Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Yenidoğan çetesi soruşturması hakkındaki sorular üzerine Işıkhan, İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27 Kasım 2023'te SGK'ye 13 hastaneyle ilgili "fatura ve işlemlerin incelenmesine" yönelik bir yazı geldiğini ve bu yazıya istinaden 29 Kasım 2023'te müfettiş görevlendirdiklerini hatırlattı.

Savcılığın bildirdiği 13 hastaneden, SGK'nin sözleşmesi olan 12'sinin teftişe alındığını belirten Işıkhan, teftiş süreci tamamlanan Özel Bağcılar Medilife Hastanesi'nin 29 Nisan'da, Özel Bağcılar Şafak Hastanesi'nin 9 Ağustos'ta SGK ile olan sözleşmelerinin feshedildiğini ve ödemelerinin durdurulduğunu anımsattı.

Işıkhan, teftişlerinde sona yaklaşılan diğer hastanelerin de Sağlık Bakanlığınca ruhsatlarının iptal edilmesiyle ödemelerinin durdurulduğunu ve SGK ile olan sözleşmelerinin feshedildiğini aktararak, "Yeni doğan çetesi soruşturması şu an Adalet Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, Cumhuriyet savcılığıyla birlikte titizlikle yürütülmektedir. SGK ayağında konuyla ilgili olarak halihazırda 10 müfettiş tarafından yürütülen inceleme ve soruşturma devam etmektedir. Sorumluların gerekli cezaları almaları ve bedellerinin ödenmesi için de bu işin takipçisi olduğumuzu bir kez daha sizin huzurunuzda vurgulamak isterim." diye konuştu.

SGK tarafından özel hastanelere aktarılan kaynaklarla ilgili konuşan Işıkhan, "SGK'nin sağlık harcamalarından özel hastanelere olan ödemelerin oranı her geçen yıl azalmaktadır. 2012'de yüzde 16,6 iken 2014'te yüzde 15'e, 2016'da yüzde 12,9'a, 2018'de yüzde 11,2'ye, 2020'de yüzde 8,6'ya, 2022'de yüzde 7,3'e ve 2023'te yüzde 6,2'ye düşmüştür. Gördüğünüz gibi SGK bütçesinden özel hastanelere aktarılan kaynak ciddi anlamda azalma göstermiştir." ifadesini kullandı.

Işıkhan, belediyelerin SGK'ye olan borçlarının tahsil edilmesiyle ilgili soru üzerine, kapsamlı ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için SGK prim gelirlerinin tahsilatının çok önemli olduğunu söyledi.

Toplandıkları sigorta prim gelirleri oranında vatandaşlara iyi hizmet sunabileceklerini kaydeden Işıkhan, "Belediyelerin 96 milyar liralık borcu, bugün 150 milyar liraya ulaşmış durumdadır. Maalesef sürdürülemez hale gelmiştir." dedi.

Belediyelerin bu borçlarını tahsil edebilmek için izledikleri yola ilişkin bilgi veren Işıkhan, şöyle devam etti:

"Bütün belediyelere eşit yaklaşıyoruz. Bütün belediyelere kamuoyu önünde aynı çağrıyı yapıyoruz. Tüm belediyelere sesleniyoruz. Sizin aracılığınızla bir kez daha sesleniyoruz, 'Borcunuzu ödeyin, borçlarınızın birikmesine ve ödenmesi zor seviyelere gelmesine müsaade etmeyin. Tek seferde ödemiyorsanız gelin bize başvurun, taksitlendirelim. İsterseniz gayrimenkul takası teklifi yapın, değerinde alalım' diyoruz. Bizim çağrılarımızı dikkate alıp borçlarını ödeme iradesi gösteren belediyelerimize elbette bir işlem yapmıyoruz. Bu belediyelerimize de huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum."

Bu süreçte hiçbir parti ayrımı yapmadıklarını dile getiren Işıkhan, borçlarını ödeme konusunda hiçbir adım atmayan belediyelere mevzuatın öngördüğü şekilde haciz dahil gerekli işlemleri uygulamak durumunda olduklarını bildirdi.

