14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Baştemir, “Dünyada her on yetişkinden biri diyabet hastası, bunların yüzde 90'ından fazlası Tip 2 diyabet hastasıdır. Tip 2 diyabetli hastaların yarısına yakını ise henüz teşhis edilmedi” dedi.

Çoğu durumda, Tip 2 diyabet ve komplikasyonlarının, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve sürdürülmesiyle geciktirilebileceğine ya da önlenebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Baştemir, şöyle devam etti:

“Diyabet erken teşhis edilerek tedavi edilmediğinde ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Tip 2 diyabet riski taşıyan kişiler için riskleri ve ne yapmaları gerektiğini bilmek, önlemeyi, erken tanıyı ve zamanında tedaviyi desteklemek açısından önemlidir.

Diyabetle yaşayanlar için, farkındalık, doğru bilgi ile kişisel bakımı destekleyen en iyi ilaç ve araçlara erişim, komplikasyonları geciktirmek veya önlemek için hayati öneme sahiptir. Sağlık profesyonellerinin, komplikasyonları erken tespit etmesi ve mümkün olan en iyi bakımı sağlaması için yeterli eğitimleri ve kaynaklara erişimleri olmalıdır.”

TİP 1 DİYABET

“Tip 1 diyabetin bir bağışıklık reaksiyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Risk faktörleri, prediyabet (gizli şeker) ve Tip 2 diyabet kadar net değildir” diyen Prof. Dr. Baştemir, bilinen risk faktörleri ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

“- Aile Öyküsü: Tip 1 diyabetli bir ebeveyne, erkek ya da kız kardeşe sahip olmak.

- Yaş: Tip 1 diyabete her yaşta yakalanılabilmekle birlikte genellikle çocuklarda, gençlerde ve genç yetişkinlerde gelişir.”

TİP 2 DİYABET VE PREDİYABET

Aşırı kilolu durumlarda kilo vermek, sağlıklı beslenmek ve düzenli fiziksel aktivite yapmak gibi kanıtlanmış yaşam tarzı değişiklikleriyle Tip 2 diyabet ve prediyabetin önleyebileceğine veya geciktirebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Baştemir, Tip 2 diyabet ve Prediyabet risklerini ise şöyle sıraladı:

“- Aşırı kiloluysanız,

- 45 yaş ve üzerindeyseniz,

- Tip 2 diyabetli bir ebeveyniniz, erkek kardeşiniz veya kız kardeşiniz varsa,

- Haftada 3 kereden az fiziksel olarak aktivite,

- Daha önce gebelik diyabeti (hamilelik sırasında diyabet) geçirdiyseniz veya 9 kilonun üzerinde bir bebek doğurduysanız,

- Alkolsüz yağlı karaciğer hastalığınız varsa Tip 2 diyabet riski altında olabilirsiniz.”

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ

Prof. Dr. Baştemir, Dünya Diyabet Gününün, 1991 yılında IDF (Uluslararası Diyabet Federasyonu) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından diyabet kaynaklı artan sağlık tehdidiyle ilgili endişelere yanıt oluşturulduğunu anımsattı.

Dünya Diyabet Gününün, 2006 yılında 61/225 sayılı kararın kabul etmesiyle resmi bir Birleşmiş Milletler Günü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Baştemir, “Her yıl 1922'de Charles Best ile insülini keşfeden Sir Frederick Banting'in doğum günü olan 14 Kasım'da kutlanan Dünya Diyabet Günü, 160'tan fazla ülkede bir milyardan fazla insandan oluşan küresel bir kitleye ulaşan dünyanın en büyük diyabet bilinçlendirme kampanyasıdır” ifadelerini kullandı.

Dünya Diyabet Gününün, küresel bir halk sağlığı sorunu olan diyabetin önlenmesi, teşhis edilmesi ve yönetilmesi için toplu ve bireysel olarak yapılması gerekenler konusunda farkındalığın artırılması için fırsat sunduğunu anlatan Prof. Dr. Baştemir, yapılan çalışmalar konusunda şunları kaydetti:

“Dünya Diyabet Gününde DSÖ, diyabetli kişilerin komplikasyon risklerini en aza indirebilecekleri yollara ilişkin farkındalığın artırılması da dahil olmak üzere temel bakıma adil erişim ihtiyacını vurgulayacak çalışmalar yapmaktadır.”  

RİSKİNİZİ BİLİN, ÖNLEMİNİZİ ALIN

Prof. Dr. Baştemir, “2021-2023 Dünya Diyabet Günü temasının diyabet bakımına erişim, 2023 yılı kampanyası sloganının ise Riskinizi Bilin, Önleminizi Alın” olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Baştemir, “2023 yılında kampanya, hastalığın geciktirilmesine veya önlenmesine yardımcı olmak için Tip 2 diyabet riskinizi bilmenin önemine odaklanmaktadır. Ayrıca, diyabetle ilişkili komplikasyonların etkisi ve zamanında tedaviyi sağlamak için doğru bilgi ve bakıma erişimin ve diyabet yönetiminin önemi vurgulanmaktadır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Editör: Mehmet FENER