Gaziantep'te ciltte kaşıntı ve yara şikayetleriyle doktora başvuran 34 yaşındaki Kahraman'a yaklaşık 3 yıl önce atopik dermatit teşhisi konuldu. Hastalığı sebebiyle kaşıntı çeken ve gece uyuyamayan, yaralardan dolayı kısa kollu kıyafet giyemeyen Kahraman, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat İnalöz'e başvurdu.
Yaklaşık 2 yıldır ilaç tedavisi gören ve psikolojik destek alan Kahraman, sağlığına kavuşarak geceleri rahat uyumanın ve sağlık problemlerini aşmanın mutluluğunu yaşıyor.
"BU HASTALIK YAŞAMIMI OLUMSUZ ETKİLEDİ"
Kahraman, AA muhabirine, atopik dermatit nedeniyle 9 ay boyunca uyuyamadığını, iş yerine gidemediğini söyledi.
Hastalığı döneminde toplum içine giremediğini anlatan Kahraman, "Sokağa çıkmak istemiyordum. Sürekli kaşıntı halindeydim. Elimi sürekli vücuduma götürmek zorunda kalıyordum. Bu durum beni çok rahatsız ediyordu. Özellikle kısa kollu kıyafetler giyemiyordum. Tedavim iki yıl sürdü. Bu hastalık yaşamımı çok olumsuz etkiledi." dedi.
Prof. Dr. Serhat İnalöz'e tedaviden dolayı teşekkür eden Kahraman, şöyle konuştu:
"Tedavim bitti. Çok şükür iyileştim. Şimdi topluma rahat girebiliyorum. Çalışıyorum, iş yerinde verim alıyorum. Kaşıntım olmuyor. En önemlisi rahat uyku uyuyabiliyorum. Dışarı çıktığımda kısa kollu tişörtleri rahatça giyebiliyorum. Vücudumdaki yaralar son buldu. En önemli şey tabii ki psikolojim düzeldi. Bir çocuğum oldu ve çocuğuma hocamın ismi olan 'Serhat' adını verdim. Beni iyileştirebilirse çocuğum olduğumda adını vereceğimi söylemiştim. Sağ olsun, kendisi de beni iyileştirdi. Mutluyum."
İNTERNETTEN SATILAN ÜRÜNLERE GÜVENİLMEMESİ UYARISI
GAÜN Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat İnalöz de atopik dermatitin son derece kaşıntılı cilt kuruluğu, çatlamalar, bazen kaşıntılar nedeniyle kanamalarla seyreden ve yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu dile getirdi.
İnalöz, "Yapılan çalışmalarda sedefe göre yaşam kalitesinde çok daha kötü etkilerinin olduğu bilinen bir hastalık ve toplumda görülme sıklığı haliyle fazla. Çocukluk yaşlarında daha sık görülüyor. Erişkinliklerde daha az görünmesine rağmen bıraktığı yıkım, çocukluk çağına göre çok daha fazla olan bir hastalık." diye konuştu.
KAŞINTI, UYKUSUZLUĞA NEDEN OLUYOR
Hastalığın özellikle erişkin hastalarda kaşıntı nedeniyle uykusuzluğa neden olduğunu ifade eden İnalöz, "Hasta, rahat uyuyamadığı için işine gittiğinde son derece verimsiz çalışıyor, beraberinde kişinin psikolojisi bozuluyor. Psikolojinin bozulması sonucu kaşıntının bitmeyeceği ve bir kısır döngüye gireceğini düşünüyor ve bazıları psikiyatrik destek alabiliyorlar." dedi.
Prof. Dr. İnalöz, hastalığın tedavi edilebilir olduğunun bilinmesi gerektiğini belirterek, çok başarılı tedavilerle hastaların normal yaşantılarına döndüklerini kaydetti.
Hastanın temel tedavisinde cilt nemlendiricilerini kullanması gerektiğini anlatan İnalgöz, şöyle konuştu:
"Cilt, haliyle kötü bir şekilde kuruyor, nemlendirmediğiniz sürece hasta kendisini rahat hissetmiyor fakat kaşıntı apayrı hastaları etkiliyor. Hastaların toplumsal ilişkilerini etkiliyor. Açıkçası kişisel ilişkilerinde eş bulamama, kendilerini ifade edememe, daha doğrusu toplumun içine girememe veya toplumda 'Kaşınırsam ne olacak?' duyguları yaşıyor. Denizde bile rahat bir şekilde yüzemiyorlar ciltlerindeki yaralardan dolayı."
Hastaların tedavi için cildiye uzmanına gitmedikleri zaman internetteki "tacirler"in eline düştüklerine işaret eden İnalöz, şu uyarılarda bulundu:
"Bu konuda hastalarımızın hekim olarak dermatologlara başvurdukları zaman son derece güvenli bir şekilde tedavi olacaklarını bilmeleri gerekiyor. İnternette bu konuda 'Bitkisel tedaviler başarılı oluyor.' diyerek gerçekten müthiş fiyatlarla halkı kandıran veya ürünlerde kötü derecede kortizon süren tacirler var. Bunlar, internet aracılığıyla satış yapıyorlar. Hastaların bu tacirlerin eline düşmemeleri gerekiyor. Bunun için iyi bir dermatologdan yardım isteyip o konuda tedavi olmaları gerekiyor."
