Gaziantep'te Şahinbey Belediyesi'ne bağlı Bostancı Mektebi Kültür Evi'nde Antep İşi Nakış Sanatı kursuna gelen kadınlar hem sanat öğreniyor hem de yaptıkları nakışları satarak gelir elde ediyor. Günümüzde halen modernliğini koruyan Antep işi nakışlar yeni motiflerle dikkat çekiyor. Geçmişte genç kızların çeyizinde bulunan nakış sanatı günümüzde çanta, ayakkabı ve elbiselere işlenmesiyle göz alıcı bir tasarım oluşturuyor. Geçmişi geleceğe taşıyan “Antep işi” olarak bilinen iğne nakış, sabır, emek ve ustalık isteyen sanat kadınların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Antep işi nakış sanatını işleyen kadınlar bir araya gelip stres atarak ev ekonomilerine katkı sağladıklarını söyledi.
“AİLE EKONOMİMİZE ÖNEMLİ BİR DESTEK”
Mesleğe çok küçük yaşlarda başlayan Hülya Yeşil, “Ben 12-13 yaşlarındayken teyzemlerle başladım. Antep işi her yerde olmuyor. Bazı yerler var. Orada biraz öğrenmiştim. Sonra komşumuzda öğrendim. Oraya gittim öğrendim. Antep işini severek yapıyoruz. Aile ekonomimize önemli bir destek” dedi.
“HEM PARA KAZANIYORUZ, HEM DE AİLEMİZE DESTEK OLUYORUZ”
Belgin Kaplan, “Antep işi 101 teknikle yapılan, çeşitli kumaşlar üzerine yapılan çok zahmetli bir iştir. Her deliğe defalarca batıyorsunuz şu gördüğünüz deliklere. Defalarca batıyorsunuz çok zahmetli bir iştir ama çok güzeldir. Biz bunun kaybolmasını istemiyoruz. Gençler artık okuyorlar, böyle çok heves etmiyorlar bu işlere. Bizler son dönem sanki nakışçılarmış gibi gözüküyoruz ama bitmesini istemiyoruz yani. Bostancı Mektebi güzel bir tesisimiz var. Öğretmenlerimiz var, müdürümüz var. Daha çok arkadaşlarımız var. Terapi gibi oluyor bize burası. Hem para kazanıyoruz, hem de ailemize destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“İLMEK İLMEK DOKUNAN BİR NAKIŞ"
Antep işi nakışı diğer nakışlardan ayıran özelliklerini anlatan öğrenci Arzu Ümerveklioğlu, “Şahinbey Belediye Başkanımız Tahmazoğlu bize böyle bir imkan sundu. Burada arkadaşlarımızla daha değişik tekniklerle hocalarımız bize yardımcı oluyor. Farklı şeyler yapıyoruz. Çantalar yapıyoruz, oda takımları yapıyoruz. Ayakkabılara kadar yaptık. Değişik sabahlıklar, gecelikler. Her türlü şeye uyguluyoruz yani Antep işini. Değişik kumaşlardan, değişik renklerden, işlerden, ipekten, tutun da her türlü kumaşa, nakışlar yapıyoruz. Çok emek göstermemiz gereken bir şey. Bir deliğe sekiz defa batılan bir nakış. İlmek ilmek dokunuyor yani. Bayağı uzun zaman alıyor. Bir oda takımı bir buçuk sene ile iki sene arasında bir sürede yapılıyor. Her türlü şekil, çiçek, motif, her türlü şey yapıyoruz. Biz daha önce farklı birkaç teknik biliyorduk. Buraya geldikten sonra farklı farklı teknikler de öğrendik” şeklinde konuştu.
“ÖĞRENCİ OLARAK BAŞLADIM ÖĞRETİCİ OLDUM”
Öğrenci olarak başladığı kursta öğretmen olarak devam eden kurs öğretmeni Neşe Karaoğlu, “Buraya öğrenci olarak başladım. Benim el sanatlarında da merakım vardı. Orada Antep işini çok seviyordum zaten önceden. İşlemeye, öğrenmeye başladım. Sabırla yapılır. Benim de çok merakım vardı. Hepimizin çeyizinde de var zaten. Anteplilerin biliyorsunuz olmazsa olmazıdır Antep işi. Öyle başladım. Öğrenciyken daha öğrenme hevesiyle devam ediyorsun. Üretmeyi seviyorum. Böyle başlayıp öğreticiliğe geçtim. Kendim tek başıma bir şeyler yapıyordum. Şimdi öğrencilerim var. Kafamda oluşturduğum bir obje, bir motifi bunları işlemeye dökebiliyorum” diye konuştu.