Antisosyal kişilik bozukluğu bireyin ait olduğu sosyo-kültürel topluluğun etik ve davranışsal standartlarına uyum sağlamasını engelleyen kronik bir hastalıktır. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar dürtüsel, saldırgan ve manipülatif bir karaktere sahiptir. Antisosyal kişilik bozukluğu, çocukluk ve ergenlik döneminde saldırgan tutumlar şeklinde kendini gösterebilir. Ancak antisosyal kişilik bozukluğu tanısı 18 yaşından sonra konabilmektedir.

Mardin Artuklu Üniversitesi Psikolog/Psikoterapist bölümü öğretim üyesi Emin Kurtay, kişide oluşan antisosyal (asosyal) bozukluğu ve beraberinde bireylerde oluşan bağımlılık hakkında İLKHA'ya konuşarak, dikkat edilmesi gerekenleri ve bu kişilik bozukluğundan kurtulmanın yolları hakkında önemli ifadelerde bulundu.

"ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU SADECE PSİKİYATRİ VEYA PSİKOLOJİNİN DEĞİL TÜM TOPLUMUN, HUKUKUN VE SOSYOLOJİNİN DE ÖNEMLİ KONULARINDAN BİR TANESİDİR"

9bddadc1-2aef-49c5-b449-e3ce8b7afe44

PSİKOLOG/PSİKOTERAPİST EMİN KURTAY

Toplumun en sık karşılaştığı problemlerden birinin antisosyal kişilik bozukluğu olduğunu belirten Kurtay, kişilik bozukluğundaki tanısı hakkında bilgi vererek, "Antisosyal kişilik bozukluğu toplumun en önemli problemlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Antisosyal kişilik bozukluğu en çok bilinen ve kullanılan kişilik bozukluklarından bir tanesidir. Halk arasında kullanım adı olarak sosyopat, psikopat ya da asosyal gibi isimler verilse de bilimsel adı anti sosyal kişilik bozukluğudur. Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı da bütün kişilik bozukluklarında olduğu gibi 18 yaşında önce konulmaz. Ama 18 yaşından önce Antisosyal kişilik bozukluğunun belirtiler verdiğini görüyoruz. Bu yaş grubunda daha çok davranım bozukluğu olarak değerlendirilen bulgular hırsızlık, yalan söyleme, evden kaçma, arkadaşlarıyla kavgaya karışma, yangın çıkarma, hayvanları eziyet etme gibi bulgular erişkin döneme geçtikten sonra suç işleme yaptıklarını sorumluluğunu almama ve sürekli olarak bunları ders almayarak tekrarlama gibi davranışlarla Antisosyal kişilik bozukluğuna dönüşür ve bu şekilde de adlandırılır.  Dolayısıyla Antisosyal kişilik bozukluğu Sadece psikiyatri veya psikolojinin değil tüm toplumun, hukukun ve sosyolojinin de önemli konularından bir tanesidir." dedi.

Antisosyal kişilik bozukluğunun en önemli özelliklerinden bir tanesinin vicdan yokluğu olduğuna dikkat çeken Kurtay, "Akb (Antisosyal Kişilik Bozukluğu) ne kadar sık olduğunu bilmek şu anda mümkün değil yani öyle bir istatistiğimiz yok. Ama çevrenize baktığınız zaman çokta azımsanmayacak olduğunu görebilirsiniz. Akb'nin en önemli özelliklerinden bir tanesi vicdan yokluğu olarak adlandırılabilir. Yalan söyler, para çalar, dostlukları ve arkadaşlıkları kullanarak sömürebilir yine aile ilişkilerini kullanarak borç para alır ödemez, ödeyeceğini söyler, sürekli olarak bir kandırma bir dolandırma içinde olabilir kumar oynar borç yapar, aile ilişkilerinde insanlara zarar verici davranışlarda bulunabilir. Ama bütün bunlarda en önemli olan şey bunları yaptıktan sonra bunlar hakkında suçluluk duymaz herhangi bir sorumluluk hissetmez hep başkalarını suçlar yapılış nedeni, olarak ve genellikle de yaptığı şeylerin normal olduğu, yapılması gerektiğini savunur bunlarla ilgili herhangi bir şekilde özür dilemez geri adım atmaz yaptığı özür dilemeler pişmanlık gösterilir genellikle sahtedir." şeklinde konuştu.

"ÇABUK ÖFKELENDİĞİ İÇİN SIK KAVGALARA KARIŞIP KARŞI TARAFA ZARAR VERME GİBİ KENDİSİ DE ZARAR GÖREBİLİR"

Kurtay, "Kişilik bozukluğun sıklıkla karşılaşıldığı hal ve tavırlar hakkında da değinerek, "Bir yerde uzun süre kalamama başı boş gezme gibi nedenlerle sıklıkla başı belaya girer. Çabuk öfkelendiği için sık kavgalara karışıp karşı tarafa zarar verme gibi kendisi de zarar görebilir ama karşı tarafa zarar verdiği zaman herhangi bir sorumluluk veya vicdan azabı duymaz ve bunun son derece yapılması gereken bir davranış olduğunu savunur. Zaman zaman başkalarına eziyet etmekten hoşlandığı gibi kendine de eziyet etme davranışı sergileyebilmektedirler. Kendi vücudunu jiletle kesme veya kendi vücudunda sigara söndürme gibi davranışlarda bulunabilir. Aynı davranışı gücünün yettiği kişilere de uygulayabilir bazen bir baba olarak çocuğuna uygulayabilir ya da kendisinden daha güçsüz gördüğü kişilere de aynı şekilde eziyette bulunabilir ve bunların hiçbirinden herhangi bir sorumluluk duymaz. Alkol madde kullanımı kumar bağımlılığı gibi yakınmalar sıklıkla Antisosyal Kişilik Bozukluğu eşlik eder bu nedenle de düzenli bir işte çalışma çok mümkün olmaz düzenli bir işte çalışıp para kazanma yerine başkalarının kazançlarına el koyma ya da başkalarını çalıştırarak bunları harcamayı yeğlerler. Genellikle amb kullanımında bir işi çok sürdürmeleri mümkün olmaz ve sürekli olarak başkalarının üzerinden geçinme ve onların üzerinden para kazanırlar." ifadelerini aktardı.

