Gaziantep'te intihar vakalarında artış yaşandığına dikkat çeken Demir, “Bu Türkiye'nin de aslında gündemine giren bir husus. Fakat çözüm üretme noktasında maalesef yine kördüğüm, akamet, çözümsüzlük var. Neredeyse her gün bir intihar var. Fiziksel ve psikolojik şiddet günümüzde giderek artan önemli toplumsal sorunlardan biri haline geldi. Toplumda her geçen gün hızla artış gösteren şiddet olayları, ölümle sonuçlanan cinayetler, trajediler, ekonomik sorunlar, sosyolojik ve psikolojik nedenler toplumsal buhrana neden oluyor. Türkiye genelinde yapılan araştırmalar, şiddet ve öfke puanı en yüksek yaş grubunun 18-23 yaş arası olduğunu gözler önüne seriyor. Felsefi, psikolojik, sebep ve sonuç ilişkileri, şiddetin boyutu, aile içi şiddet, medya ve eğitimdeki şiddet konuları öne çıkıyor. İnsan, doğası itibariyle toplumsal bir varlık. İnsan yalnız yaşayamaz. Toplu halde yaşamak durumundadır. Ancak toplu halde yaşamanın da kuralları vardır. Bu kuralları din, gelenek, görenek, örf ve adetler normlar çerçevesinde belirlenmiştir. Toplumsal istikrarı sağlayan ya da bir toplumun temel harcını oluşturan bu unsurlarda bir gerileme ya da iyonlaşma olduğu zaman kaos hâkim oluyor. Bu durumda bireyselliğin giderek artmış olması dünyevi hırs ve şehvetlerin insanları bir şekilde ayartması toplumu gittikçe çürütüyor. Son birkaç yıldır toplumda suç ve şiddet olaylarında ciddi anlamda bir artış var. Şiddet olaylarının nedenlerine baktığımız zaman dünyevileşme ile birlikte insanların ellerindekini koruma veya daha fazlasına sahip olma isteğini temel alan bir yaşam biçimi karşısında, ekonomik krizin yaşam tarzını olumsuz etkilemesi, insanların çıkar ve hırsları uğruna suç işlemeye sevk etmesi, bir şekilde toplumu çözmeye başlamıştır. Aile ile ilgili bazı kanun ve düzenlemeler ile aile içi sorunların ve şiddetin artmasına neden oluyor. Nitekim toplumun temel birimi olan ailenin 6284 sayılı yasayla birlikte hızlı bir şekilde dağılması, suç olaylarının dağılmış aile ve bu ailelerde yetişen bireylerin şiddete maruz kalması ya da şiddete tanıklık etmiş olmaları toplumda gittikçe şiddetin artmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
BİREYSEL SİLAHLANMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Son yıllarda bireysel silahlanma aşırı derecede arttığını kaydeden Demir, “Şiddet olaylarında ölümlü veya yaralamalı olaylara şahit oluyoruz. Tabi bunun en büyük nedeni insanların kendilerini ifade edememeleri, özgüvenlerinin eksik ya da bir şekilde olmaması gibi faktörler insanları şiddete eğilimli hale getiriyor. Yani şiddeti, sorunu çözme aracı olarak görüyorlar. Medyanın şiddetin normalleştirilmesinde önemli düzeyde katkısı var. Medya, hem insanlarda bir yaşam kıskançlığı oluşturuyor hem de insanları şiddete meyil edecek hale getiriyor. Birçok diziye baktığımızda mafya örgütlerini konu alan ve bir anlamda şiddete özendiren filimler konu ediliyor. Yayınlanan birçok film adam öldürmeyi, silah kullanmayı sıradanlaştıran bir anlayışın topluma hâkim olmasına neden oluyor. Dolayısıyla insanlar da gittikçe silahlanmaya başlıyorlar. İnsanlar silahı saldırı aracı olarak kullanıyor. İnsanlar yanlarında silah bulundurduğu zaman silahı savunma aracı olarak kullanırlar. Fakat Türkiye'de maalesef silah gittikçe saldırı için kullanılır hale geldi. Medyaya yansıyan bazı haberlere baktığımızda insanların iş yerine veya evlerine girip şiddet uygulanabildiğini ya da trafikte oluşan herhangi bir tartışmada insanların direkt silahlarına yönelebildiklerini görmekteyiz. Maalesef yanlarında silah bulunduran kişiler silahlarını kullanacak ortam arıyorlar. Bunun sebebi de hem kendilerini ifade etme yetersizliği hem de en ufak bir şeye tepki gösterme şiddetini çözüm yolu olarak kullanmaya sebep oluyor. Maalesef her gün sayısız cinayetler işleniyor. Bir anlık öfke bir ömür pişmanlığa yol açıyor. Kişi aslında öfkesini kontrol etse bir şekilde silahına davranmayacak, silahını kullanmayacak. Cinayet işleyen kişilerin büyük bir kısmına baktığımızda bir anlık öfkeye kapıldıklarını dile getirdiklerini görebiliyoruz. Toplumda ahlaki yozlaşma artıyor. Dini, milli, manevi ve kültürel değerlerimizden uzaklaştığımızı görüyoruz. İnsanların sorun çözmek için konuşmak, birilerine akıl danışmak, birilerini arabulucu olarak ortaya koymak yerine, hiç kimseden herhangi bir şekilde sorun çözme noktasında destek almaksızın sorunu bizzat şiddet kullanarak çözmeye çalışmaları da önemli bir etkendir” dedi.
UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI İLKOKULA KADAR DÜŞTÜ
Gaziantep’te ve çevre illerde yaşanan uyuşturucu sorununa dikkat çeken Demir, kurumları da göreve çağırdı. Demir, “Uyuşturucu sorunu Gaziantep'te başta olmak üzere çevre illerde Adana, Şanlıurfa ve Kilis'te de yaygın olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde ne yazık ki uyuşturucu kullanımı her geçen gün yaygınlaşıyor. Uyuşturucu kullanım yaşının İlkokul 4’üncü sınıfa kadar indiği şu anda tespit ediliyor, konuşuluyor. Uyuşturucuyla mücadele noktasında ilgili kurumların yetersiz kaldığını biliyoruz. Hep birlikte bu konunun üzerine giderek, gündem haline getirmeliyiz” diye konuştu.
HAVALİMANINI GÜNDEME TAŞIDI
Demir Gaziantep Havalimanında yaşanan rötar ve iptal sorunlarını da gündeme taşıdı. Demir, “Gaziantep’in sanayi şehri olma hesabıyla buraya birçok iş adamı gelip gitmektedir son dönemlerde artan uçak rötarları iş insanı zor durumda bırakıyor bu çözüm bulunması gerekiyor.”