Gaziantep’in Şehitkamil ve Şahinbey İlçe Başkanlıklarının 4'üncü Olağan Kongrelerine katılan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Şahinbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongreler Hafız Mehmet Durmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
2012 yılında "Dürüst Siyaset, Gerçek Adalet" sloganıyla siyaset sahnesine çıkan HÜDA PAR, Şehitkamil ve Şahinbey İlçe Başkanlıklarının 4'üncü Olağan Kongrelerini gerçekleştirdi.
Divan kurulunun oluşturulması ile başlayan kongrede, mali raporun okunmasının ardından konuşmalara geçildi.
HÜDA PAR, Şehitkamil ve Şahinbey İlçe Başkanlıklarının 4'üncü Olağan Kongreleri tek liste ile yapıldı.
Raporların okunmasının ardından HÜDA PAR İl Başkanı Faruk Göçer, Şehitkamil İlçe Başkanı Ekrem Kaplan ve Şahinbey İlçe Başkanı Mustafa Kaya, selamlama ve açılış konuşması yaptı.
Kongrelerde partililere hitap eden HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, yaptığı konuşmada, partisinin kongrelerinin hayırlara vesile olmasını diledi.
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde Gaziantep’i “Şehr-i Ayıntab-ı Cihan” olarak nitelendirdiğini belirten Demir, “Evet, Gaziantep; Türkiye’nin gözbebeği, aynı zamanda tarihten bu yana bir ilim ve kültür merkezidir. Gaziantep; zor şartlarda, imkansızlıklara rağmen büyük fedakarlıklar göstererek işgalcilere karşı 11 ay direndi. Kuşatma boyunca açlık, sefalet ve mühimmat sıkıntısıyla karşı karşıya kalan, 6 bin 317 şehit ve binlerce gazi vererek kentin sömürgeci Fransa tarafından işgal edilmesine izin vermediği bir şehirdir. Gaziantepliler ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ olurum diyerek tarihte büyük bir direniş sergiledi. Memleketin küffarın eline düşmemesi için Gazi şehrimiz bir sınır karakolu gibi, üzerine düşeni yapmış, bütün memleketi müdafaa etmiştir. Şimdi de memleket nöbetini farklı sahalarda sürdüren Gaziantep, sanayisi, istihdamı, yatırımları ile ülke insanına hizmet etmeye devam etmektedir. Gazi şehrimizin layık olduğu hayat standartlarına ulaşması, tam anlamıyla model bir şehir haline gelmesi için HÜDA PAR olarak inşallah 7/24 sahada olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Bugün mazeret üretme vakti değildir”
Gündeme ilişkin konulara değinerek konuşmasını sürdüren Demir, “Memleketimizde ne kadar çok sorun olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Biz her seçime bu sorunların çözüm bulması umuduyla gideriz. Ancak genelde de öyle olmuyor. Sorunlar daha da birikip içinden çıkılmaz hale geliyor. Bu sefer de rutin bozulmadı. Doğrusu öncesini arar hale gelmek, siyaset kurumu için olabilecek en olumsuz durum. Memlekete hükümet edenlerin asli görevi; toplantılara katılmak, hasta ziyareti, nikah merasimleri, özel yemekler, cenaze namazı, taziyeler ara sıra da halkı gezmek ile sınırlı değildir. Bunlardan başka bir sorumluluk yokmuş gibi hareket etmektedirler. Yanlışlıklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar ve çözüm bekleyen sorunlar ise oldukları yerde duruyor. Halbuki seçimden önce adaletsizliği, yolsuzluğu, yoksulluğu, kanunsuzluğu önleyeceklerini, fakirliğe çare bulacaklarını, gelir dağılımında adalet sağlayacaklarını, sulh ve sükunu sağlayacaklarını söyleyip durdular. Halk yeniden fırsat ve imkan vererek hükümet etme yetkisini verdi. Dolayısıyla bugün mazeret üretme vakti değildir. Mazeret üretmekle bugüne kadar hiçbir sorun çözülmemiştir.” ifadelerini kullandı.
