Sigorta şirketleri, riskli grup olarak gördüğü mobilya üretim alanları ile mobilya ürünlerini sigortalatmak kaçınırken, sektörün mağduriyeti de giderek artıyor.
Deprem öncesinde mobilya sektörüne teminat vermekten çekinen sigorta şirketleri depremin ardından bu politikasını daha da sıklaştırarak emtia ve makinelerin yanı sıra üretim yapılan binalara teminat bile vermemeye başladı. Gaziantep’te bin 800 mobilya üreticisi mağdur durumda.
Mobilya sektörünün sigorta konusunda büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Gaziantep İhracatçı Mobilyacılar Birliği Derneği (GİMOB) Başkanı Ayşe Pınar Tümüklü, Sigorta şirketlerinin depremi fırsata çevirdiğini belirterek, sorunun çözüme kavuşması için yetkililere çağrıda bulundu.
Sigorta şirketlerinin depremi fırsata çevirdiğini söyleyen Tümüklü, “Mobilya riskli bir sektör değil, katma değeri yüksek bir sektör. Riskimiz değil, katma değerimiz tartışılmalı” dedi.
SİGORTA ŞİRKETLERİ BAHANE ARIYORLAR
Sigorta şirketlerinin mobilya sektörünü mağdur ettiğini belirten Tümüklü, “Sigorta şirketleri mobilya sektörünü riskli görüyor, ama hangi sektör yangın konusunda riskli değil. Sigorta şirketleri daha çok yangını bahane ediyorlar. Şartları yerine getirmemize rağmen sigortaları yapmıyorlar. Yangın, deprem, sel ve diğer afetler konusunda bir tane risksiz sektör göstersinler. Sigorta şirketleri sigorta yapmadığından çok sıkıntılıyız” dedi.
Deprem sonrasında daha fazla sorun yaşamaya başladıklarına dikkat çeken Tümüklü, “Sigorta şirketi geçen yıl tesisimizin sigortasını yapmasına karşın bu sene yapmadı. Herhangi bir gerekçe sunmuyorlar. Daha önce de bu sıkıntıyı yaşıyorduk, ama deprem sonrasında daha da fazla yaşamaya başladık. Mobilya yanıcı madde deniliyor, lakin iplik, terlik, kimyasal, halı da gıda sektöründe aynı tehlike yok mu? Eğer şartları sağlıyorsak şirketlerin sigortayı yapması lazım” dedi.
Mobilya sektörünün ülke ekonomisine milyonlarca dolar katkı sunduğunu belirten Tümüklü, “Ham maddemizi Türkiye’de üretiyoruz. Mobilya, ithalatı en az olan sektörlerden birisi. Çünkü ham maddemizin yüzde 90’ı ülkemizde. Katma değeri yüksek bir sektöre “Risklisiniz” deniliyor” diye konuştu.