Işıkhan, bu işlemleri en çok borcu olan belediyelerden başlayarak uyguladıklarını ifade ederek, şunları paylaştı:

"En borçlu belediyeler de kimse alınmasın, üzerine de almasın maalesef CHP'li belediyeler. Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesinin şu anda 8,4 milyar lira SGK borcu var. 2019 yılında Melih Bey'den belediye devralındığında 200 milyondu SGK prim borcu. Bu konuyu mart ayında ilk kez dile getirdiğimizde 4,5 milyar lira borcu vardı. 7 ayda borcu neredeyse 2 katına çıktı. Üstelik bu süreçte borçlarını kapatma noktasında ne adım attılar, ne de taksitlendirme başvurusu yaptılar. Her geçen gün üzülerek ifade etmem gerekir ki borçları katlanarak artıyor. Bu durumda haciz uygulamaktan başka bir şey yapamayacağız. Son olarak, 150 milyar lira borcun parti bazında dağılımını da vermek isterim. CHP yüzde 67,5, AK Parti yüzde 25, MHP yüzde 3 ve DEM Parti yüzde 2 diye dağılmaktadır."

"VATANDAŞLARIN REFAHI İÇİN TÜM ADIMLARI ATMAYA GAYRET EDİYORUZ"

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki çalışma hayatına ilişkin yöneltilen soru üzerine Işıkhan, aldıkları tedbirlerin, Adıyaman dahil bölgenin genelinde çalışma hayatının yeniden canlanmasına ve istihdamın artmasına önemli katkılar sağladığını bildirdi.

Işıkhan, depremden etkilenen illerdeki mevcut istihdam verilerine ilişkin "Adıyaman'da depremden önce 73 bin 506 olan sigortalı 4/A çalışan sayısı, Temmuz 2024'te 93 bin 449'a çıkarak deprem öncesindeki istihdamın üstüne çıkmıştır. Kahramanmaraş'ta depremden önce 174 bin 436 olan çalışan sayısı, depremden sonra 53 bin 115'e düşmüş, Temmuz 2024'te ise 172 bin 731'e ulaşmıştır. Malatya'da ise depremden önce 124 bin 88 olan çalışan sayısı, depremden sonra ne yazık ki 62 bin 685'e düşmüş, temmuzda ise bu rakam, 115 bin 739'a ulaşmıştır. Aradaki farkı inşallah verdiğimiz teşviklerle, desteklerle kapatmaya gayret edeceğiz. Her zaman olduğu gibi istihdamın sürdürülebilirliği ve vatandaşlarımızın refahı için de gerekli tüm adımları atmaya gayret ediyoruz." ifadesini kullandı.

"SURİYELİLERİN SGK BÜTÇESİNE YÜK OLUŞTURDUĞUNA DAİR İDDİALARI KESİNLİKLE REDDEDİYORUZ"

Suriyeli sığınmacıların Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamına alınacağına ilişkin soruya Işıkhan, şu yanıtı verdi:

"Geçici koruma sağlanan Suriyelilerin, GSS kapsamına alınmasına yönelik herhangi bir çalışmamız bulunmamaktadır. Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin sağlık harcamalarının SGK bütçesinden karşılandığı, dolayısıyla SGK bütçesine yük oluşturduğuna dair iddiaları da kesinlikle reddediyoruz ve bu iddialar doğru değildir. Tüm çalışmalarımız, ülkemizde bulunan yabancıların iş gücü piyasamızın ihtiyaçları doğrultusunda kayıtlı olarak istihdam edilmesine yöneliktir. Kayıtlı çalışan herkes primleri yatırdığı sürece GSS de dahil olmak üzere sosyal güvenlik şemsiyesi altında yer alıp sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir."

