Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de cami olarak yeniden ibadete açıldıktan sonra, hem ibadet hem de kültürel amaçlı ziyaret edilebilen bir mekan haline geldi. Ancak Ayasofya Camii’nde son günlerde yapılan yeni düzenlemeler, büyük bir tartışma yarattı.
Yeni düzenlemeye göre, Ayasofya Camii’nin alt katı ibadet için, üst katı ise kültürel ziyaret için ayrıldı. Yabancı turistler, üst kata çıkmak için 25 euro ödemek zorunda kaldı. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, üst kata çıkmak istediklerinde, yabancılara uygulanan ücreti ödemelerine rağmen, girişlerine izin verilmedi.
Bu durum, tarihçi yazar Talha Uğurluel’in de dikkatini çekti. Uğurluel, Ayasofya Camii’nin üst katına çıkmak istediğini ancak girişine izin verilmediğini sosyal medya hesabından duyurdu. Uğurluel, bu durumu “Ayasofya Cami’nde doğru ve yanlış uygulamalar” başlıklı bir paylaşımla eleştirdi.
Uğurluel: “Üst kat yabancıların, alt kat Türklerin mi?”
Uğurluel, Ayasofya Camii’nin üst katının ziyarete açılmasının, yabancıların ayrı bir yerden sokulmasının ve yabancılardan ücret alınmasının doğru olduğunu belirtti. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının üst kata alınmamasının, yabancıların alt kata indirilmemesinin, şadırvanlı avlunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kapatılmasının ve rehberlere üst katta anlatım yaptırılmamasının yanlış olduğunu söyledi.
Uğurluel, “Çok güzel şeyler yapmışlar, çok güzel uygulamalar var. Üst kat gezi ve bilgilendirme mantığında açılmış ancak çok üzgünüm çünkü çok kırıldığım şeyler var” dedi. Uğurluel, şu anda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Ayasofya Camii’nin üst katına girmesinin yasak olduğunu vurguladı.
Uğurluel, “Düşmanı geçtik dostu kendimize güldürürüz. Yunan vatandaşı kalkar ‘Ayasofya’nın üst katını kurtardık sıra alt katta’ derse biz ne yapacağız.” diye tepki gösterdi. Uğurluel, “Üst kat yabancıların, alt kat Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının. Olur mu böyle bir şey?” diye sordu.
Uğurluel, durumla ilgili birçok personel ve görevli ile görüştüğünü ancak “Düzelir inşallah” şeklinde cevap aldığını da belirtti.
Ayasofya’da neler oluyor?
Ayasofya, 1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiş, 1934 yılında ise Atatürk’ün imzasıyla müzeye dönüştürülmüştü. 2020 yılında ise Danıştay’ın kararıyla Ayasofya’nın müze statüsü iptal edildi ve cami olarak yeniden ibadete açıldı.
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda büyük bir yankı uyandırdı. Bazı kesimler, Ayasofya’nın cami olmasını tarihi bir hak olarak görürken, bazı kesimler ise bunu kültürel mirasa saygısızlık olarak eleştirdi.
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin ardından, Ayasofya’nın nasıl yönetileceği, hangi kurallara tabi olacağı ve ziyaretçilere nasıl hizmet vereceği de merak konusu oldu. Ayasofya Camii’nde yapılan son düzenlemeler, bu sorulara cevap arayanların ilgisini çekti.
Ayasofya Camii’nde yapılan yeni düzenlemeler, Ayasofya’nın hem ibadet hem de kültürel amaçlı ziyaret edilebilmesini sağlamayı amaçlıyor. Ancak bu düzenlemelerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haklarını ihlal ettiği iddiası, büyük bir tartışma başlattı.
Ayasofya Camii’nde yaşanan bu gelişmeler, Ayasofya’nın tarihi, kültürel ve dini önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ayasofya’nın, hem Türk hem de dünya tarihinin en önemli eserlerinden biri olduğu unutulmamalı ve Ayasofya’nın yönetimi, herkesin hakkına ve hukukuna saygılı olmalıdır.
