneye oranla 4 bin TL’ye oturulan bir dairenin kirasını bir sonraki sene 8 bin TL yapamaz. Çünkü bununla ilgili bir yasal mevzuat ve düzenleme var. Bununla karşı karşıya kaldığınız takdirde, 'ben bu yasal mevzuat düzenlemesinin dışına çıkamam, sadece devletin belirlemiş olduğu oranlarla kiramı ödeyebilirim' diyerek kiraya veren kişiye cevap verebilirsiniz. Bunu ödemek zorunda değilsiniz” diye konuştu.

Editör: Ahmet Yavuz