Silivri açıklarında 23 Nisan’da gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’daki büyük deprem beklentisini yeniden gündeme taşıdı. Depremin ardından jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgedeki sismik aktiviteyi değerlendirerek, "Büyük İstanbul depremi olacak mı?" sorusuna yanıt verdi.
Marmara Fayı ve Yapısal Özellikleri
Prof. Dr. Bektaş, bu depremin Marmara Fayı’nın yapısal özelliklerine dair önemli veriler sunduğunu belirtti. Depremin, yıllardır savunduğu bilimsel görüşlerin doğrulandığını ifade eden Bektaş, Marmara Fayı’ndaki hareketliliğin sismik analizler için önemli bir gösterge olduğunu söyledi.
Creep Teorisi ve Fayın Davranışı
Alman ve Japon bilim insanlarının "creep" teorisinin doğrulandığını belirten Bektaş, Marmara Fayı'nın genellikle büyük, yıkıcı depremler yerine daha küçük sarsıntılarla enerji boşaltması gerektiğini vurguladı. Bu tür fayların, büyük felaketler yerine küçük, düzenli sarsıntılarla enerjiyi serbest bırakabildiğini belirten Bektaş, Marmara Fayı’nın şimdiye kadar çoğunlukla 7 büyüklüğünün altında depremler ürettiğini söyledi.
Marmara Fayı’nın Kırılma Yönü
Bektaş, Marmara Fayı’nın kırılma yönü hakkında da değerlendirmeler yaptı. 1912’deki 7.4 büyüklüğündeki depremden bu yana fayın doğuya doğru kırıldığını ve son yaşanan depremin bu görüşü desteklediğini ifade etti.
Büyük Deprem Beklentisi ve Küçükçekmece Depreminin Duruşu
Son olarak, Küçükçekmece açıklarında durarak enerjisini boşaltan 6.2 büyüklüğündeki depremin, Adalar segmentinde büyük bir enerji birikiminin olmadığını gösterdiğini belirten Bektaş, bu durumun büyük bir İstanbul depreminin yakın zamanda gerçekleşme olasılığını azalttığını açıkladı. Eğer büyük bir enerji birikimi olsaydı, depremin doğuya doğru devam etmesi gerekirdi.