9 günlük tatil süresince 4 bin ziyaretçiyi ağırlayan müze, hem eğitim hem de gastronomi alanında eşsiz deneyimler sundu.

Rayiha ve Baharat Müzesi, baharatların zengin tarihçesini sergileyen ve aynı zamanda kentin yöresel lezzetlerini deneyimleme fırsatı sunan özel bir mekân olarak dikkat çekiyor. Müze, üç ayrı bölümden oluşuyor ve her bir bölüm ziyaretçilere farklı deneyimler yaşatıyor. Müzenin zemin katında, 147 farklı baharat çeşidi sergileniyor. Ziyaretçiler, bu bölümde baharatların tarihçesi hakkında detaylı bilgiler edinebiliyor.

Müzenin en üst katında bulunan restoran bölümü, ziyaretçilere unutulmaz gastronomik deneyimler sunuyor. Restoranda, Gaziantep'in yöresel lezzetleri ve baharat özütlerinden elde edilen ikramlıklar servis ediliyor. Ziyaretçiler, burada hem lezzetli bir kahvaltının tadını çıkarabiliyor hem de kentin meşhur yemeklerini deneyimleyebiliyor.

YÖRESEL LEZZETLER VE BAHARATIN ÖZÜTÜNDEN ELDE EDİLEN İKRAMLIKLAR SERVİS EDİLİYOR

Öte yandan müzenin laboratuvar ortamında, çeşitli baharat özütlerinden hazırlanan tadımlıklar ziyaretçilere ikram ediliyor. Bu bölümde, baharatların özütlenmesi ve farklı tat kombinasyonlarının nasıl oluşturulduğu hakkında bilgiler veriliyor. Ziyaretçiler, burada hem bilimsel süreçleri gözlemleyebiliyor hem de bu süreçlerin sonucunda ortaya çıkan lezzetleri tatma fırsatı buluyor.

Gastronomi üzerine bilimsel çalışmaların gerçekleştirildiği süre boyunca ziyaretçilere konaklama imkânı da sunan müzede, 14 tematik otel odası bulunuyor. Müze konseptine uygun olarak hazırlanıp, her biri farklı koku ve renge sahip olan odalar, 14 ayrı baharat ismini taşıyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Rayiha Baharat Müzesi Müdürü Hazal Bostancıeri, Kurban Bayramı tatilinin müze için çok hareketli ve yoğun geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Rayiha ve Baharat Müzesi’ni bayram tatilimizde 4 bin kişi ziyaret etti. Bu ziyaretlerde müzemize eklenen yeni envanterlerimizi de ziyaretçilerimize tanıtma fırsatımız oldu. Tematik masalarımız olsun, savunma duvarına yerleştirdiğimiz bitkiler olsun bu yeni detaylarımız hakkında misafirlerimize bilgiler verdik. Bunun yanı sıra dünyanın en acı biberini tanıttık. Antika tütsülerle anlatımlar yaptık.”

BİTKİLERİN ETİMOLOJİSİNDEN TUTUN DA KULLANIM ALANLARINA KADAR BİRÇOK ALANDA BİLGİ VERİLİYOR

Müzenin benzer örneklerinin Almanya, Rusya ve İtalya’da bulunduğunu ve Türkiye’de eşi benzeri olmadığını anlatan Bostancıeri, “Müzemize gelen ziyaretçilerimiz farklı bir konsept ile karşılaştıkları için şaşırıyorlar. Çünkü bitkilerin etimolojisi, kökenleri, kullanım alanları gibi bilgilerin hepsini rehberlerimizden öğrenme imkanı buluyorlar. Rayiha bir nevi akademi gibi. Kadromuzda da akademisyenlerimiz bulunuyor. Müzemiz, her yeni bir gün daha farklı araştırmalar ve çalışmalar ortaya koyarak müzenin hizmet kapasitesini genişletiyoruz” diye konuştu.

Müzedeki restoran bölümünün göl manzarasına sahip olması açısından da güzel bir konuma sahip olduğunu aktaran Bostancıeri, “Misafirler gerek kahvaltı gerekse de akşam yemeklerinde sunulan hizmetten memnun. Mekan zaten büyülüyor onları” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi