Giderek artan geçim zorluğu, intihar nedenleri arasında ikinci sırada. İşçi intiharlarına son dönemde avukatlar da eklendi. En son İzmir'de Avukat Yasin Aysan yaşamına son verdi. Aysan, son 4 yılda yaşamına son veren 22'nci avukat oldu. Aysan'ın ölümüne tepki gösteren avukatlar, mesleğin itibarsızlaştırıldığına ve serbest piyasaya terk edildiğine dikkat çekti. Son dönemde artan intiharlara dikkat çeken Gaziantep Barosu eski Genel Sekreteri Avukat Ömer Faruk Akan, 'Son dönemlerde birçok meslektaşımızın intihar etmesi sebebiyle bir kez daha avukatlık mesleğinin geleceğine dair endişeler gündeme gelmiştir. Avukatlık mesleğine ilişkin sorunlar uzun süredir can yakmaya devam etmekte olup bu sorunların çözümü için ciddi bir çabanın gerekli olduğu açıktır' dedi.

SON 4 YILDA 22 AVUKAT İNTİHAR ETTİ

Yoksulluk, işsizlik, borç ve çalışma koşullarının kötü oluşu intiharlarda başı çekiyor. Giderek artan geçim zorluğu, intihar nedenleri arasında ikinci sırada. İşçi intiharlarına son dönemde avukatlar, atanamayan öğretmenler ve sağlık çalışanları da eklendi. En son İzmir Barosu'na kayıtlı 30 yaşındaki Avukat Yasin Aysan yaşamına son verdi. Aysan, son 4 yılda yaşamına son veren 22'nci avukat oldu. Sadece 2022 yılında 3'ü stajyer olmak üzere, 7 avukat intihar etti. Aysan'ın ölümüne tepki gösteren avukatlar, mesleğin itibarsızlaştırıldığına ve serbest piyasaya terk edildiğine dikkat çekti.

AVUKATLIK MESLEĞİNE İLİŞKİN SORUNLAR CAN YAKMAYA DEVAM EDİYOR

Son dönemde artan intiharlara dikkat çeken Gaziantep Barosu eski Genel Sekreteri Avukat Ömer Faruk Akan, 'Son dönemlerde birçok meslektaşımızın intihar etmesi sebebiyle bir kez daha avukatlık mesleğinin geleceğine dair endişeler gündeme gelmiştir. Avukatlık mesleğine ilişkin sorunlar uzun süredir can yakmaya devam etmekte olup bu sorunların çözümü için ciddi bir çabanın gerekli olduğu açıktır. Bu sorunların çözümü Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin tek başına çözeceği sorunlar değildir' dedi.

AVUKATLIK MESLEĞİ HIZLA SAYGINLIK VE İRTİFA KAYBETTİ

Son yıllarda Avukatlık mesleğinin hızla saygınlığını kaybettiğini belirten Akan, 'Hukuk eğitiminin alelade hale getirilmesi, plansız bir biçimde çok sayıda hukuk fakültesinin açılması, avukatlık mesleğine geçiş için herhangi bir kotanın veya ölçünün olmaması, yeterli akademik eğitim olmadan mezun olunması ve staj dönemlerinde de Baroların imkanlarını aşan sayıda stajyerin olması sebebiyle ciddi bir stajın yapılmaması, avukatlık mesleğinin serbest piyasaya terk edilmesi ve hukuk fakültelerinin adete 'avukat yetiştirme mektebi' olarak düşünülmesi ile avukatlık mesleği hızla saygınlık ve irtifa kaybetmiştir' dedi.

