Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 kesin hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, uzun zamandır devam eden otoriter bir yönetim, anti demokratik bir yönetim, bir diktatörlük devrilmiş, Suriye halkı yeni bir ortam oluşturduğunu belirterek, “Şu anda yeni bir döneme doğru geçici bir idare söz konusu. Bundan sonra geçici bir hükümet ve daha kalıcı bir siyasi yapıyla Suriye'nin yoluna devam etmesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak buradaki tavrımız, tutumumuz son derece açıktır. Biz Suriye'de, Suriye halkının tamamını kapsayan hangi dinden olursa olsun, hangi mezhepten, inançtan, etnik kimlikten olursa olsun, Suriye halkının tamamını kapsayan bir siyasi yapılanmayı savunuyoruz ve buna katkıda bulunmak için elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünden, egemenliğinden yanayız. Suriye'nin bir bütün olarak varlığını devam ettirmesini huzur içinde, refah içinde bir gelecek oluşturmasını istiyoruz. Başkalarına istikrarsızlık aktarmayan komşularına, bölgeye istikrarsızlık aktarmayan tam tersine hem kendi içinde huzuru, istikrarı yakalamış hem de tüm bölgenin huzuruna, istikrarına, refahına katkıda bulunan bir Suriye görmek istiyoruz. Bu elbette kolay değil” ifadelerini kullandı. 
  Suriye konusunda yeni oluşan süreçte belirsizliklerin olabileceğine dikkat çeken Yılmaz, “Biz tüm gayretimizle Suriye halkının tamamının yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Suriye çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir coğrafya. Ben inanıyorum ki uygun şartlar oluştuğunda Suriye çok hızlı toparlanacaktır. Yeter ki hep birlikte destek olalım. Suriye'nin maalesef geçtiğimiz 13-14 yılda altyapısı, ekonomisi, kurumları tahrip edildi. Şimdi yeniden inşa zamanı. Suriye'yi ekonomisiyle, kurumlarıyla, altyapısıyla hep birlikte inşa etmek durumundayız. Burada da uluslararası topluma ve tüm sorumlu ülkelere görev düştüğünü ifade etmek isterim. Gelin hep birlikte Suriye'nin yeniden inşa sürecine katkıda bulunalım. Özellikle Birleşmiş Milletlerden Avrupa Birliği'ne bölgedeki dost kardeş ülkelere varıncaya kadar el birliğiyle bunu yapmamız lazım ve bunu Suriye halkıyla birlikte yapabiliriz. Geçen bir manzara gördüm televizyonda. Suriyeli vatandaşlar bu yaşanan devrim sonrası, sokakları temizlemeye çalışıyorlar. Ellerinden geldikçe sokaklarını, evlerinin önünü temizlemeye gayret ediyorlar. Bunu yapan bir toplum kendi geleceğini de çok iyi inşa eder. Yeter ki biz birlik beraberlik içinde onlara destek verelim. Yeniden inşa süreci oluştukça, Suriye'de güvenlik oluştukça, siyasi istikrar oluştukça altyapı, ekonomi belli bir noktaya geldikçe ülkemizde uzun yıllardır misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimiz de ülkelerine, vatanlarına onurlu bir şekilde, güvenli bir şekilde, gönüllü bir şekilde dönme imkanına kavuşmuş olacaklardır. Bu çerçevede Suriye'deki bu istikrara, bu olumlu gelişmelere dışarıdan hiçbir gücün müdahale etmesini istemiyoruz. Özellikle İsrail'in Golan Tepelerini aşan işgal ettiği alanları genişletici eylemlerini son derece tehlikeli görüyoruz ve Suriye'nin istikrarını bozmaya çalışan eylemler olarak görüyoruz. İsrail başta olmak üzere” dedi. 
  Yılmaz, Filistin konusunda şunları kaydetti: 
  “Bugün çok uzun bir mücadeleyle birçok acılar yaşayarak Suriye halkı bugünkü ortamı oluşturdu. Sabrettiler ve zafere ulaştılar. Sabredenler zafer kazandılar. Bunu gönülden kutluyoruz. İnşallah Filistin halkı da uzun yıllardır süren bu mücadelelerini bir gün zaferle taçlandıracaklar. Bundan da hiçbir şüphe duymuyoruz. Haklı mücadelelerinin yanında olmaya Türkiye Cumhuriyeti olarak sonuna kadar devam edeceğiz. Filistin halkının, Filistin davasının yanında olmaya devam edeceğiz.” 
  Kürt vatandaşların Türkiye’nin eşit vatandaşları olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bizim Kürtlerle veya Kürtçeyle bir sorunumuz yoktur. Bizim terörle, hukuk dışı yapılarla ülkemizin huzurunu bozan, ülkemizin birliğini bozma riski olan yapılarla sorunumuz vardır. Çok açık ve net. Bunu böyle görmeniz lazım. Hiç kimsenin de Kürt vatandaşlarımızın tamamını temsil etme hakkı yoktur. Her topluluk gibi Kürtler de homojen değillerdir. Farklı görüşleri vardır, farklı siyasi anlayışları vardır. Farklı inanç grupları vardır. Farklı talepleri, beklentileri vardır. Ben bütün Kürtleri temsil ediyorum. Kürtler adına konuşuyorum gibi bir tavrın hiçbir şekilde demokratik olmadığını Kürtlere de haksızlık olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Bizim meselemiz terörsüz Türkiye'dir. Türkiye Yüzyılını 85 milyon için huzurun yüz yılı yapmaya niyetliyiz ve kararlıyız. Bu çerçevede de demokratik standartlarımızı, hukukumuzu geliştirmeye varsa eksiklerimiz onları tartışıp gidermeye her zaman açık olduk. Bugüne kadar da birçok adımı bizzat Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak bundan sonra da vatandaşlarımızın sorunlarına her zaman duyarlı olmaya onların taleplerini, beklentilerini her zaman dikkate almaya devam edeceğiz. Terörün gölgesinde siyaset olmaz. Hiçbir siyasi partinin hiçbir siyasi partinin nasıl ki demokrasi askeri ve bürokratik vesayet altında olmazsa hiçbir siyasi partinin de terör örgütlerinin gölgesi altında siyaset yapmaması gerekir. Kendi siyaseti neyse ona saygı duyarız. Demokratik siyasetine saygı duyarız. Fikirleri neyse onları ifade etmelerine saygı duyarız. Ama bir takım vesayetçi denebilecek örgütsel müdahalelerle şekillenen siyasetin sivil ve demokratik siyaset olamayacağını da açık bir şekilde ifade etmek isterim” diye konuştu. 
  Alevi vatandaşlara yönelik Yılmaz, “Biz ortak tarihimizle, ortak değerlerimizle, kader bildiğimizle, ortak gelecek ufkumuzla bir millet olarak geleceğe doğru yürümeye devam edeceğiz. Türkiye yüzyılı hepimizin yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı bu ülkede yaşayan kimliği, etnik yapısı, mezhebi, inancı ne olursa olsun her bir vatandaşımızın yüzyılıdır ve böyle olmaya devam edecektir. Bugün geldiğimiz noktada çok şükür her konumuzda açık yüreklikle konuşuyoruz. İnsanların fikirlerini ifade etme hürriyeti. Bu çok çok kıymetli. Bir ülkenin demokratik standartlarının gelişmesi de kalkınması da yenilikçi, girişimci bir ülke olması da düşünce hürriyetiyle yakından Tabii ki bunu söylerken nefret söylemlerini kastetmiyorum” ifadelerini kullandı.  
                               

Kaynak: İHA