YÖK ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yükseköğretim ile turizm sektörünü bir araya getiren iş birliğine ilişkin protokolün imza töreni, Yükseköğretim Kurulu'nda yapıldı.
Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, turizmde en önemli şeyin insan kaynağı olduğunu vurgulayarak, öncelikli olarak nitelikli insan gücüne ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Turizm işletmeciliği, gastronomi ve mutfak sanatları ağırlıklı bir eğitim ve lisan eğitimlerini içeren bir müfredatla birlikte bundan sonra üniversitelerin turizm fakültelerinin eğitim vermeye başlayacaklarını ifade eden Ersoy, “İngilizce Hazırlık Bölümü olacak. Yüzde 100 İngilizce müfredatla dersler görülecek. Yani artık turizm okuyan öğrencilerimiz üniversite seviyesinde, fakültelerde yüzde 100 İngilizce müfredatla eğitim görecekler. Yine teknik liselerde almaya başladıkları Rusça, Arapça ve Çince gibi derslerden bir tanesi de bir ek lisan programıyla seçmeli lisan programı olarak almaya devam edecekler. İkinci dilin de zorunlu olduğu bir eğitim programından bahsediyoruz” dedi.
Ersoy, protokolün Türkiye’nin turizm alanındaki başarılarını sürdürülebilir kılacağını belirterek, “Bugün hayata geçirdiğimiz bu iş birliğiyle geleceğin turizm kurmaylarını yetiştireceğiz. Mezunlarımız, küresel turizm sektöründe genel müdür yardımcıları ve genel müdürler olarak ülkemizi temsil edecek. Türkiye, dünyaya turizm yöneticisi ihraç eden bir ülke konumuna gelecektir” diye konuştu.
İKİNCİ YABANCI DİL MÜFREDATA EKLENECEK
YÖK Başkanı Özvar da protokolün, yalnızca yükseköğretim kurumları ve turizm sektörü için değil, Türkiye’nin ekonomik ve kültürel kalkınma hedefleri açısından da önemli bir adım olacağını belirtti.
Protokol kapsamında belirtilen üniversitelerin ilgili programlarının eğitimde mükemmeliyet hedefiyle yeniden şekillendirileceğini belirten Özvar, protokol ile birlikte üniversitelerde yüzde 100 İngilizce eğitim sunulacağını ve ikinci yabancı dil olarak da Rusça, Çince ve Arapça dillerinden birinin daha müfredata ekleneceğini söyledi.
Özvar, getirilen yeniliklerin, mezunları küresel turizm sektöründe birer marka haline getireceğini vurgulayarak, “Öğrencilerimiz birinci sınıftan itibaren nisan ve kasım ayları arasında sektörde staj yapma imkânına kavuşacaktır. Üstelik, bu stajlar yalnızca mesleki deneyim kazandırmakla kalmayacak, öğrencilerimize belirli bir miktarda maddi destek de sağlayacaktır. Bunun yanında, her bir öğrencimize hem üniversitelerimizden hem de sektör temsilcilerinden birer danışman atanacak ve bu süreçte aldıkları eğitimler kredilendirilecektir” dedi.
Protokol kapsamında müfredatların disiplinler arası bir yaklaşımla yeniden düzenleneceğine dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti:
“Gastronomi ve Mutfak Sanatları programlarımızda turizm işletmeciliği derslerine, Turizm İşletmeciliği programlarımızda ise gastronomi derslerine yer verilmesi, öğrencilerimizin hem yöneticilik hem de uygulama becerilerini geliştirmelerine imkan sağlayacaktır. Ayrıca, öğrencilerimizin yalnızca teorik bilgiyle değil, sektördeki uygulama süreçleriyle de tanışmaları sağlanacaktır.”
Protokol kapsamında pilot olarak, Akdeniz Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi belirlendi.
Konuşmaların ardından Ersoy ve Özvar, protokolü imzaladı.