Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülke genelinde önümüzdeki 5 yıl içerisinde 106 cezaevini planladık. 106 cezaevine sadece uyuşturucu suçlularını yerleştireceğiz. Gerek Sağlık Bakanlığımızdan gerek Aile Bakanlığımızdan ve en önemlisi Sivil Toplum Kuruluşu, kamuya yararlı dernek statüsünde Yeşilay’ımızın uzmanlarından yararlanarak bu cezaevimizde uyuşturucu suçlularının rehabilitasyonuna yönelik çalışmaları sürdüreceğiz” dedi.
Adalet Bakanlığı ve Yeşilay arasında “Bağımsızlık Seferberliği” Projesi kapsamında işbirliği protokolü imzalandı. İstanbul'da bulunan Yeşilay Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç katıldı.
İmza töreninde bir konuşma yapan Bakan Yılmaz Tunç, “Sayın Başkanımız yönetimi ile beraber Adalet Bakanlığımızı ziyaret ettiğinde faaliyetlerinden bahsetmişlerdi. Yeşilay’ın çalışmalarında bahsetmişlerdi. Yeşilay’ımız 1 asırdan bu yana özellikle bağımlılıkla mücadele ile ilgili çok önemli çalışmaları yapan bir gönüllü kuruluşumuz. Kamu yararına çalışan bir derneğimiz ve bunu başarıyla bugünlere getirdi. Son yıllarda özellikle başta uyuşturucu, alkol ve özellikle teknoloji, kumar bağımlılığı tüm bunlarla topyekün bir mücadele içerisindedir. Bu anlamda çok profesyonelce bir çalışma gerçekleştiriyor. Başkanımız, Bakanlığımızı ziyaret ettiğinde de bu çalışmaları bizlerle paylaştığında Yeşilay’ın bu anlamda neleri başardığını görmekten mutlu olduk. Bizler de özellikle Adalet Bakanlığı olarak uyuşturucu ile mücadele, bağımlılıkla mücadele ile ilgili olarak ‘Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nda 11 Bakan var. Bu Bakanlıktan biri de Adalet Bakanlığı. Bu konuda Bakanlığımıza düşen görevler var. Bu konuda yayımlanmış strateji belgelerinde yer alan hedeflerde Bakanlığa düşen görevleri de biz hayata geçirme çabası içerisindeyiz. Özellikle cezaevlerimizde her 3 kişiden 1’i uyuşturucu suçlarından ceza alan kişiler ve denetimli serbestlik kapsamında olan kişiler de çoğunlukta. Toplumumuz için önemli bir tehlike. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için topyekün mücadele etmek gerekiyor. Burada sadece ailelerin tek başına müdahale etmesi mümkün değil. Devletin bir kurumunun da tek başına mücadele etmesi çok zor. Yeşilay’ında tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Dolayısıyla koordineli birlikte bir çalışma gerekiyor. Ailelerle, bağımlılık mağduru kişilerle birlikte ve devletin ilgili kurumlarıyla topyekün multidisipliner bir çalışma gerçekleştirmek gerekiyor. Bu kapsamda Yeşilay’ımızın ilgili Bakanlıklarımız ve kurumlarımızla bugüne kadar önemli protokolleri oldu. Şimdi burada bir eksikliği gideriyoruz. Adalet Bakanlığı ile yapılan protokolde çok önemli çünkü uyuşturucu suçlarının bir yaptırıma tabii tutulması, cezalandırılması bu suçu önlemede ve bağımlılığı ortadan kaldırmada yeterli olmadığını hep beraber görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“GELECEĞİMİZİN ZEHİRLENMEMESİ LAZIM”
Son yıllarda uyuşturucu suçlarına yönelik cezaların arttırıldığını söyleyen Bakan Tunç,“30 yıla varan cezalar var. Hatta artırım sebebi ile beraber baktığımızda 2 yıldan başlayarak 40 yıla kadar ceza veriyoruz. Kullanana ayrı ceza, imal, ihraç edene, satana farklı farklı cezalar veriliyor. Okul çevresinde çocuklara yönelik bir satış söz konusu olduğunda cezalar daha da yüksek. Ceza Kanunu’nda düzenleyerek hayata geçirmiştik. İnfaz sisteminde de diğer suçlarda şartlı salıverme 1 bölü 2’dir. Uyuşturucu suçlarında özellikle bu konuda hassasiyet nedeniyle 4’te 3’tü. Hem infazda hem de ceza mevzuatımızda bu derece ağır yaptırımlar olmasına rağmen hem dünyada hem ülkemizde uyuşturucu suçları giderek artmaya toplumu, insan sağlığını ve geleceğimizi tehdit etmeye devam ediyor. Dolayısıyla geleceğimizin zehirlenmemesi lazım. Gençliğimizin kaybolmaması lazım. Bu anlamda topyekün