Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı düzenlendi.

Ankara’da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na AK Parti Gaziantep Teşkilatı tam kadro katılım sağlandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleşen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na yerel seçimler öncesinde Murat Çetin’in istifasının ardından İl Başkan Vekilliği görevini başarıyla yürüten AK Parti Gaziantep İl Başkan Vekili Murat Şerbetçi ile Ak Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep İl Kadın Kolları Başkanı Feray Yılmaz ve AK Parti Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Durmuş katıldı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

2024 senesinin bu ilk Genişletilmiş İL Başkanları Toplantısı'nda siz dava ve yol arkadaşlarımla olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İl başkanları toplantımızın sonuncusunu 30 Kasım tarihinde yapmış, 31 Mart seçimleriyle ilgili ön hazırlıklarımızı değerlendirmiştik. Kampanya döneminde il ziyaretlerimiz vesilesiyle sizlerle görüştük, yakın istişare halinde olduk. Ziyaret ettiğimiz 52 ilimizde halkımızın nabzını tutmanın yanı sıra seçim çalışmalarını da sahada bizzat görme fırsatı bulduk.

Yine bu ara dönemde seçim işleri başkanlıkları ve seçim koordinasyon merkezi temsilcilerimizle bir araya geldik. 31 Mart seçim çalışmalarımızı çok yoğun bir şekilde devam ettirirken teşkilatlarımızla irtibatımızı daima üst seviyede tuttuk. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri, rekabet seviyesi yüksek bir atmosferde demokrasi şöleni havasında gerçekleşti. Bölücü örgüt uzantılarının seçmeni baskı altına alma girişimleri dışında ülkemiz genelinde sandığa gölge düşürecek hiçbir olay yaşanmadı.

Seçim öncesinde hatırlayacağınız üzere çok farklı kampanyalar vardı. Bu son seçim olacak kehanetinden ekonomiyle ilgili piyasaya sürülen tezvirata kadar pek çok algı operasyonuna maruz kaldık. Bunların hepsini boşa çıkardık. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca propagandaya rağmen 85 milyon olarak sandığın gücünü ortaya koyduk. Türkiye'nin demokrasi standardının nereden nereye geldiğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdik.

Burada öncelikle bir hususun altını çizerek ifade etmek istiyorum. Demokrasi asla ve asla sıfır toplamlı bir oyun değildir. Demokrasinin kazandığı bir yerde kaybeden olmaz. Sandığın itibarının arttığı bir denklemde galip 85 milyonun tamamıdır. Sivil siyaseti güçlendiren her sonuç, Türk demokrasisinin istikbali adına eşsiz bir başarıdır. Bakınız biz 75 yıllık çok partili demokrasi hayatına 2 darbe, 2 muhtıra, 2 darbe girişimi sığdırmış bir milletiz. Neredeyse her 10 yılda bir demokrasimiz vesayet odaklarının saldırısına uğradı. En son 15 Temmuz'da 253 insanımızın canı pahasına tarihimizin en alçak darbe teşebbüsünü püskürttük.

Bunların haricinde milli iradeyi gasp etmeye yönelik gizli açık daha nice girişimle karşılaştık. Vesayet odaklarının asla uyumadığını, asla pes etmediğini, uygun ortam ve fırsat kolladığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Son yıllarda FETÖ'cülerin ve marjinal yapıların da propagandasıyla bazı toplum kesimlerinde çok partili demokrasiye ve sandığa karşı istifhamların zemin bulmaya başladığını görüyorum. Gerek 14 Mayıs seçimleri gerekse 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri, demokrasi düşmanları tarafından körüklenen bu algıyı yerle bir etmiştir. 14 Mayıs seçimlerinde, Cumhurbaşkanı seçimi yüzde 0,5 farkla ikinci tura kalırken, 31 Mart seçimlerinde milli irade farklı şekilde tecelli etmiştir.

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak her iki seçim sonucunu da büyük bir olgunlukla karşıladık, milletin iradesini öpüp başımızın üstüne koyduk. Sandık sonuçlarından dolayı milleti suçlama, kabahati millete atma gibi yollara tevessül etmedik. Nitekim 14 Mayıs'la ortaya çıkan belirsizlik, 28 Mayıs seçimleriyle giderildi, millet yasamada olduğu gibi ülke idaresinde de mührü bize takdim etti, Cumhur İttifakı'nı açık ara lider yaptı.

31 Mart Yerel Yönetimler seçimlerinde yine milletimizin takdiriyle Türkiye haritası daha fazla renge boyandı. 2019 seçimlerine göre daha çok sayıda siyasi parti, il, ilçe ve belde düzeyinde belediye başkanlığı kazandı. Bu tablo karşısında başkaları gibi 14 Mayıs gecesi sahnelenen öndeyiz müsamerelerine başvurmadık. Parti olarak her ne kadar hedeflerimizin uzağında kalsak da 31 Mart seçim sonuçlarını müspet karşıladık. Bizim için önemli olan Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin kazanmasıdır. Biz siyaseti önce milletim, önce memleketim şiarıyla yapıyoruz.

