Ancak uzmanlar, Pyongyang’ın bu konuda abartılı ve gerçek dışı iddialarda bulunduğunu söylüyor.
Su Altı Nükleer Silah Nedir?
Su altı nükleer silah, denizaltı veya insansız hava aracı (İHA) gibi su altı araçları tarafından taşınabilen ve su altından fırlatılabilen bir nükleer silah türüdür. Bu silahlar, düşmanın savunma sistemlerini aşarak ani ve yıkıcı bir saldırı yapma potansiyeline sahiptir. Ancak, su altı nükleer silahların geliştirilmesi, test edilmesi ve kullanılması teknik ve politik açıdan zorluklar içerir.
Kuzey Kore’nin İddiaları
Kuzey Kore, 19 Ocak 2024 tarihinde devlet haber ajansı KCNA aracılığıyla, ABD, Güney Kore ve Japonya’nın ortak deniz tatbikatlarının kendileri için “ciddi güvenlik tehdidi” oluşturduğunu ve buna karşılık olarak Kore’nin Doğu Denizi’nde “Haeil-5-23” adlı su altı nükleer silah sistemi için önemli bir deneme yaptığını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, denemenin “ordumuzun su altı nükleer bomba temelli karşı duruşunun daha da geliştirilmesini ve çeşitli deniz ve su altı tepki eylemlerinin ABD ve müttefiklerinin donanmalarının düşmanca askeri manevralarını caydırmaya devam etmesini” sağladığını ifade etti. Ancak, denemenin ne zaman ve nerede yapıldığına dair herhangi bir ayrıntı vermedi.
Bu, Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah konusunda yaptığı ilk iddia değil. Geçen yılın başlarında, Pyongyang, Korece “tsunami” anlamına gelen Haeil’in farklı bir versiyonu olan ve “radyoaktif tsunami” yaratabileceğini iddia ettiği sözde bir su altı nükleer saldırı İHA’sının çok sayıda denemesini gerçekleştirdiğini söylemişti.
Uzmanların Görüşleri
Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah iddiaları, uluslararası toplum tarafından şüpheyle karşılanıyor. Uzmanlar, Pyongyang’ın bu konuda abartılı ve gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, böyle bir silaha sahip olmadığını veya henüz tam olarak geliştiremediğini belirtiyor.
Dünya Kuzey Kore Araştırmaları Enstitüsü’nü yöneten araştırmacı Ahn Chan-il, AFP’ye yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah sistemlerinin “tam kapasitelerini belirlemenin zor olduğunu” söyledi. Ahn, “Kuzey Kore’nin savunma bilimi seviyesi ve silahın hala gelişme aşamasında olduğu göz önüne alındığında, henüz önemli bir tehdit oluşturacak aşamada değil.” yorumunu yaptı.
Ahn, Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah iddialarının, ABD ve müttefiklerine karşı bir gözdağı vermek ve müzakere masasına oturmak için bir baskı aracı olarak kullanıldığını da belirtti. Ahn, “Kuzey Kore, nükleer silahlarını pazarlık konusu yapmak istiyor. Bu yüzden, ABD ve müttefiklerinin kendilerine dikkat etmesi gerektiğini göstermek için bu tür iddialarda bulunuyor.” dedi.
Kuzey-Güney İlişkileri
Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah denemesi iddiası, Kuzey-Güney ilişkilerindeki gerginliği artırıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, son dönemde bozulma eğiliminde. İki ülke de gerginliği azaltmayı amaçlayan anlaşmaları bir kenara bırakarak sınır güvenliğini arttırdı ve gerçek mermiyle tatbikatlar yaptı.
Geçen hafta, Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, Güney Kore’yi ülkesinin “baş düşmanı” ilan etti ve birleşme ve sosyal yardımla ilgili kurumların görevine son verdi. Kim, 0,001 milimetrelik toprağın ihlali halinde savaş ilan edeceği tehdidinde bulundu.
Öte yandan, Kuzey Kore’nin tatbikatlara verdiği yanıtın orantılı olduğunu belirten uzmanlar, Pyongyang’ın herhangi bir silahlı çatışmayı kışkırtacak bir çizgiyi aşma niyetinde olmadığının işareti olarak değerlendirdi. Uzmanlar, Kuzey Kore’nin nükleer silah programını durdurmak için diplomatik çözümlerin aranması gerektiğini vurguladı.
Sonuç
Kuzey Kore, su altı nükleer silah denemesi yaptığını iddia etti, ancak bu iddia uluslararası toplum tarafından şüpheyle karşılandı. Uzmanlar, Pyongyang’ın böyle bir silaha sahip olmadığını veya henüz tam olarak geliştiremediğini belirtti. Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah iddiaları, ABD ve müttefiklerine karşı bir gözdağı vermek ve müzakere masasına oturmak için bir baskı aracı olarak kullanıldığı düşünülüyor. Kuzey-Güney ilişkilerindeki gerginlik ise devam ediyor. Uzmanlar, nükleer silah programını durdurmak için diplomatik çözümlerin aranması gerektiğini vurguluyor.