2024 ASGARİ ÜCRET ARTIŞI İÇİN SON DURUM
Günümüzde, asgari ücret Türkiye ekonomisinin en önemli gündem maddelerinden biri. 2024 yılı itibarıyla mevcut asgari ücret 17 bin 2 TL olarak uygulanırken, Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile yeni artış oranı belirlenecek. Komisyonun alacağı kararda işveren, işçi temsilcileri ve hükümet arasında yapılacak pazarlıklar etkili olacak. Bir yandan farklı sektörlerden ve ekonomi uzmanlarından artış oranları ile ilgili tahminler gelirken, yüzde 20 ile yüzde 100 arasında değişen öneriler kamuoyunda geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.

BEKLENEN ENFLASYON ORANINA GÖRE ASGARİ ÜCRET NASIL ETKİLENİR?
Asgari ücrete beklenen enflasyon oranında zam yapılması seçeneği, özellikle son dönemde gündemi meşgul eden konulardan biri. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 44 olarak açıklarken, 2025 yılı enflasyon beklentisinin ise yüzde 21 seviyelerinde olacağını belirtti. Bu oranların asgari ücret artışına yansıması halinde, yüzde 21'lik bir zam ile yeni asgari ücretin 20 bin 572,56 TL’ye, yüzde 25'lik bir zam oranıyla ise 21 bin 252,65 TL’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Bu rakamlar, artış oranına göre çeşitli senaryolar oluşturmak için bir temel sağlarken, geçmiş yıllardaki enflasyon oranlarına göre asgari ücret düzenlemeleri yapılmış olsaydı, bugünkü ücret seviyesinin çok daha düşük olacağı dikkat çekiyor.

GEÇMİŞTE ENFLASYON BEKLENTİLERİNE GÖRE ASGARİ ÜCRET BELİRLENSEYDİ NE OLURDU?
Ekonomik gelişmeleri ve ücret artışlarını analiz eden araştırmalara göre, asgari ücrete geçmişte yıllık enflasyon beklentileri oranında zam yapılmış olsaydı, günümüzde asgari ücret seviyesinin 1.875,26 TL civarında olacağı hesaplanıyor. Ekonomim’de yer alan bilgilere göre, “ileriye dönük endeksleme” yöntemine dayalı bir zam uygulaması, enflasyon beklentilerinin yeterince gerçekçi olmaması nedeniyle çalışanların alım gücünde ciddi bir düşüş yaşanmasına neden olacaktı. Özellikle 2016 sonrası dönemde tahminlerdeki sapmalar nedeniyle çalışanların alım gücü giderek eriyerek bugünkü seviyenin çok daha gerisinde kalmış olacaktı.

UZMANLAR ASGARİ ÜCRETİN ALIM GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE DİKKAT ÇEKİYOR
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, özellikle son 3 yılda resmi enflasyon tahminlerine göre zam yapılması durumunda çalışanların alım gücünde ciddi bir kayıp yaşanacağına dikkat çekiyor. İleriye dönük endeksleme yöntemiyle yapılan artışlar sonucunda, çalışanların alım gücünün yarı yarıya azalabileceğini ifade eden Kara, asgari ücretin belirlenmesinde yalnızca enflasyon oranlarının değil, reel ekonomik koşulların da dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, enflasyon ve ekonomik büyüme gibi faktörlerin yanı sıra sosyal adaletin sağlanması adına refah payı gibi ek unsurların da asgari ücret belirleme sürecine dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.

2025 İÇİN ASGARİ ÜCRET TAHMİNLERİ
2025 yılı için asgari ücret artış tahminleri oldukça çeşitlenmiş durumda. Çeşitli sendikalar, işveren örgütleri ve ekonomi yazarları, enflasyon oranlarının yanı sıra ekonomideki genel gidişatı göz önünde bulundurarak yeni rakamlar telaffuz etmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde gerçekleşecek zam oranları, yalnızca özel sektör çalışanlarını değil, tüm toplumun satın alma gücünü ve refah seviyesini etkileyecek bir faktör olarak öne çıkıyor. Özellikle sosyal dengelerin korunması ve ekonomik istikrarın sürdürülebilir bir yapıya oturması için belirlenecek olan yeni asgari ücret seviyesi, 2025 yılı için Türkiye’nin ekonomik önceliklerinden biri olacak.

EKONOMİK GÜVEN VE ALIM GÜCÜNÜN KORUNMASI ÖNCELİK TAŞIYOR
Asgari ücret, milyonlarca çalışan için yalnızca geçim standardını değil, aynı zamanda genel ekonomik güveni ve piyasa dengesini belirleyen önemli bir unsur. Bu nedenle, yapılacak zammın toplumun geneline yansıyacak etkilerini doğru analiz etmek büyük bir önem taşıyor. Uzmanlar, alım gücünün korunması ve ekonomik güvenin sağlanması adına, asgari ücret artışlarının yalnızca enflasyon oranlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirtiyor.