Diyabette sağlıklı beslenme alışkanlığının öneminden bahseden Diyetisyen Sena Çelebi, “Her kişi birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin diyetleri de yaşam şekillerine göre farklılık gerektirir. Her hastalık grubunda olduğu gibi diyabet hastalığında tedavi için bir tek diyet örneği yoktur, fakat beslenme planlaması yapılırken en önemli nokta aksi bir durum yoksa diyabetli kişinin vücut ağırlığını korumaya yönelik olmalıdır’’ dedi.
"VÜCUT AĞIRLIĞI KORUNMALI"
Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak ve diyabetten dolayı görülebilecek ek hastalıkları önlemek için sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmanın önemine dikkat çeken Dyt. Çelebi, “Her kişi birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin diyetleri de yaşam şekillerine göre farklılık gerektirir. Her hastalık grubunda olduğu gibi diyabet hastalığında tedavi için bir tek diyet örneği yoktur, fakat beslenme planlaması yapılırken en önemli nokta aksi bir durum yoksa diyabetli kişinin vücut ağırlığını korumaya yönelik olmalıdır’’ diye konuştu.
"ARA ÖĞÜN İHMAL EDİLEMEMELİ"
Dyt. Çelebi, diyabet tedavisinde beslenmenin önemine değinerek dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıraladı, “Az az ve sık sık beslenerek gün içerisinde öğün öncesi ve öğün sonrası açlık ve tokluk kan şeker ölçümlerinizi yaparak şekerinizin ani yükselmesini ve düşmesini engellemiş olursunuz. Vücudunuz için gerekli olan yiyeceklerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir. Uyandıktan kısa bir süre sonra mutlaka güne kahvaltı ile başlamaya çalışınız. Kahvaltıda yumurta, peynir, sebze-yeşillikler, tam tahıllı/buğdaylı ekmek grubundan seçim yapabilirsiniz. Bal, reçel, pekmez ve marmelat grubu yiyeceklerden kaçınınız. Ana öğünler arasında mutlaka ara öğün yapmaya özen gösteriniz. Bu ara öğünleri 2-3 saatte bir gerçekleştirecek şekilde planlayabilirsiniz. Her türlü ortamda rahatlıkla tüketebileceğiniz pratik, taşınabilir ara öğünler size yardımcı olacaktır. Meyve tüketirken dikkatli olmakta fayda var. Bazı meyve çeşitleri özellikle tek başına tüketildiğinde kan şekerinizi ani yükseltebileceği için glisemik indeksi düşük olan meyveleri tercih edebilirsiniz, yanında protein grubundan bir yiyecekle de tüketebilirsiniz. Öğle ve akşam yemeklerinizde mutlaka sebze, kurubaklagil ve et/tavuk/balık çeşitlerine yer ayırmaya çalışınız. Yemekleriniz hiçbir zaman tek çeşit besin grubundan hazırlamayınız. Yemeklerinizin yanında mutlaka bol yeşillik/salata/piyaz bulundurmaya özen gösteriniz ve bu yiyecekleri tatlandırırken limon ve sirkeyi tercih edebilirsiniz. Herhangi bir yiyeceği gereğinden fazla yemeyi düşünmeyin. Sağlıklı beslenmenin anahtarı dengedir. Asitli içeceklerden, hazır meyve sularından ve alkol tüketiminden kaçınınız. Günde mutlaka 2-3 litre su tüketmeye özen gösteriniz. Alışveriş yaparken almayı düşündüğünüz yiyeceğin ambalajında bulunan ‘içindekiler’ kısmını mutlaka okuyunuz. İçinde glikoz, sükroz, şeker, şurup, yapay tatlandırıcı bulunan yiyecek ve içecekleri satın almadan önce marka ve çeşit olarak not ediniz ve sizin için uygun olup olmadığını öğrenmek için mutlaka diyetisyeninize danışınız. Bir egzersiz programına başlamadan önce yapmayı planladığınız egzersiz çeşidi ve süresi ile ilişkili olarak mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Farkına varmadığınız bir kalp-damar veya böbrek hastalığı, sürekli ve ağır bir egzersiz programı esnasında size sorun çıkarabilir. Yemeklerden 3 saat sonra veya öğünden önce yapılan egzersizin hipoglisemi oluşturma riski vardır. Egzersizin öğünlerden 1-2 saat sonra yapılması hipoglisemi riskini uzaklaştırır ve yemek sonrası kan şekeri yüksekliğini önler. Sizin için en doğru ve sürdürülebilir sağlıklı beslenme programını oluşturabilmeniz için mutlaka bir beslenme uzmanı/diyetisyenden destek almayı unutmayınız.”