2023 KPSS'ye girdikleri halde yaklaşık bir yıldır atama bekleyen öğretmenlerin olduğunu belirten Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, beklenen atamanın önümüzdeki hafta olacağını aktardı.
İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine konuşan Yavuz, "Bu yıl atamayı bekleyen arkadaşlarımızın beklentisi uzun oldu. Hem bir an önce açıklansın hem de olabildiğince 100 bin, 68 bin kontenjan açıklasın. Seçim (31 Mart) öncesinde yeterli bir sayı açıklansın diye bekliyorlardı. Çünkü sınava girdiler atamayı bekliyorlardı. Çok sebepten dolayı bu mümkün olmadı ama artık iyice yaklaştık önümüzdeki hafta inşallah açıklanacak. Arkadaşlarımız epey yoruldular. Önce sınavı sonra kontenjanı bekleyerek ne kadar kontenjan açıklanacak diye inşallah önümüzdeki hafta kontenjanlar açıklanıp atama takvimi belli olduğunda arkadaşlarımız önünü görecekler. Biz de bu süreçte sendika olarak arkadaşlarımıza destek olduk. Ziyarete geldiler, basın açıklamaları oldu. Her defasında sosyal medyada yürüttükleri kampanyalara destek olduk. Ama artık sıkıntılı bir sürecin sonuna geldik. İnşallah kontenjanda onları memnun edecek olur ve bu bekleyiş mutlu sona ulaşmış olur." temennisinde bulundu.
"ÖĞRETMEN AÇIĞI BİR HESABA GÖRE 70 BİNLERDE BİR HESABA GÖRE 100 BİNLERDE”
EĞİTİM-BİR-SEN GENEL SEKRETERİ TALAT YAVUZ
Öğretmen atamasının derinlemesine işlenmesi gereken ve uzun yıllara yayılmış bir önlem alınması gereken çok da konuşulan bir konu olduğunu hatırlatan Yavuz, "Çok mezun veriyoruz. Öğretmen planlaması çok fazla yapılmamış, yıllar içerisinde birikmiş atanamayan bir milyon öğretmenden bahsediyoruz. Öğretmen açığı bir hesaba göre 70 binlerde bir hesaba göre 100 binlerde. Öğretmen açığı olduğu bir dönemde her halükarda ihtiyaç olan kontenjanın tamamı bile atarsa bir milyona ulaşan atamayı bekleyen öğretmen bu bir problem planlamanın olması lazım. Ülkemizin üniversitelerdeki kaynağı, gençlerimizin hayatlarının bu şekilde olmaması ve bu şekilde harcanmaması lazım. Ne kadar öğretmen ihtiyacı varsa özel sektörün veya devletin belki birazcık üzerinde üniversitelerde eğitim fakültelerinin kontenjanları belirlenmesi lazım. Bu çok konuştuğumuz ancak bir türlü üzerinde bir sistemin oluşturulmadığı bir yönüyle Milli Eğitim Bakanlığı ve bir yönüyle YÖK'ün beraber çalışarak çok da geç kalmadan bir an önce üniversitelerin hem daha iyi öğretmen yetiştirmek, eğitim fakültelerinin belki kontenjanlarını kısalar belki taban puanı hukukta tıpta olduğu gibi belli bir düzeyde taban puanın uygulanmasıyla eğitim fakültelerinde hayatın gerçekleriyle pareler bir düzen vermek lazım diye düşünür." dedi.
"ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SİSTEMİN BİR ARIZASIDIR"
Ücretli öğretmenler konusuna da değinen Yavuz, "Biz sendika olarak öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi ve kadrosu değil de öğretmen, eğitmen fakültesinden mezun olur ve atanır diyoruz. Ücretli öğretmenlik sistemin bir arızasıdır. Öğretmen ihtiyacının Türkiye'nin büyümesinden kaynaklı emekli olan öğretmen her yıl tam denk gelecek şekilde atansa ücretli veya mevcut öğretmen kadrosu ihtiyaca göre Türkiye'nin bütün ihtiyaç bölgelerine dağıtılabilse ve personel rejimi oluşturursa bu ücretli öğretmen kavramı artık yok olması lazım. Ücretli öğretmen dediğimiz öğretmenlerin büyük bir kısmı eğitim fakültesi mezunu atamayı bekleyen arkadaşlarımız. Önceden olduğu gibi herhangi bir alanda mezun veya liseden mezun arkadaşlarımız değil, eğitim fakültesi mezunu arkadaşlarımız daha çok hem sınava hazırlanıyorlar hem de ücretli öğretmenlik yapıyorlar. Bunun için asıl olan kadrolu atamaktır. Maaşları yetersiz, yarım sigor yapılıyor. Ücretli öğretmenlik bir taraftan da emeğin sömürülmesi gibi sonuç veriyor. Çünkü öğretmen sınıfa girdiğinde ne zaman atanacağını sınav kaygılardan uzak tamamen kendini tüm problemlerini çözmüş bir şekilde eğitime vermesi lazım. Biz yıllardır bunu söylüyoruz bunu sağlamamız lazım." şeklinde konuştu.