“Başarı istikamet üzere kalmaktır”
“Siyaset bize göre halka hakça hizmet etmektir” diyen Demir, “Yani siyasi partilerin, belli başlı bazı elitlerin ve bunların iktisadi kuruluşlarının değil, memleketin kazanmasıdır. Siyaset kurumlarının halkın sırtından rant, makam ve mevki peşine düşerek menfaate kul ve köle haline gelmeleri, ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. HÜDA PAR olarak siyaset ve muhalefet anlayışımız, ‘iyilik ve doğruya destek olmak, yanlışlığa, haksızlığa hukuksuzluğa da karşı çıkmak’ şeklindedir. Parti olarak 10 yıldır ortaya koyduğumuz pratik bunun ispatıdır. Biz başarıyı istikamet üzerinde kalmak olarak tarif ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Depremzedelere kalıcı konutları bir an önce teslim edilmeli”
Yaklaşık 8 ay önce Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaşandığını hatırlatan Demir, “Bu deprem bizden yaklaşık 50 bin kişi aldı. Rabbim bizi memleketimizi ve İslam alemini muhafaza etsin. Vefat edenlere tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. İlk aşamada acil olarak yapılması gerekenleri hep birlikte yaptık. Ancak orta ve uzun vadede yapılması gerekenler henüz yapılmadı. Güz mevsimine girmiş bulunuyoruz. Bu şekilde ağır bir süreç içerisinde devam edilmesi durumunda depremzede kardeşlerimizi çetin bir kış beklemektedir. Kış gelmeden yapılan kalıcı konutların tamamının bitirilmesi ve teslim edilmesi aciliyet kesp ediyor.” diye konuştu.
“Ekonomi battıkça batıyor”
Ekonomi gelişmelere de değinen Demir, “Ekonomi battıkça batıyor. Tamamen faiz ekonomisine döndük. Üretim, istihdam, yatırım, ticaret diye albenili bir şekilde sunulan yeni istikrar paketi, meğer faiz, enflasyon, ithalat, üretimin bitirilmesi ve dışarıya bağımlılık ekonomisi imiş. 2026’ya kadar enflasyonun düşme umudu kesinlikle kalmamış. Batının hegemonyasını kabul etmek anlamında olan; batıdan kredi arayışına girmek, felaketin aslında daha yeni başladığını göstermektedir. Fiyat anarşisinin üstesinden gelinemiyor, bir hal yasası bile defalarca söz verildiği halde çıkartılmıyor. Hükümetin halktan sahadan üreticiden çiftçiden haberi yoktur. Sokaktan tamamen koptular. Halkın durumunu kimse merak etmiyor. Küreselciler de diğer taraftan bastırdıkça bastırıyor. Büyük bir ahlaki dejenerasyon operasyonu vardır. Farklı renklerdeki paralı sivil toplum örgütleri küreselcilere hizmet ediyor. Sapkın akımlar hiç olmadıkları kadar güçlenmiş vaziyettedir.” dedi.
“Başarılı ve liyakatli insanların elenmesine göz yumuluyor”
Atamalarda liyakat ve ehliyetin göz ardı edildiğinin altını çizen Demir, şöyle devam etti:
“Başarılı ve liyakatli insanların elenmesine göz yumuluyor. Usulsüzlükler almış başını gidiyor. Usulsüzlüklerle yapılan mücadeleler sözde kalıyor. Alınan tedbirler ve verilen cezalar caydırıcı değildir. Yine siyaset kurumu sorunlara etkin, hızlı ve sağlıklı çözüm üretmek yerine sorunları öteliyor.”
İktidarın söylem, dil ve uygulama anlamında bıraktığı boşluklardan ve yaptığı hatalardan yararlanan kafatasçı ırkçı yapıların adım adım ilerlediğine dikkat çeken Demir, “Irkçı provokasyonlar birlik ve beraberliği tehdit etmekle kalmamış, dünyanın bize bakışını da değiştirecek, İslam ülkelerini bize karşı tavır alacak noktaya getirmiştir.” diye konuştu.
“Gençlik evlilikten uzak duruyor”
Demir, “Gençlik evlilikten uzak duruyor, boşanmalar hızla artıyor, hızla yaşlanıyoruz. İktidar bir süresiz nafaka meselesini bile defalarca söz verdiği halde çözmüyor ya da çözemiyor, muhalefet partilerinin çoğu da süresiz nafakadan yanadır. Erken yaşta evlenenlerin dramı halen devam ediyor. Toplumun bütün dengelerini alt üst eden bu sabit düzenlemeleri dahi yapmaktan aciz bir hale geldik. Bunun bir izahı yoktur.” şeklinde konuştu.
“Çocuklarımız her gün köpeklerin saldırılarına maruz kalıyor”
Başıboş köpek sorununa da değinen Demir, “Neredeyse ulusal bir tehdit haline gelmiş olan başıboş köpekler meselesinin bile çözülememesi moralleri iyice bozuyor. Her gün çocuklarımız köpeklerin saldırılarına maruz kalıyor. Memleket köpeklerin ve köpekseverlerin istilası altındadır. Bu durum, muhalefetin de çok hoşuna gidiyor ki sesleri çıkmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kiracı–ev sahibi gerginliklerinin artık genel asayişi tehdit eden ve cinayetlerin işlenmesine sebep olan bir noktaya geldiğine dikkat çeken Demir, “Mesele, ev sahibi için de kiracı için de bütün memleket için de içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Buna ivedi çözüm üretilmelidir.” dedi.