Sandığın itibarına itibar katan her neticeyi, partimizin oyları ne olursa olsun Türkiye'nin 75 yıllık çok partili demokrasi mücadelesinde aşılmış yeni bir eşik olarak görüyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın olgun duruşu, 31 Mart sonrasında siyasetin genel havasını da değiştirmiştir. Siyasi atmosferde oluşan yumuşama ikliminde siyasetçilerin mesajları kadar toplumda siyaset kurumuna yönelik güvenin artmasının da önemli payı vardır.

Bu iklimin geçici bir bahar esintisi değil, Türk siyasetinin hakim karakteri haline gelmesini ümit ediyoruz. Samimiyetimizi ve yapıcı tavrımızı bugüne kadar muhafaza ettik, Türkiye'yi partiler arasındaki gerilim hattına mahkum etmek isteyenlerin, başta 1 Mayıs olmak üzere çeşitli oyunlarına gelmedik. Muhalefetteki muhataplarımızın da dirayetli davrandığını görüyor, bundan da ülkemiz siyaseti adına memnuniyet duyuyoruz. Siyasetçilerin sorumluluk bilinciyle hareket ederek bundan sonra sandığın itibarına gölge düşürecek, sivil siyasete güveni sarsacak beyanlardan uzak duracaklarına inanıyorum. Bu seçimlerde sandığa giderek oyunu kullanan vatandaşlarımın her birine demokrasiye ev milli iradenin üstünlüğüne olan bağlılıkları sebebiyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Siz kurmay kadromuzun nezdinde teşkilatımızın her bir mensubuna, her bir dava arkadaşıma 31 Mart seçimleri dönemi boyunca gösterdiğiniz gayretler dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum.

Tüm bunları söylerken 31 Mart seçim sonuçlarını da göz ardı etmiyoruz. Sonuçlara dair kapsamlı iç muhasebemizi partimizin yetkili organlarında yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Bugüne kadar Merkez Yürütme Kurulumuzla, Merkez Karar ve Yönetim Kurlumuzla, AK Parti Meclis grubumuzla, fikirlerine kıymet verdiğimiz dostlarımızla, kanaat önderlerimizle, partimizde daha önce görev almış yol ve dava arkadaşlarımızla, siyaset bilimci akademisyen ve sivil toplum temsilcileriyle farklı vesilelerle bir araya geldik, görüştük, konuştuk, düşüncelerini aldık. Bugün de il başkanlarımız ve teşkilat kademelerimizin diğer mensuplarıyla bir aradayız. İnşallah istişare halkamızı genişletmeye devam edeceğiz. Son merkez yürütme kurulu toplantımızda geleneksel istişare kampımızı çok yakın bir tarihte toplama kararı aldık. Önce milletvekillerimizle, ardından da inşallah belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Komplekse kapılmadan, eleştirilere kulaklarımızı asla tıkamadan bu süreci büyük bir özgüven ve şeffaflıkla yönetiyoruz.

Bir defa şu gerçeğin gayet farkındayız. Hata değil, yanlışta ısrar etmek kaybettirir. Siyasetin inişli çıkışlı serencamında esas mesele hep istikamet üzerinde kalabilmektir. Nereden geldiğinizi unutmazsanız, hedeflerinizden de kopmazsınız. Bakınız biz siyasi hayatımız boyunca elde ettiğimiz her başarıyı, zaferle bitirdiğimiz her mücadeleyi önce Allah'ın yardımına, sonra da milletimizin desteğine, duasına ve yanımızda olmasına borçluyuz. Her zaman söylediğimiz gibi AK Parti, milletin kurduğu, tabelasını milletin astığı, siyaseti daima millet için ve milletle birlikte yapmış bir partidir. Siyasette rotamızı bugüne kadar hep milletimiz çizdi. Biz de milletin belirlediği yoldan hiçbir zaman sapmadık. İstişarelerimizi milletimizle yaptık. Derdimizi milletimize anlattık, sorunlarımıza milletimizle birlikte çözüm aradık. Başarılarımızın sevincini yine milletimizle paylaştık. İhtiyaç duyduğumuzda her zaman milletimizi yanımızda bulduk.

Millet bize bakınca kendini gördü, kendi meselelerini gördü ama aynı sıkıntılarına çözüm üretecek güçlü bir irade gördü. Toplumumuzun farklı kesimleriyle gönül köprülerimizi sağlam tuttuğumuz için bugünlere kadar alnımızın akıyla gelebildik. Ne teşkilatlarımızın ne belediyelerimizin ne de gönlümüzün kapılarını milletimize hiçbir zaman kapatmadık. Bugün bir kez daha açık ve net söylemek istiyorum. AK Parti milletin partisidir ve inşallah ebediyen öyle kalacaktır.

Yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan rızık peşinde koşan çiftçilerin, helal lokmasına haram bulaştırmayan esnafın, tüccarın, sanayicinin, vatanımız uğruna gözünü kırpmadan şehadete koşan kahramanların, Türkiye'nin aydınlık yarınlarının teminatı olan gençlerimizin, ellerini değdirdikleri her yeri güzelleştiren, bereketlendiren kadınlarımızın, ülkemizin başarılarını kendi başarıları olarak gören tüm mazlumların velhasıl hangi kökene, hayat tarzına, görüşe mensup olursa olsun büyük ve güçlü Türkiye sevdalısı her bir yüreğin partisi olmayı sürdüreceğiz. Milletle kurduğumuz gönül köprülerini kimse yıkamaz ve yıkamayacaktır.

Muhabir: Bahri Uçar