Ancak bu tür yatırımlar, finansal getirilerin yanı sıra psikolojik zorlukları da beraberinde getirebiliyor. Yatırımcılar, yatırımlarının değerini sürekli kontrol ederek stres ve kaygı seviyelerini artırabiliyorlar. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre, yatırımlarını sürekli takip eden bireyler, kaygı bozukluklarına daha yatkın hale gelirken, antidepresan kullanımına yönelme ihtimalleri de artıyor.
SÜREKLİ YATIRIM TAKİBİ STRESİ TETİKLİYOR
Yatırımcılar, özellikle hisse senedi, döviz ve altın gibi dalgalanma eğiliminde olan araçlarda yatırımlarını sürekli göz önünde tutma eğiliminde. Bu durum, kişinin sürekli olarak piyasayı takip etmesine ve fiyatlardaki değişikliklere anında tepki vermesine neden oluyor. Yatırımlarının her an düşüp yükselmesi, yatırımcıda ciddi bir stres ve endişe yaratıyor. Telefon ya da bilgisayar ekranına sürekli bakma alışkanlığı, kişinin gündelik hayatını da olumsuz etkileyerek psikolojik yük oluşturabiliyor.
Psikiyatrist Dr. Gülnur Şen, bu konuda yaptığı açıklamada sürekli piyasa takibi yapmanın kaygıyı artırdığına dikkat çekiyor. Şen, "Yatırımların her dalgalanmasında kişinin gözünü ekranlardan ayırmaması, kaygı düzeyini yükseltiyor ve bu da zamanla antidepresan kullanımına yol açabiliyor" ifadelerini kullanıyor. Bu nedenle uzmanlar, bu tür bir davranışın önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyor.
ANTİDEPRESAN KULLANIMI ARTIYOR
Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre, yatırımlarının sürekli düşüşte olduğunu gören bireylerde antidepresan kullanma eğilimi daha yüksek. Yatırımın getirdiği finansal belirsizlik, kişinin duygusal dengesini bozarak depresif hissetmesine neden olabiliyor. Araştırmalar, yatırım kayıplarının psikolojik etkilerinin uzun vadede daha ciddi sorunlara yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Dr. Şen, kaygının kontrol edilememesi durumunda antidepresan kullanımının bir çözüm yolu olarak tercih edildiğini ifade ediyor. Ancak Şen, bu duruma gelmeden önce stres yönetiminin daha etkili yöntemlerle yapılması gerektiğini de ekliyor. Eğer yatırımcılar kaygılarını doğru bir şekilde yönetemezlerse, psikolojik destek almak veya ilaç kullanmak gibi çözümler kaçınılmaz hale geliyor.
EKRANA BAKMA SÜRESİNİ AZALTMAK STRESİ AZALTIYOR
Uzmanlar, sürekli piyasa takibi yapmanın yaratabileceği olumsuz psikolojik etkileri en aza indirmek için bazı önerilerde bulunuyor. Özellikle ekrana bakma süresinin azaltılması, bu önerilerin başında geliyor. Dr. Gülnur Şen, "Yatırımcılar çok sık piyasaları takip etmektense, daha seyrek aralıklarla kontrol etmeye yönelmeli. Bu sayede stres seviyeleri de zamanla azalacaktır" diyerek, bu davranışın önemine dikkat çekiyor.
Yatırımcıların piyasaya karşı duyduğu yoğun ilginin, zamanla zihinsel sağlığı olumsuz etkileyebileceğini belirten Şen, ekrana bakma süresini azaltmanın yanı sıra alternatif aktivitelerle de kaygıyı yönetmenin mümkün olduğunu belirtiyor. Spor yapmak, nefes egzersizleri uygulamak ve düşünceleri farklı alanlara yönlendirmek gibi yöntemler, stresin azaltılmasında etkili olabilir.
DÜŞÜNCELERİ FARKLI ALANLARA YÖNLENDİRMEK ÖNEMLİ
Kaygıyı yönetmek ve daha sağlıklı bir yatırım süreci geçirmek için uzmanların önerileri sadece ekrana bakma süresini kısaltmakla sınırlı değil. Psikolojik sağlığı korumak adına, düşünceleri farklı alanlara yönlendirmek de büyük önem taşıyor. Fiziksel aktiviteler, sosyal etkinlikler ve yaratıcı hobiler, kişinin yatırım dışındaki alanlara da odaklanarak stres seviyelerini dengelemesine yardımcı olabilir.
Ayrıca nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı teknikler de kaygının kontrol altına alınmasına destek oluyor. Düzenli nefes egzersizleri, stres anında sinir sistemini sakinleştirerek daha sağlıklı bir zihinsel denge kurmayı kolaylaştırıyor.
YATIRIM TAKİBİNDE DENGEYİ KORUMAK ŞART
Yatırım yapmanın getirdiği maddi kazançların yanında, psikolojik etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yatırımcıların piyasayı sürekli takip etmesi, kaygı bozukluklarına ve stresin artmasına yol açabiliyor. Uzmanların önerilerine kulak vererek, ekrana bakma süresini sınırlamak, spor ve nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı aktivitelerle kaygıyı yönetmek, sağlıklı bir yatırım süreci geçirmenize katkı sağlayabilir. Psikolojik dengeyi korumak, uzun vadeli yatırımların başarısı için büyük önem taşır.