Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin açıkladığı verilere göre, 2024 yılının ilk yarısında bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 oranında artarak 645 bin 474 kişiye ulaştı. Bu ciddi artış, ekonomik zorlukların ve kredi kartı kullanımındaki artışın bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
HAZİRAN AYINDAKİ ARTIŞ REKOR KIRDI
Haziran ayında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 142 bin 28 olarak belirlendi. Bu rakam, bir önceki aya göre 16 bin 791 kişi artarak son dönemdeki en hızlı aylık artış olarak kaydedildi. Yılın ilk altı ayında ise toplamda 645 bin 474 kişi kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alındı. Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 379 bin 591 kişiydi, bu da yüzde 70'lik bir artışı gösteriyor.
KREDİ BORCUNDA DA CİDDİ ARTIŞ
Bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısında da artış gözlemlendi. Haziran ayında kredi borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan kişi sayısı, mayıs ayına göre 17 bin 389 kişi azalarak 118 bin 855'e geriledi. Ancak yılın ilk altı ayında bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin toplam sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 oranında artış gösterdi.
EKONOMİK ZORLUKLAR VE KREDİ KARTI KULLANIMI
Türkiye'de kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısındaki bu artış, ekonomik zorlukların yanı sıra kredi kartı kullanımındaki artışla da ilişkilendiriliyor. TBB Risk Merkezi'nin verileri, birçok kişinin finansal zorluklarla karşı karşıya kaldığını ve borçlarını ödemekte zorlandığını ortaya koyuyor. Ekonomik belirsizlikler ve yüksek enflasyon, bireylerin finansal yüklerini artırıyor.
YASAL TAKİP SÜRECİ VE SONUÇLARI
Kredi kartı ve bireysel kredi borçlarını ödeyemeyen kişilerin yasal takibe alınması, finansal durumlarını daha da zorlaştırıyor. Yasal takip süreci, borçların icra yoluyla tahsil edilmesini ve kişilerin kredi notlarının düşmesini içeriyor. Bu durum, gelecekte kredi alabilme olanaklarını da olumsuz etkiliyor.
GELECEK DÖNEME İLİŞKİN BEKLENTİLER
Uzmanlar, ekonomik koşulların iyileşmemesi durumunda kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısının daha da artabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun kontrol altına alınması, bireylerin finansal yüklerini hafifletmek için önemli adımlar olacak.