Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2025 yılında su stresi yaşayan ülkelerin oranı yüzde 34’e, su kıtlığı yaşayan ülkelerin oranı ise yüzde 15'e ulaşabilir. 2050 yılında ise 9,4 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun yüzde 40'ı su sıkıntısı çekebileceği öngörülüyor. Su depolama sistemlerinin bolluk zamanlarında su kaynaklarını yakalamak, depolamak, yönetmek ve kuraklık dönemlerinde bunları serbest bırakmak üzere tasarlandığından bahseden Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Programı Dr. Öğretim Görevlisi Selen Çekinir, “Genellikle büyük ölçekli rezervuarlar nehir veya göl suyu gibi yüzey sularını depolamak ve gerektiğinde serbest bırakmak ve hidroelektrik santrallerinde enerji üretimi ya da sulama amaçlı kullanılır. Sulama, tuvalet ve çamaşır yıkama gibi çeşitli tüketimler için çatılardan ve diğer yüzeylerden yağmur suyunu toplama sistemleri de kullanılıyor. Bu sistem sayesinde; doğal su kaynakları azaldığında bile tutarlı bir su temini sağlanabilir” dedi.

Yapay zeka ile izleme ve yönetme
Yapay zekanın kuraklığı daha etkili bir şekilde izlemek, tahmin etmek ve yönetmek için kullanılabileceğini aktaran Çekinir, “Erken uyarı sistemleri, uzaktan izleme, iklim modellemeleri ve simulasyonları, kaynak yönetimi gibi pek çok alanda yapay zeka kullanılabilir. Makine öğrenimi modelleri, belirli bölgelerdeki kuraklık koşullarının olasılığını tahmin etmek için geçmiş hava durumu verilerini, toprak nem seviyelerini ve diğer ilgili bilgileri analiz edebilir. Bu sayede yetkililer ve çiftçiler proaktif önlemler alabilir. Uydu görüntüleri ve sensörler ile toprak nemi seviyeleri, sıcaklık ve bitki örtüsü sağlığı gibi çevresel göstergeleri izlemek için kullanılabilir. Bu veri kaynakları, kuraklığın ilerleyişinin izlenmesine, tarım ve ekosistemler üzerindeki etkisinin değerlendirilmesine yardımcı olur” diye konuştu.

Sensörler ile akıllı su yönetimi yapılabilir
Yapay zeka modellerinin farklı kuraklık senaryoları altında mahsul verimini tahmin edebileceğinden söz eden Çekinir, şunları söyledi:
“Yapay zeka sistemleri ile çiftçiler hava durumu, toprak koşulları ve geçmiş verim verileri gibi etmenleri analiz ederek, kuraklıkla ilgili kayıpları azaltmak için ürün seçimi ve ekim stratejileri hakkında bilinçli kararlar verebilir. Yapay zeka odaklı tarım tekniklerinin kullanımı çiftçilerin su ve kaynak kullanımını optimize etmelerini sağlar. Nesnelerin interneti (IoT) sensörleri ve yapay zeka algoritmaları, sulama sistemlerini izleyip kontrol ederek mahsullerin gerçek zamanlı koşullara göre doğru miktarda su almasını sağlayabilir ve kuraklık dönemlerinde su israfını azaltabilir. Böylece su seviyeleri, kalitesi ve kullanımı gerçek zamanlı olarak izlenebilir, su depolama ve tahliye stratejileri optimize edilerek akıllı su yönetimi yapılabilir.”
Çekinir, yapay zekanın kuraklıktan etkilenen bölgelerdeki ormanlar ve sulak alanlar gibi doğal kaynakların yönetimine ve koruma ihtiyacı duyulan alanların belirlenmesine de yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA