Milletvekili Şahin mecliste yaptığı konuşmada, “Ayıntabın bugünkü evlatları olarak şehitlerimize söz veriyoruz. Bize kanları, canları ve cananları ile emamet ettikleri bu muazzez şehir Ayıntab’ın, her bir sokağında tecessüm eden manevi şahsiyetlerini ve soluklarını hissederek, layık kalarak bu şehr-i irfana sahip çıkacağız” dedi.

İşte AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin’in mecliste yaptığı konuşma:

"Gazi şehrimiz Ayıntabın, Fransız işgal girişimine direnerek kazandığı zaferin 103. Yıldönümü münasebetiyle Gazi meclisimizde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle gazi şehrimizin aziz evlatlarını, aziz milletimizi ve gazi meclisimizin siz saygıdeğer milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Kara imiş şu Antep’in yazısı

Melemiyor Koyun ile Kuzusu

Her köşe başında yiğit ölüsü

Hanı benim mor sünbûllü bağlarım

Antep diye hazin hazin ağlarım!

Evet! Kolay olmadı,

Değirmenci Hacı Bekri,

Abdurrahman’ın kerimesi Esma,

Bakırcı Mehmet,

Bakkal Abidin oğlu Ali,

Ekmekçi Abdullah’ın Zevcesi Fatıma,

Kalaycı Kör Mahmut

Kasap Hacı Abuş Oğlu Tahir...

Esnafı, hamalı, asilzadesi, kadını, erkeği, genci yaşlısı ile bu şüheda isimleri 6317 sayısına kadar uzayıp gitti.

Evet, 103 yıl aradan sonra Gazi Meclisimizin bu mücehhez genel kurul salonunda yeniden aksi seda bulan bu esma-i şüheda, bugünkü Gazi şehrimizin sebebi hikmetleri ve manevi mimarları.

Ayıntabın; sevdimi cennet, kızdı mı cehennem kesilen bu mümin ve mütevekkil evlatları, iman dolu göğüslerini hayasız bir Fransız işgal girişimine siper ederek, sadece Ayıntabın değil bütün bir Anadolu’nun istiklal ve istikbalini de kurtardılar.

Ayıntab sadece canlarını değil, cananlarını da istiklalleri uğruna feda edenlerin beldesidir.

Ayıntab, Şahinbeyi, Karayılanı ile bir şehr-i direniş, henüz 14 yaşında şehadete koşan Şehit Kamil’i ile bir şehr-i şühedadır.

Kendi küllerinden savrulup ve yoğrulup, yeniden doğan bir şehr-i diriliştir Ayıntab...

Tarih’te kadim manevayatı ile Küçük Buhara, güzelliği ile Arusus Şam ve Arusul Müden yani Şam Gelini ve Şehirlerin Gelini lakaplarıyla da anılan Ayıntab, bir serhat ve maneviyat şehridir.

Ayıntab direnişi, bir şehrin silahsız, mühimmatsız, aç biilaç sırf müstakim ve müstahkem bir imanla nasıl müdafaa edildiğini göstermesi açısından sadece şanlı tarihimiz için değil, dünya savaş tarihi için de eşsiz bir direniş ve savunma timsalidir.

Ayıntab direnişi, emperyal güçlerin bütün bir Anadolu için kurguladıkları sinsi işgal ve bölme planlarını, bir paçavra gibi buruşturup, çöpe atmıştır. Bu emsalsiz direniş, o gün anadolu coğrafyası ve ehline kölelik kaderi yazmaya çalışan zavallılar için, bugün de yaşayan, çok diri ve manidar bir mesajdır.

Ve tarih bugün bu kadim şehrin evlatları olarak bizleri bu şanlı direniş ve kutlu zaferin  103. Yıl dönümüne erişmek ve yaşamakla onurlandırıyor. Rabbimize ne kadar hamdetsek, şükretsek, şehitlerimize ne kadar minnet ve şükran duysak yine de az...

Kanları ve canlarını Ayıntabımız ve evlatları için feda eden 6317 şehidimizin aziz ruhlarını, aradan geçen koca bir asrın ardından istiklalimizin tecelligahı Meclisimizin bu müşerref salonunda ve huzurlarınızda rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Gazilik onuruna erişen ve daha sonra hayata gözlerini yuman atalarımıza minnetlerimizi sunuyorum.

Ayıntabın bugünkü evlatları olarak şehitlerimize söz veriyoruz. Bize kanları, canları ve cananları ile emamet ettikleri bu muazzez şehir Ayıntab’ın, her bir sokağında tecessüm eden manevi şahsiyetlerini ve soluklarını hissederek, layık kalarak bu şehr-i irfana sahip çıkacağız.

Ben Antepliyim,

Şahinim ağam

Mavzer omuzlarıma yük

Ben yumruklarımla döğüşeceğim

Yumruklarım memleket kadar büyük

Bu vesileyle Ayıntabımıza 8 Şubat 1921 tarihinde Gazilik unvanı verilişinin de yaklaşan 104. Yıl dönümünü gazi meclisimizin bu manevi çatısı altında şimdiden kutluyor, şehitlerimizin, gazilerimizin, gazi şehrimizin Şehitkamil ve Şahinbey ruhlu her bir ferdinin önünde saygıyla eğiliyor, gazi meclisimizi saygıyla selamlıyorum."

Kaynak: Mehmet Fener