Akıllara Durgunluk Veren Olay: Cenaze Defnedildi, 3 Ay Sonra Ablası Yaşıyor Çıktı!
Gaziantep'te yaşayan 76 yaşındaki Abdurrahman Ceyran, üç ay önce ablasının ölüm haberini aldıktan sonra cenazeyi defnetti. Ancak üç ay sonra gelen bir telefon, hayatının en büyük şokunu yaşamasına neden oldu. Ablasının aslında hala hayatta olduğunu öğrenen Ceyran, duygularını hem şaşkınlık hem de sevinçle karşıladı. Bu inanılması güç hikaye, son günlerin en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi.
Cenaze Yanlış Teşhis Edildi: Ablası Diye Başka Birini Defnetti
Olayın başlangıcı, Haziran ayında İstanbul'dan gelen bir telefonla başladı. Ceyran’a, ablasının vefat ettiğini ve cenazeyi alması gerektiği söylendi. Ancak ablasının Gaziantep'teki huzurevinde yaşadığını bildiği için bu bilgi karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Durumu sorgulasa da karşı taraf, cenazeyi almaları gerektiğinde ısrarcıydı. Sonunda iki oğlunu İstanbul'a göndererek cenazeyi teslim aldılar.
Ancak cenaze sarılı olduğu için teşhis edilemedi ve Gaziantep'e getirildi. Yıkama işlemi sırasında Abdurrahman Ceyran, cenazeyi tam anlamıyla tanıyamadı. Göz ve kaş yapısına bakılarak cenazenin ablası olduğuna kanaat getirildi ve cenaze Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde toprağa verildi.
3 Ay Sonra Gelen Şok Edici Gerçek: Ablası Hala Yaşıyor
Definden üç ay sonra, Ceyran’a Gaziantep'teki huzurevinden gelen bir telefonla ablasının hayatta olduğunu öğrenmesi üzerine büyük bir şaşkınlık yaşadı. Telefon görüşmesinde huzurevi yetkilileri, ablasını neden uzun süredir ziyaret etmediğini sorduklarında, Ceyran adeta donakaldı. Hemen huzurevine gitti ve karşısında ablasını görünce gözlerine inanamadı.
Ceyran, olayın ardından yaptığı açıklamada "Aylardır ablamı ölü biliyordum ama ablam diye gönderilen cenaze başkasının çıktı. Büyük ihtimalle isim benzerliği dolayısıyla cenazeler karışmış" ifadelerini kullandı.
Yanlışlıkla Gönderilen Cenaze Kime Ait?
Abdurrahman Ceyran, yaşadığı bu karmaşık süreç hakkında detayları paylaşarak, cenazeyi teslim aldıkları sırada yaşadıklarını anlattı. Cenazenin uçakla taşınması için sarıldığını ve kokmaması adına hızlıca işlem yapıldığını belirtti. İstanbul’da yapılan resmi işlemler sırasında ise isim ve doğum tarihinin tutması nedeniyle cenazeyi aldıklarını dile getirdi.
Ceyran’ın ablasının ölüm haberiyle aldığı cenazenin aslında başka birine ait olduğu anlaşılınca, bu cenazenin gerçek sahiplerine ulaşma süreci başladı. Ceyran, yetkililere seslenerek cenazenin gerçek sahibinin bulunmasını talep etti ve "Defnettiğimiz cenazenin sahibi kimse, gelsin cenazeyi alsın. Gömdüğümüz cenaze başkasına ait çıktı" diye konuştu.
Büyük Bir İnsan Hatası mı?
Olay, hem Ceyran ailesi hem de kamuoyunda büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Huzurevi yetkililerinin, cenazelerin karıştığını fark etmemesi ve yanlış kişiye ölüm bildiriminde bulunması, büyük bir ihmal olarak değerlendiriliyor. Ceyran, olayı basit bir hata olarak görmüyor ve konuyla ilgili hukuki süreç başlatılması gerektiğini düşünüyor.
Kimlik Tespiti Nasıl Yanlış Yapıldı?
Yanlış cenazenin teslim edilmesi sürecinde, hem İstanbul'daki hastane hem de yetkililerin ihmalleri dikkat çekiyor. Ceyran ailesi, cenazeyi teslim aldıklarında teşhis işleminin zorluklarından dolayı hata yapıldığını ifade ederken, sorunun başlıca nedeninin isim benzerliği olduğunu belirtti.
Olayın medyada geniş yer bulması, bu tür olaylarda daha dikkatli olunması gerektiği yönünde tartışmaları da beraberinde getirdi. Yanlış cenazelerin teslim edilmesi veya kimliklerin karıştırılması gibi olayların önüne geçilmesi için daha kapsamlı tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.
Olayın Ardından Yetkililerden Açıklama Bekleniyor
Abdurrahman Ceyran, ablasının yaşıyor olduğunu öğrenmesinin sevincini yaşarken, defnettiği cenazenin kime ait olduğunu öğrenmek istiyor. Yetkililere seslenerek cenazeyi gömdükleri yerin belli olduğunu ve ailelerin cenazelerini alması gerektiğini dile getiren Ceyran, sürecin bir an önce açıklığa kavuşturulmasını talep ediyor.
Cenazesi kaybolan aileler için de bu olay bir umut ışığı olabilir. Yanlışlıkla defnedilen kişinin kimliği belirlendiğinde, kayıp cenazelerle ilgili yeni bilgiler ortaya çıkabilir. Ceyran, bu acı ve karmaşık olayın çözülmesini beklerken, hukuki sürecin başlaması gerektiğini savunuyor.