Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Durmuşlar, diş etlerinde, dilde, yanaklarda ve dudaklarda oluşabilen ağrılı yaraların ve iltihaplanmaların, genellikle rahatsız edici ve ağrılı olduğunu, ancak doğru tedaviyle başarılı bir şekilde yönetilebileceğini belirtti.

Ağız içi lezyonlarının, bazen basit bir ağız hijyeninin yetersizliğinden ya da bazı hastalıklardan kaynaklandığını vurgulayan Durmuşlar, "Erken tedavi edilmediği takdirde bu lezyonlar daha büyük sağlık sorunlarına dönüşebilir." uyarısında bulundu.

Ağız içi lezyonlarının, ağız hijyeninin eksikliği, travmalar, viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabileceğini belirten Durmuşlar, sorunun erken teşhis ve tedavisinin ne denli önemli olduğunu vurguladı.

Durmuşlar, "Uzun süre geçmeyen, şiddetli ağrılı ya da büyüyen lezyonlar, mutlaka bir diş hekimi veya uzman tarafından değerlendirilmelidir" ifadesini kullandı.

Ağız içi lezyonlarının tedavi seçeneklerinin, lezyonun türüne ve nedenine göre değişiklik gösterdiğini kaydeden Durmuşlar, doğru tanı ve tedavi ile bu tür lezyonların, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açmadan yönetilebileceğini aktardı.

Durmuşlar, yetersiz ağız hijyeninin yanı sıra tütün ve alkol kullanımının, ağız içi lezyonların oluşumuna zemin hazırladığına da vurgulayarak, bu durumların tedavi sürecini olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.

Ağız içi lezyonların tedavisinde, ağız hijyeninin iyileştirilmesi, topikal tedaviler, antibiyotik ve antifungal tedaviler ile gerekirse cerrahi müdahalelerin uygulanabileceğine dikkati çeken Durmuşlar, "Erken tedavi ile ağız içi sorunlar kolayca kontrol altına alınabilir ve daha büyük sağlık risklerinin önüne geçilebilir." açıklamasında bulundu.

Kaynak: AA