Kurtay, "Akb her zaman bu kadar düzensiz olmaz, bazen daha düzenli normal hayatlarının akışında sürdürdükleri de olabiliyor yani düzenli bir işi olan, düzenli bir yere gidip gelen ve sizin çevresel koşullar olarak da çok olumsuz bulmadığınız kişilerde de akb olabilir. Daha sinsi olarak bunları o kadar belirgin yapmayıp ama yine toplum içinde başkalarına eziyet etme, başkalarının acılarından haz alma, başkalarının üzerinde hakimiyet sağlama gibi davranışlar bu çok düzgün hayat sürdürüyormuş gibi   görünen ak bozukluklarında sık rastlanabilir onun için dikkatli olmak gerekir. Akb oluş nedenler arasında ailesel yatkınlık önemlidir. Özellikle kız çocuklarında ailesel yatkınlığın etkisi çok daha fazladır. Ailesel yatkınlığın dışında ailesiz büyüme yani kontrolsüz bir ortamda büyüme yine tek ebeveynin çocuğu kontrol altına alamaması ya da alkol madde kullanımı ya da ağır bir patolojinin olduğu akb olan ebeveynin ile büyüme akb oluşmasında önemli bir etkendir." diye kaydetti.

Bireylerde oluşan kişilik bozukluğun zararlarına dikkat çeken Kurtay, "Akb diğer kişilik bozukluklarda olduğu gibi direk tedavi edilebilen bir süreç değildir ancak kişinin başkasına zarar verme tabi ki kendine de zarar verici davranışlarını kontrol etmeye yönelik disiplinli yaşam tarzları bazen etkili olabilmektedir dolayısıyla hastaneye yatırmak tedavi etmeye çalışmak sadece eş ek bulguları madde bağımlılığı, alkol kullanımı gibi ek bulguları tedavi etmek mümkün olabilmektedir. Akb sadece eğitimsiz ya da düşük sosyo ekonomi kişilerde görülmez yapılan çalışmalarda akb tüm toplumlarda arttığını göstermektedir. Bunun birtakım nedenleri vardır ve temel nedenlerinden bir tanesi de çocuk yetiştirme tarzıdır. Bütün dünya kendisine veya çevreye zarar veren herkesin kendisine borçlu olduğunu düşünen, herkesin onun için bir şeyler yapması gerekliliğine inanan, sorumluluk almayan, belli bir sorumluluğu üstlenmek istemeyen ve her şeyin ona sağlanması gerektiği düşüncesinde olan dolayısıyla herhangi bir emek sarf etmeden bir şeylere sahip olma isteği olan çocuk, genç ve erişkinlerde dolayısıyla artış olduğunda ve tüm toplumlarda akb nun yani psikopatlığın arttığına dikkat çekmekte ve bu konuda neler yapılabileceğini tartışmaktadır." şeklinde belirtti.

"HER İSTEDİĞİNİ ELDE EDEBİLME KOLAYLIĞINI SAĞLAMA ÇOCUĞA İLERİKİ YAŞAMINDA ZORLUKLAR GETİREBİLİR"

Ebeveynlerin çocuklarını yetiştirmekte dikkat etmesi gerekenler hakkında ifadelerini aktaran Kurtay, "Sevgi ve ilgi yoksunluğu içinde büyüyen çocuklar kadar artık aşırı ilgi, aşırı derecede maddi kaynakların sağlanması da aynı oranda akb geliştirmesinde etkili olur dolayısıyla çocuklarına sınır koymayan her türlü koşulu sağlayıp denetlemeyen, hiçbir sorumluluk almadan onları büyütmeye çalışan aileler sadece şımarık çocuk yetiştirmiyorlar aynı zamanda akb çocukları yetiştirme yollarını açıyorlar. Bu nedenle dikkatli olunası gerekiyor. Her istediğini elde edebilme kolaylığını sağlama çocuğa ileriki yaşamında zorluklar getirebilir. Akb olanların gerçekten otorite karşısında aşırı saygılı, aşırı itaatkâr gibi görünse de o otorite arkasını döndüğü anda kendinden daha güçsüz buldukları kişileri bazen fiziksel güçle bazen sadece sözlerle onları ezerek sömürmeye, onları yok etmeye yönelik davranışlarda bulunacaklardır. Görüldüğü gibi akb toplumlar içinde önemli bir sorundur. Akb çocuklar yetiştirmemek için dikkatli olmak gerekiyor tabi ki çevrenizdeki akb olanlardan ve artık erişkin yaşa gelmiş olanlardan da hatta kendi çocuğunuz bile olsa korunmak için bütün bu bilgileri bilmek ve kendiniz korumaya almak onları iyileştirme çabası göstermek yerine onları hala net sınırlar koymak ve önemli olan kendi yaşamınızı, kazancınızı, çevrenizi yaşam stilinizi korumak olduğunu da unutmamak gerekmektedir." ifadelerini kaydetti.

Editör: Ömer Abdurrahman Yavuz