Elfler, J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde bir ırktır. Elfler, yazar J. R. R. Tolkien tarafından modern edebiyata kazandırılmış ve fantastik kurgunun en popüler öğelerinden biri haline gelmişlerdir.
Özellikler
Elfler, katledilmedikçe veya kederden solmadıkça ölmezler, hiçbir hastalığa yakalanmaz ve uzun yolculuklarda "lembas" adını verdikleri yolazığını kullanırlar. Elfler, insanların, cücelerin ve orkların aksine, ağaç kesmezler.
Yaşayış tarzı olarak doğa ile iç içe ve gelişimini doğa ile bir bütün olarak sağlayan bir halktır. Fëanor ve Galadriel gibi büyüyle uğraşanları da vardır. İlk elfler deniz kıyılarını, ormanları ve dağları mesken edinmişlerdir. Yaratıldıkları dönemde Orta-dünya henüz karanlık olduğu için yıldızlara hayranlık duyarlar. Her zaman içlerinde denize ve ötesine -Valinor'a- bir özlem vardır.
Tarih
Elflerin mitolojisine yakından baktığımızda onların da birçok mitolojidekine benzer bir şekilde Tolkien'in kurguladığı mitolojinin Tanrı'sı olan Eru'nun yarattığı tanrısal varlıklara yani Valar'a (tekil: Vala) isyan edip Valar'ın 'cennetvari' bir şekilde yarattıkları Valinor'dan kovulduğunu görebiliriz. Bu kovuluşun sebebi ise yetenekli elf Fëanor'un, Valar tarafından yaratılan İki Ağaç'ın eşsiz ışıklarının bir parçasını bir maddenin içine hapsederek ürettiği nadide mücevherler olan Silmarilleri bir takıntı haline getirmesidir. Oğulları dışında kimsenin onlara dokunmasını istemez ve Silmariller söz konusu olduğunda çok hırslanır. Melkor'un (Fëanor ona Morgoth adını takmıştır) Valar'ın Silmarilleri almak istediğini söyleyerek dolduruşa getirdiği Fëanor, bazı diğer elflerle birlikte Valar'a başkaldırmıştır. Bunun üzerine elfler Valar tarafından bu hırsları yüzünden lanetlenmiş; Doğu'ya, Orta-dünya topraklarına, Melkor'la savaşmaya gitmiş ve çok uzun süren mücadelelerine rağmen Silmarilleri ele geçirememişlerdir. Fingolfin, Fëanor ve oğulları, Turgon, Thingol gibi krallar Melkor'la yapılan savaşlarda can vermiştir. Earandil'in Batı'ya yolculuğuna kadar yeryüzünü hakimiyeti altına alan Melkor, Earendil'in Noldor (sürgün edilen elf halkı) adına af dilemesiyle Valar ve Batı'nın elfleri tarafından bozguna uğratılmış ve elfler huzura kavuşmuştur. Ancak bu huzur kalıcı olmamış; önceden, bir Vala olan Aule'ye hizmet edip de daha günlerin başlangıcında Melkor'a dönmüş olan Sauron, Melkor'un yenilişinden sonra sinsi planlar yapmaya devam etmiştir. Melkor'un yenilişinden sonra Sauron Valar'dan af dilemiştir ve Valar tarafından affedilmiştir. Sadece Mandos bu karardan memnun olmamış ama sesini çıkarmamıştır.
Sauron'un ihaneti ve sinsiliği ise şöyle anlatılır: Noldor'un Orta Dünya'daki krallığı Eriagon'lu demirci elflere dostça yaklaşır. Onlara bilmedikleri birçok şey öğretir ve onlardan büyülü yüzük yapım sanatını öğrenir. Daha sonra her zaman planladığı gibi onlara ihanet ederek diğer yüzüklerin ve yüzükleri kullananların üzerinde hakimiyet kurmasını sağlayan Tek Yüzük'ü yapar. Tek Yüzük'ün yapılışından sonra çıkan savaş, elflerle insanların ittifakı sayesinde Sauron'un yenilgisiyle sonuçlanır. Yine de Yüzük yok edilmez. Elflerin çoğu tekrar Valinor şehrine deniz üzerinden göç etmeye başlarlar. Az bir kısmı ise Kuytuorman, Ayrıkvadi ve Mithlond'da kalmaya devam eder. Tek Yüzük'ün çok sonraları tekrar ortaya çıkmasından sonra bir savaş daha yapılır. Yüzük, yüzük taşıyıcısı Frodo Baggins tarafından yok edilir ve kalan elfler de Batı'ya, Valinor'a, göç ederler. Artık insanların çağı başlamıştır.