“Bütün yükü dar gelirli vatandaşın sırtına yüklemek doğru değil”
“Para sıkılaştırma politikasını desteklemek için ‘tasarruf’ çağrıları yapılıyor ama başta belediyeler olmak üzere kamuda israf bütün hızıyla devam ediyor” diyen Demir, şöyle konuştu:
“Eğer ortada ekonomik bir sıkıntı, genel bir yük var ise bu yükün altından kalkmak sadece dar gelirli vatandaşların görevi değildir. Bütün kurumları ile devletin, zengini ve fakiri ile milletin el birliği ile elini taşın altına koyması gerekir. Bütün yükü dar gelirli vatandaşın sırtına yükledikten sonra devletin kurumlarının büyük bir israf içinde olması kabul edilemez. Piyasada bir yandan işsizlik varken diğer yandan da iş yapacak eleman bulamama sıkıntısının var olması, ekonomi yönetiminin başarısızlığını ortaya koymanın yanı sıra derin bir plansızlığın da var olduğunu ortaya koymaktadır. Ara eleman sıkıntısı her geçen gün büyüyor.”
“Şehir hastanesinin faaliyete girmemesi vatandaşı mağdur ediyor”
Gaziantep’in bazı sorunlarına da değinen Demir, “Halkın mustarip olduğu en önemli sıkıntılardan bir tanesi Sağlık alanında yaşanan sıkıntılardır. Dr. Ersin Arslan Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nin depremde hasar görmesi nedeniyle yıkılması, bununla beraber çok önceden açılması planlanan Gaziantep Şehir Hastanesi’nin henüz faaliyete girmemesi vatandaşı mağdur ediyor. Vatandaşlar randevu bulmakta zorlanıyor, zamanında tedavi olamıyor. Vatandaşlar mecburen özel hastanelere müracaat etmek durumunda kalıyorlar. Hayat pahalılığının bu kadar yükseldiği günümüzde özel hastanelere verilen astronomik paralar ciddi bir külfettir. Bu mağduriyetin giderilmesi için şehir hastanesinin acilen faaliyete girmesi gerekiyor.” dedi.
“Gaziantep artık ucuz şehir olmaktan çıktı”
Gaziantep’te konut ve kiralık daire fiyatlarının çok yükseldiğine dikkat çeken Demir, şunları söyledi:
“Gaziantep artık ucuz şehir olmaktan çıktı. Doğu ve Güneydoğu illerinden ciddi manada göç alıyoruz. Ancak alt yapı, konut arzı ve alt yapı anlamında şehir bu oranda büyümüyor. Vatandaşın gücünü aşan konut fiyatlarındaki artışın bir an önce önüne geçilmesi gerekir. Artan girdi maliyetlerinin fiyatının düşürülmesi başta olmak üzere dar gelirli vatandaşlar için uygun fiyatlarla konut yapılması, arsa fiyatlarındaki aşırı artışın önüne geçilmesi ve yeni alanların imara açılması ivedi bir ihtiyaç haline gelmiştir.”
“Kentsel dönüşüm çalışmaları çok ağır ilerliyor”
Gaziantep’te kentsel dönüşüm anlamında da ciddi sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Demir, “Kentsel dönüşüm anlamında da ciddi sorun ve sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çarpık kentleşme yüzde 65 civarlarındadır. Kentsel dönüşüm çalışmaları çok ağır ilerliyor. Kentsel dönüşümün başlatıldığı mahallelerde ise çalışmalar yarım bırakıldığı için vatandaş mağdur oluyor. Vatandaşımıza bu yapılmamalıdır.” çağrısında bulundu.
“Türkiye’de HÜDA PAR umut haline gelmiştir”
Şehitkamil ve Şahinbey İlçe Kongrelerinin hayırlara vesile olmasını dileyen Demir, “Her değişim yeni bir heyecandır. Bu değişim, bizi bekleyen sorumlulukları yerine getirecek, toplumsal taleplere cevap olabilecek nitelikte olmalıdır. Siyaset kurumunun iflas ettiği, sorunlar karşısında akim kaldığı ve her geçen gün çözümsüzlükler içerisinde daha da battığı bir Türkiye’de HÜDA PAR umut haline gelmiştir. Siyaseti mal, makam, mevki, rant veya farklı bir takım dünyevi hesaplar için yapmayan tek parti olan bu parti, memleketin geleceğini inşa edecek olan partidir. Hür kadrolarımızın buna göre hazırlanması gerekir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Kongrelere, HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, Genel Başkan Yardımcıları Metin Kaya ve Mahmut İrtem, Genel İdare Kurulu (GİK) Üyeleri Şeyhmus Tanrıkulu ve Osman Aktaş, İl Başkanı Faruk Göçer, yönetim kurulu üyeleri, siyasi ve STK temsilcileri, delegeler ve vatandaşlar katıldı.