Güler, gazetecilere TBMM Başkanlığına sunulan sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifi ile ilgili AK Parti Grubu'nda bilgi verdi. Güler, teklifin 17 maddeden oluştuğunu söyleyerek, 5199 sayılı Kanun'un bazı maddelerinde değişiklik öngördüklerini ifade etti. Güler, “Taraf olduğumuz ve 2003 yılında TBMM’de kabul edilen ev hayvanları ve evcil hayvanların korunmasına dair uluslararası sözleşme var. Bu sözleşme devamında iç hukukta idari yargıya, Danıştaya intikal etmiş hükme bağlanmış olay, karar var. 5199 sayılı Kanun'un uygulaması ile 2004 yılından bugüne kadar yaklaşık 20 yıllık tarihinde raporlara baktığımızda 2.5 milyona yakın sahipsiz sokak köpeğinin kısırlaştırıldığı, aşılandığı, 550 bine yakın sahipsiz köpeğin sahiplendirildiği noktasında rapor var. Ülkemizde kuduz riski temaslarla ilgili sağlık kuruluşlarına başvurular artmış durumda. 2018-2022 arasında bu sayı 267 bin civarındayken, bu rakam 400 binlerin üzerine çıkmış durumda. İçişleri Bakanlığımızın yayımlamış olduğu raporlara göre sahipsiz köpeklerin sebep olduğu trafik kazasının meydana geldiği ve şehir içinde mucahir alanlarda sürü halinde gezen sahipsiz köpekler dolayısıyla meydana gelen kazalarda geçen yıl itibarıyla vefat eden vatandaş 50-55 civarında, binlerce vatandaş da yaralandı. Hayvandan hayvana, hayvandan insana geçen parazitsel hastalıklar var. Çocukların, insanların yürüyüş yaptığı, spor yaptığı alanlarda sürü halinde köpek olması nedeniyle dışkı nedeniyle hayvansal hastalığın toplumu tehdit edecek hale geldiğini görüyoruz. Parazitsel hastalıklar nedeniyle çocukların akciğer, karaciğer ameliyatı yaptığı derecesinde hastalıklara yol açtığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Güler, şöyle konuştu:
“Tarım ve Orman Bakanlığının güçlü tanıtım uygulama desteği yanında mevcut sahipsiz köpeklerin bulundukları yerden alınması, yaşam alanı oluşturulması, sahiplendirme teşviki, bu barınaklarda ameliyathane kurulması, sahiplendirme noktasında çok güçlü destek vereceği programı hayata geçiriyoruz. Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış, rehabilite imkanı olmayan ve anatomik yapısı bozulmuş, ırksal olarak sahiplendirme olanağı olmayan hayvanların hayatına -uluslararası literatürde birçok noktada hukuki ve sağlık kavramı yönüyle ötenazi- sağlıklı hayvanların daha iyi imkanlarda bakılması için son verme imkanı tanıyoruz. Kanunun açık emrine rağmen büyükşehirlerde bütçe büyüklüğünün binde 3’ü, nüfusu 25 bin üstünde binde 5’ini mutlaka ayırması, hayvan bakımı noktasında bütçe kullanması gerekirken maalesef yapamayanlar da var. Bu kanunun açık emrine rağmen bu uygulamayı yapmayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz. Sahiplenen köpeği doğrudan belli bir süre sonra sokağa atan insanları yaptırıma tabi tutuyoruz. Hayvan başına 60 bin TL idari para cezası öngörüyoruz. İlçede belediye görevlileri toplayıp atarak kurtulmaya çalışıyorlar. Hayvan başına 50 bin TL yaptırım getiriyoruz.”
Güler, uygulamaya geçiş dönemi süresinin uzatıldığını belirterek, “Bütçe imkânları hemen kullanılacak. Çok iyi örnekler var. Bu süreçte bizleri raporla nasıl bir çalışma yürüttüğü konusunda aydınlatan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e teşekkürler” şekinde konuştu.
Ötenazi konusunda Güler, “Evrensel bir kavram. Herhangi bir hayvanı öldürmenin cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis. Burada ötenazi kavramı, hayvanlara acı çektirmeden, eziyet etmeden hayatına son vermektir” diye konuştu.