Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan aralık ayı ihracat rakamlarını değerlendiren Ünverdi, aralık ayında Gaziantep’ten geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,3 oranında artışla 914 milyon 811 bin dolar ihracat yapıldığını belirtti.
Ünverdi, Gaziantep’in hem aylık hem de yıllık bazda en fazla ihracat yapan 6. il konumunda olduğunu ifade etti.
Uluslararası pazarda yaşanan sıkıntılar ve ülke ekonomisindeki daralmaya işaret eden Ünverdi, 2024 yılının tüm zorluklarına rağmen Gaziantepli ihracatçıların böylesi bir ortamda üretim, ihracat ve istihdamıyla üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını belirterek, “Büyük bir özveriyle üretime devam eden, faizin yüksek olduğu bir yılda risk alarak ülkemize katma değer sağlayan tüm sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı ve çalışanlarımızı yürekten kutluyor, teşekkür ediyorum” dedi.
Üretimin canlanması ve ihracatta rekabet gücünün artması için Merkez Bankası’nın (MB) politika faizinde aralık ayı itibarı ile indirime gitmesinin ardından sıranın bankacılık sektöründe olduğunun altını çizen Ünverdi, bankacılık sektörünün de ticari krediler başta olmak üzere üreten kesimin düşük maliyette kredi kullanmasına ivedilikle imkan sağlaması gerektiğini söyledi.
Ünverdi, girdi maliyetlerindeki artışlara dikkati çekerek, kur politikasının yeniden gözden geçirilmesi ve daha rekabetçi hale gelmesinin ihracatın geleceğinde öncelikli konulardan birisi olduğunu söyledi.
Küresel gelişmeler karşısında ülkemiz ekonomisinde yaşanan daralma ile birlikte 2024 yılının zorluklarla geçtiğini dile getiren Ünverdi, buna rağmen Gaziantepli sanayici ve ihracatçıların mücadeleye devam ettiklerine değinerek şunları kaydetti:
“Pandemi, ardından bölgemizdeki deprem felaketi, Ortadoğu’daki savaş hali, Avrupa ekonomisindeki durgunluk, Rusya-Ukrayna savaşı ihracat üzerinde büyük bir baskıya neden olmuştur. ABD seçimleri sonrası Trump hükümetinin görevi devralmasıyla uluslararası ticarette dengelerin değişmesi de olası görünmektedir. ABD’nin ithal ettiği ürünlerde gümrük vergilerini artırması halinde ülkemiz için avantaj ve dezavantajlar söz konusu olabilecektir. Suriye’deki yeni süreç de 2025 yılının önemli konu başlılarından olup, bu bölgenin inşasında ülkemiz ve özellikle şehrimiz öne çıkacaktır. Gaziantep her koşulda üretim, ihracat ve istihdamıyla ülkemize güç veren şehir olmaya devam edecektir.”
2025 yılının her anlamda ihracatta kritik bir dönemeç olacağının altını çizen Ünverdi, AB Yeşil Mutabakat kriterleri kapsamında 2026 yılında uygulanması öngörülen sınırda karbon vergisi düzenlemesinde zamanın daraldığının altını çizerek, “İhracatta güçlü kalmak ve rekabet gücümüzü artırmak için 2025 yılında da Gaziantep Sanayi Odası olarak yeşil ve dijital dönüşüm temelinde üretimlerimizdeki katma değeri artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Firmalarımızı uluslararası standartlara uygun olarak karbon ayak izi hesaplamalarını yaparak yeşil dönüşümlerini gerçekleştirmek için GSO-Mesleki Eğitim Merkezi’mize davet ediyoruz. Bölgemizdeki tek çözüm ortağı olarak TÜBİTAK’ın hibe programı kapsamında verdiği çok önemli desteklerinden faydalanabilirler. Bu noktada firmalarımızdan gereken hassasiyeti göstermelerini ve geç kalmadan sürece dahil olmalarını bekliyoruz. Fuar organizasyonları, Ticaret Elçileri Programı, İhracat Akademisi Programı, E-Ticaret, E-İhracat gibi çalışmalarımızla 2025 yılında ihracatımızı daha da yukarıya taşımayı hedefliyoruz” diye konuştu.