Enflasyonun Önüne Geçilmeli
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Ali Arpat, “Ülkemizde enflasyon yüksek olduğu için açlık ve yoksulluk sınırı da yukarıya doğru tırmanıyor. O nedenle enflasyonu yükselten argümanların bir an önce önüne geçilmeli” dedi.
Asgari Ücret Açlık Sınırı Altında Kaldı
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, 2024’ün ilk açlık ve yoksulluk sınırı araştırma sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre açlık sınırı Ocak’ta bir önceki aya göre 959 lira artışla 17 bin 442 liraya yükselirken, yoksulluk sınırı da önceki aya göre bin 658 lira yükselişle 48 bin 495 liraya çıktı.
Türkiye’de Algı Ve Gerçek Olmak Üzere İki Değer Var
“Türkiye’de algı ve gerçek olmak üzere iki değer var. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamalar algıdır. ENAG gibi bağımsız kuruluşların açıkladığı rakamlara göre enflasyon yüzde 130 dolaylarında. Birleşik Kamu Ar’da enflasyonun yüzde 130 olduğunu belirtti. Ülkemizde enflasyon rakamları bu seviyelerde iken açlık ve yoksulluk sınırı da yukarıya doğru tırmanıyor” tespitinde bulundu.
Maaşlar Cebe Girmeden Buhar Olup Uçtu
Maaşların cebe girmeden buhar olup uçtuğuna dikkat çeken Arpat, “Zamlı maaşlar şubat ayında ödenecek ama ocak ayının ilk günlerinde ürünlere yapılan zamları hissettik. Memurlara ise yüzde 49,5 oranında zam verildi. Oysa bu zam oranının yüzde 35’i 2023 yılında verilmesi gerekiyordu, ancak 2024 yılına devredildi. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 65, ancak memurlara bu şekilde bir zam verilecek. Bu akıl tutulmasından başka bir durum ile izah edilemez” ifadelerini kullandı.
Yerinde Üretim Çok Önemli Bir Konu
Türkiye’de enflasyonu belirleyen faktörlerin başında akaryakıt zamları geldiğini sözlerine ekleyen Arpat, “Akaryakıta zam geldiğinde A’dan Z’ye tüm ürünlere de zam geliyor. Çünkü ülkemizde taşımacılığın yüzde 90’ı kara yoluyla yapılıyor. O yüzden mazota zam geldiğinde ister istemez diğer ürünlerde bundan nasibini alıyor. Bu da enflasyonu tetikliyor, yükselmesine neden oluyor. Dolayısıyla enflasyonun yükselmesini tetikleyen nedenlerin ortadan kaldırılması lazım. Ayrıca yerinde üretim çok önemli bir konu. Geçmiş yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Hangi bölgede veya şehirde hangi ürün üretilecek, neler yapılacak, bunların hepsine bu teşkilat karar verirdi. Oysa bugün aynısı söz konusu değil. Bu plansızlığın bir sonucu” şeklinde konuştu