Bakırhan, Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesindeki Mardin Kapı mevkisinde düzenlenen basın toplantısında, nevruz etkinliklerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bu yıl nevruzu "özgürlük nevruzu" sloganıyla kutlayacaklarını ifade eden Bakırhan, şöyle konuştu:
"Türkiye, çok tarihi, çok önemli bir süreç içerisindedir. Tarihi bir açıklama yapıldı, 50 yıldır devam eden çatışma ve şiddet ortamını sonlandırıp onun yerine demokratik zeminde hak, hukuk arama mücadelesinin startı verildi. İşte tam da bu tarihi çağrının yapıldığı, tarihi startın verildiği bir süreçte nevruz deklarasyonunu okumak da en az o kadar önemlidir. Bu tarihi süreçte bu tarihi günlerde bu nevruzun önemine layık bir şekilde katılmalıyız. Kürtlerin, emekçilerin, ezilenlerin ne istediğini, bu tarihi çağrıya ne kadar sahip çıktıklarını Türkiye kamuoyuna, iktidara ve devlete de duyurmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu nevruz bizim için çok önemli. Birlikte sahiplenelim, güçlü şekilde katılalım. En güzel giysilerimizle, en iyi türkülerimizle, en iyi duygularımızla birlikte bu nevruzu kutlayarak Türkiye halklarına, Kürtlere, emekçilere, ezilenlere yeni bir başlangıcın nasıl bir coşkuyla, nasıl bir kabullenme ile olduğunu kanıtlayacağız."
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Ferhad Abdi Şahin arasında imzalanan, Suriye yönetiminin ülkenin kuzeydoğusunu entegre etmesini öngören anlaşmaya değinen Bakırhan, mutabakatın çok net ve Abdullah Öcalan'ın çağrısına uygun olduğunu belirtti.
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tekçilikten, mezhepçilikten uzak, Kürt'ün, Alevi'nin, Arap'ın, Hristiyan'ın, Ermeni'nin, diğer halkların ve inançların demokratik bir zeminde kendi kimlikleriyle yaşayabilecekleri bir mutabakatın altına imza atıldı. Barış, Türkiye'de ve Suriye'de konuşulur hale geldi. Eşit ve demokratik bir zeminde Kürtlerin kimlikleriyle, statüleriyle yaşayacakları bir Suriye daha mümkün hale geldi. Suriye'deki mutabakat metni aynı zamanda Alevileri de kapsayan bir metin. O metinde 'ateşkes' var, 'Alevilere eşit yurttaşlık hakkı ver' çağrısı var. O metinde ne kadar Kürt varsa o kadar Alevi var, ne kadar Alevi varsa o kadar Hristiyan var, ne kadar Hristiyan varsa o kadar Arap var. Suriye'nin bütün renkleri var."
Bakırhan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin soru üzerine Bakırhan, Suriye'deki mutabakatı önemli bulduklarını belirtti.
Bakırhan, "Bu bir defa tekçi bir Suriye rejiminin olmayacağının en iyi göstergesidir. Belli ki bu mutabakatla birlikte Suriye'de bütün renklerin içerisinde yer aldığı demokratik bir zemin tartışmaları devam edecek. Demokratik bir Suriye'nin inşası okunuyor o mutabakattan. İlk göze çarpanlar demokratik, yeni, modern bir Suriye olacağını gösteriyor. Biz de umut ediyoruz öyle olsun. Demokratik bir Suriye'nin inşası, emin olun, en fazla Türkiye'ye kazandırır, oradaki bugüne kadar tekçi rejimden kaynaklı yok sayılan kimliklere, inançlara, bölgeye kazandırır. Başta Türkiye ve Suriye olmak üzere Orta Doğu'da bu demokratik zemin model ve örnek olur." dedi.
Terör örgütü PKK'nın silah bırakmasına yönelik çağrıya ilişkin soru üzerine Bakırhan, şunları söyledi:
"Türkiye'nin gündemi olan çatışma ve şiddetin devreden kalkması bence başlı başına 85 milyon için değerli ve kıymetli bir şeydir. Umarım bu çağrı karşılığını bulur. Umarım bu çağrı konusunda kim üzerine ne düşüyorsa gereklerini yerine getirir. Demokratik siyaset olarak üzerimize düşen bütün sorumlulukların gereğini yapmaya çalışıyoruz. Barışı toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'de bütün siyasi dinamikleri, toplumsal dinamikleri ziyaret ediyoruz. Barışın ne kadar değerli, kıymetli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Halk toplantıları yaparak, halkımızı, yerel dinamikleri bilgilendiriyoruz."
Bakırhan, Suriye'ye ziyaret planlarına ilişkin soruya, "Bizim heyet gitmeyi düşünüyordu, bu açıklamalardan sonra sanırım biraz daha kolaylaştı, daha iyi oldu. Oradaki mutabakatı imzalayan tarafla görüşmek, görüş ve düşüncelerini almak kıymetlidir, önemlidir. Parti olarak da hem Suriye'deki hem buradaki sürecin doğru, kazasız, belasız yürümesi için de elimizden gelen bütün hassasiyeti, çabayı ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum." karşılığını verdi.
Konuşmaların ardından Bakırhan, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk ve partililerle nevruz ateşi yaktı, halay çekti.