Kaygı ya da anksiyete kişinin yeni koşullara uyumunu sağlayan, kişinin ruhsal gelişimini daha üst basamaklara çıkmasında itici bir görev gören, insanın hayatta kalması ve soyunu devam ettirmesi için gerekli olan normal bir tepkidir.
Genel olarak, süreğenleşmiş, kişinin verimini düşüren, kişiler arası ilişkilerde kopukluklara neden olan ve fiziksel belirtilere neden olan kaygı “patolojik kaygı” olarak değerlendirilir.
Kaygı bozuklukları çocuk ve ergenlerde en fazla görülen ruhsal hastalıklardır. Çocuk ve ergenlerdeki sıklıkları %5-22 arasında değişmektedir.
Kaygı Bozuklukları’nın çekirdek belirtileri “aşırı korku” ve “endişe”dir. Bu çekirdek belirtiler tüm kaygı bozukluklarında mevcuttur.
Kaygı bozuklukları yaşanılan belirtiler, seyri ve ortaya çıkaran etkenlerle birbirinden ayrılırlar.
Kaygı Bozuklukları’nda bazı ortak belirtiler vardır.
Sinirlilik
Huzursuzluk
Heyecan
Kolay yorulma
Kolay irkilme
Kontrolünü kaybetme hissi
Tahammülsüzlük
Konsantrasyonda bozulma
Kaygı Bozuklukları’nda fiziksel belirtiler de ortaya çıkabilir.
Çarpıntı, tansiyon değişiklikleri, soluk renk veya yüzde kızarma
Soluk almada zorluk, göğüste sıkışma hissi, hızlı nefes alıp verme
Yutma güçlüğü, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı
Sık işeme ya da idrar kaçırma kaygısı
Titreme, uyuşma, baş dönmesi, kas gerginliği, bayılma
Ağrılar, yorgunluk, uykuya dalmada güçlük, uykusuzluk
Kaygı Bozuklukları’nın nedenleri kişiler arasında farklılıklar gösterir.
Ailesel yatkınlık: Küçük yaşlarda ortaya çıkan kaygı sorunlarında genetik yatkınlık ihtimali yüksektir. Kaygı Bozukluğu tanısı alan çocuk ve ergenlerin ebeveynlerinde ve yakın akrabalarında kaygı sorunlarının görülme ihtimali daha fazladır. Ailede birden fazla kişide kaygı sorunu olduğunda ailedeki bireylerin birbirlerinin kaygısını tetikleme ve arttırma ihtimali vardır.
Ortak mizaç özellikleri: Kaygı Bozuklukları’na yatkınlığı arttıran bazı ortak mizaç özellikleri vardır.
Yenilikten kaçınma
Yaşıtlarına ısınmada yavaşlık
Az gülme
Ebeveynlere yakınlık
Sınırlı göz teması
Bebeklerde kolay uyarılma ve duygusallık
Aile ve ebeveyn özellikleri
Kaygı Bozukluğu tanısı alan çocuk ve ergenlerin ebeveynleri genellikle müdahaleci ve olumsuzlukları abartan düşünce yapısındadır. Çok korumayla baskılanan çocuklar kaygıya daha yatkın hale gelir.
Ebeveynlerin kaygıları ve modelleme yoluyla da çocuklar tarafından öğrenilir.
Yoğun stres ve olumsuz yaşam olayları: Yoğun stres kişiyi kaygı sorunlarına yatkınlaştırır. Kaygıya yatkınlığı olan kişilerde olumsuz yaşam olaylarından sonra kaygı sorunları daha fazla ortaya çıkar. Çocuk ve ergenlerde kötü muamele, akran zorbalığı ve alay edilme de kaygıyı arttırır.

Editör: Mehmet FENER