bir mücadele içerisinde olmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızda bu konuda çok hassas. Yeşilay’ımıza özellikle bu konuda verdiği destekler ortada. Yine kurumlarımıza hemen hemen birçok kabine toplantımızda bu konu gündeme geliyor. Çocuklarımızı, gençlerimizi özellikle bu tür zararlı alışkanlıklarımızdan korumak için yapacağımız çalışmaları sürekli değerlendiriyoruz. Adalet Bakanlığı olarak tabii ki bizim görev alanımıza düşen kısmı, uyuşturucu kullanan ya da bunun ticaretini yapan kişiler tespit edildiğinde, ihbar edildiğinde bunun soruşturmasını yapmak. Soruşturmayı etkin bir şekilde gerçekleştirdikten sonra yargılama sürecinde hak ettiği bir ceza varsa bunu ceza infaz sistemi içerisinde cezasını çekmesine yönelik bir sürecin başlaması. Bu ceza çekme sürecinin tedaviye yönelik, rehabilitasyona yönelik olmadığı müddetçe suçları önlemek, cezası bittikten sonra topluma karıştığında yeniden aynı suçu işliyorsa o ıslah amacının gerçekleşmemiş olduğunu görüyoruz. Hem denetimli serbestlik süresi içinde cezaevine girmeden önce o hükümlü ile ilgili yapılabilecekler var. Onların tedavisine ve bir daha o suçu işlememesi, kullanıcı olmamasına yönelik alınacak tedbirler var. Cezaevine girdikten sonra da cezaevi süresi içinde onu uyuşturucudan uzaklaştıracak tedbirleri almak önemli. Bu konuda da özellikle denetimli serbestlik kapsamında olan kişilerle ilgili olarak Yeşilay ile işbirliğimiz var. Onlardan büyük destek görüyoruz. Özellikle ilk kez uyuşturucu kullanan ama ikinci kez kullanırsa hapse girecek kişilerde dolayısıyla onların hapsa girmemesine önlemeye yönelik, onları uyuşturucudan uzaklaştırmaya yönelik çalışmalarımız var. Bunu devletimizin ilgili müdürlükleri ile Aile, Gençlik Spor ve Sağlık Bakanlığımızla yaptığımız çalışmalar, diğer yandan Yeşilay’ında destekleriyle özellikle denetimli serbestlik kapsamındaki hükümlülerin bir daha o suçu işlememesi ile ilgili tedbirlerimizi devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu.
“UYUŞTURUCUDAN ÜLKEMİZİ KURTARMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ”
Uyuşturucu suçunun engellenmesi için gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Tunç, “Cezaevine girildiği andan itibaren onların tedavisine, iyileştirilmesine yönelik çalışmalar Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nun strateji belgelerine hedef olarak konulmuştu. O da buna yönelik cezaevlerinin oluşturulmasıydı. Bu konuda pilot uygulamaya Adana’da başladık. 98 hükümlü şuanda Adana’da. Sadece uyuşturucu suçlularının barındırıldığı cezaevi olarak faaliyetine başladı. Uzmanlar eşliğinde onların tedavilerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde de aynı çalışmayı yapıyoruz. Onların orada tedavileri yapılmaya devam ediliyor. 3’üncü cezaevini de Bolu’da planlıyoruz. Bunlar pilot uygularımız. Bunları bütün ülke geneline önümüzdeki 5 yıllık bir plan dahilinde 106 cezaevini planladık. 106 cezaevinde peyderpey hızlı bir şekilde, cezaevlerimizin bir kısmını sadece uyuşturucu suçlularını yerleştireceğiz. Burada uzmanlar eşliğinde gerek Sağlık Bakanlığımızdan gerek Aile Bakanlığımızdan ve en önemlisi Sivil Toplum Kuruluşu, kamuya yararlı dernek statüsünde Yeşilay’ımızın uzmanlarından yararlanarak bu cezaevimizde uyuşturucu suçlularının rehabilitasyonuna yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. Bu konuya önem veriyoruz. Özellikle çocuklarımız, gençlerimizi, geleceğimizi tehdit eden, geleceğimizi karartan, zehirleyen bu illetten ülkemizi kurtarmanın gayreti içerisindeyiz. Bu kapsamda bugün Yeşilay’dayız. Hem bir iade-i ziyaret olmuş oldu hem de sadece ziyaret değil icraata dönüştüren bir noktaya da taşıyalım dedik. Bir protokol yapalım, birlikte yapacaklarımızı kararlaştıralım ve sadece o protokolle kalmayacak şekilde çalışmalarımızı gerçekleştirelim dedik” diye konuştu.