Işıkhan, EYT düzenlemesine ilişkin soru üzerine ise şunları kaydetti:

"2023 yılında, yaşlılık aylığı bağlanan 2 milyon sigortalıya yapılan yaşlılık aylığı, bayram ikramiyesi, emeklilik ikramiyesi ve 5 bin lira ikramiye ödemelerinin toplamı yaklaşık 210 milyar liradır. 2023 yılında EYT kapsamında emekli olanlardan kaynaklanan 42,1 milyar lira da prim kaybı olduğu tahmin edilmektedir. EYT kapsamında, 2024 yılında kullanılacak maliyetin 592,6 milyar lira olacağı tahmin edilmektedir. Bu yıl toplamda 2,2 milyon kişi EYT'den emekli oldu. Söz konusu maliyet kalemleri içerisinde, emekli kaybı ödemeleri, prim kaybı ve bayram ikramiyesi yer almaktadır. Emekli aylıklarına etkisi, yıllık yaklaşık 416,9 milyar lira, prim kaybı etkisi 162,1 milyar lira. Bayram ikramiyesi etkisi ise yıllık 13,7 milyar lira olarak öngörülmüştür."

"FONUN İSTİSMAR EDİLDİĞİ ŞEKLİNDEKİ İTHAMLARI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"

İşsizlik Sigortası Fonu'na ilişkin eleştirileri yanıtlayan Işıkhan, fonun hem Sayıştay hem de bağımsız denetime tabi olduğuna dikkati çekti.

Hesap verilebilirliğe ve şeffaflığa dikkat ettiklerini belirten Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her ay, fonun gelir ve gider durumlarını web sayfamızda, fon bülteni olarak paylaştığımız gibi bağımsız denetim raporlarını da kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Fonun istismar edildiği şeklindeki ithamları kabul etmemiz mümkün değildir. Fondan yapılan harcamaların yüzde 61,2'si doğrudan iş gücüne ve işsizlere yönelik yaptığımız harcamalardır. Yüzde 35'i ise istihdamı korumaya ve artırmaya yönelik destek, teşvik ödemelerini kapsamakta, yüzde 3,7'si ise fon yönetiminin ve vatandaşa yönelik sunulan hizmetlerin daha etkin sağlanabilmesini temin etmek amacıyla yaptığımız harcamalardan oluşmaktadır. İşsizlik Sigortası Fonu kurulduğu günden bu yana, sadece işsizlik ödeneğinden faydalanan kişi sayısı 11 milyon 5 bin kişi olmuştur."

"18 YAŞ ALTI 20 BİN CİVARINDA TİP 1 DİYABETLİ ÇOCUĞUMUZ VAR"

Tip 1 diyabet rahatsızlığı bulunan 18 yaş altı çocukların sensörlü şeker ölçüm cihazlarının SGK geri ödeme listesinde yer alıp almayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de 18 yaş altı 20 bin civarında tip 1 diyabetli çocuğumuz var. Bu çocuklarımızın sensörlü şeker ölçüm cihazlarına ihtiyacının olduğunu ben de biliyorum. Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması için ilgili firmalar tarafından yapılan başvurular, Sağlık Hizmetleri Bilimsel ve Akademik Danışmanlık Komisyonumuzca değerlendirilmiştir. Sağlık Bakanlığından da görüş alınarak kurumumuzca görüşülmüştür. Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması için gerekli iş ve işlemlerin değerlendirme süreci devam etmektedir."

Sürekli glikoz izleme sistemleriyle ilgili de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ayrıca bir çalışma yürütüldüğünü belirten Işıkhan, bu kapsamda 7 bin çocuğa bu aletin verildiğini kaydetti.

Işıkhan, "Diyabet ve komplikasyonlarına bağlı tedavi giderleri, hasta eğitimi, hiperbarik oksijen tedavisi işlemlerine ait giderler ile diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında karşılanmaktadır. Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması için gerekli iş ve işlemler en kısa sürede sonuçlanacaktır. Biraz önce Maliye Bakanlığımızın yetkilileriyle de görüştük. Onların da olumlu görüşleri oldu. İnşallah yakın zamanda komisyon kararını sizinle paylaşma fırsatımız olacak." diye konuştu.

Öte yandan, bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 9,6 milyar lira, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 5,9 milyar lira, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin 4,2 milyar lira ve Şişli Belediyesi'nin 2,5 milyar lira SGK'ye prim borcu olduğu öğrenildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin ise iki şirketinin borçlarını 36 aya kadar taksitlendirmek için başvuruda bulunduğu belirtildi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, görüşmelerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.

Kaynak: AA