AVUKATLAR MESLEKLERİNİ İCRA EDERKEN CİDDİ ENGELLERLE KARŞILAŞMAKTA

Avukatların mesleklerini icra ederken ciddi bir şekilde engellerle karşılaştığına dikkat çeken Akan, 'Avukatlık mesleğinin saygınlığının kaybolması ile gerek adliye içerisinde gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarında avukatlar mesleklerini icra ederken ciddi bir şekilde engellerle karşılaşmaktadırlar. Avukatların basit yasal talepleri dahi yerine getirilmemekte ve mesleğin icrası adeta idarelerin keyfi davranış ve tutumları ile imkansız hale getirilmektedir. Oysa hem vatandaş hem idare hem de adliyedeki diğer paydaşların bilmesi gereken en önemli şey avukatın vatandaş adına hareket ettiği ve avukatlık mesleğinin esas itibari ile vatandaşın temsiliyetini ifade ettiği hususudur. Vatandaşın savunma, hak arama ve hakkına kavuşmasının en temel ölçütü avukatlık mesleğinin konumudur. Zayıflatılmış, ekonomik kaygılarla boğuşur hale getirilmiş, kendi kaygılarını dahi gideremeyecek hale getirilmiş olan avukatlık mesleği vatandaşa gereken hizmeti de veremez duruma düşürülmüştür' ifadelerini kullandı.

STAJYER AVUKATLAR 'VERGİ, KİRA, BAĞKUR VE DİĞER GİDERLERİN' ALTINDA EZİLMEKTE

Stajyer avukatların sorunlarına da dikkat çeken Akan, 'Stajyer avukatlar staj yapacak yer bulamamakta bulsa bile maddi kaygılar ve gelirlerinin olmaması sebebiyle verimli bir staj dönemi geçirmemektedirler. Birçok meslektaş asgari ücretin altında başka meslektaşların yanında çalışmaktadır. İmkan bulup kendi ofislerini açanlar ise 'vergi, kira, bağkur ve diğer giderlerin' altında ezilmektedirler. Avukatların en az yarısı yoksulluk sınırı sayılan bir gelire dahi sahip değillerdir. Aylık 2 bin TL gibi komik rakamlarla çalışan meslektaşlarımız olduğu gibi, mesleği bırakıp beden işçiliği yapan birçok meslektaşımızın varlığından hepimiz haberdarız' dedi.

TBB VE BAROLARIN AVUKATLARIN SORUNLARINA EĞİLMELERİ GEREKİYOR

TBB ve Baroların avukatların sorunlarına yeterli duyarlılığı göstermediğini de ifade eden Akan, 'Tüm bunlar yaşanırken Barolar ve Türkiye Barolar Birliğinin ise bu sorunlara yeterli duyarlılığı gösterdiğini de söylememiz pek mümkün değildir. Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin yaklaşımlarını bu tür mesleki sorunlara doğru evirmesi gerektiği, siyasetin birer parçası olmaktan ziyade meslektaşlarının bu tür sorunlarına eğilmeleri gerektiği açıktır. Her dönem en az 100 avukat meclise girmesine rağmen bu sorunları meclis gündemine getiren avukat sayısı maalesef 3-5 kişiden öteye gitmemektedir. Meclise avukatlık mesleği sayesinde girenler meclise girdiklerinde hem mesleklerini hem de meslektaşlarını unutur hale gelmektedirler' şeklinde konuştu.

ARTIK AVUKATLARIN SORUNLARINI DİLLENDİRMENİN ZAMANI GELDİ

Mesleklerini icra etmeleri giderek daha da zorlaşan, birçok sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan avukatların faaliyet alanlarının hızla daraltıldığını belirten Akan, '2001 yılında getirilen ancak sonra iptal edilen sonra tekrar getirilen ve bir nebze ölçü olacağını düşündüğümüz sınav ise her nedense bir türlü yapılmadı ve halen hiçbir ölçü olmadan dileyen herkesin avukat olması gibi bir durum söz konusudur. Sayısal artışın yanında avukatlık mesleğinin faaliyet alanları hızla daraltılmakta ve avukatların kazanç elde edebilecekleri alanlar ciddi manada daraltılmış durumdadır. Tüm bu hususlar bir araya geldiğinde artık avukatların ekonomik olarak toplumun düşündüğünün çok altında bir durumda olduklarını açıkça dillendirmenin zamanının geldiğini belirtmemiz gerekir. Birçok meslektaş bu ekonomik ve sosyal durumlar karşısında ne yapacağını bilemez halde olup adeta çaresizce yaşamaya çalışmaktadır' diye konuştu. BAHRİ UÇAR