Son zamanlarda, coronavirüs aşılarının kalp sağlığı üzerindeki etkileri hakkında birçok tartışma yaşanıyor. Özellikle sosyal medyada dolaşan iddialar, aşıların kalp krizi riskini artırıp artırmadığı konusunda endişeleri arttırıyor. Ancak bu iddialara yanıt niteliğinde, 20 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir bilimsel araştırmanın sonuçları açıklandı.
CORONAVİRÜS AŞISI KALBİ KORUYOR MU, YOKSA KALP KRİZLERİNİ Mİ ARTIRIYOR?
Coronavirüs aşılarının kalp hastalıklarına olası etkisi sosyal medyada tartışılmaya devam ediyor. Bu iddialara yanıt niteliğinde 20 milyon kişinin incelendiği bir bilimsel çalışma yayınlandı. Coronavirüs aşısı olduktan sonra hastalığı geçirenlerde kalp hastalıkları ve pıhtı riskinin daha az olduğu ortaya koyuldu.
Covid-19 aşılarının, coronavirüs hastalığının neden olduğu kalp hastalıkları ve pıhtı riskini azalttığı ortaya çıktı.
Kapsamlı çalışma saygın bilim dergilerinden Heart'ta yayınlandı.
İngiltere, İspanya ve Estonya'dan araştırmaya katılan 20 milyon kişi bir yıl boyunca takip edildi.
Hastalığı geçiren aşı olmuş kişilerde 3 ila 6 ay sonra kalp yetmezliği riski aşılanmamış kişilere göre yüzde 39, damarlarda pıhtı riski yüzde 47 düşük çıktı.
Uzmanlara göre, bu yayın coronavirüs aşılarının kalp krizlerini artırdığına dair iddialara da yanıt niteliğinde.
Aşının bu hastalıklara karşı riski azaltmasının nedeninin, aşının coronavirüs enfeksiyonunun şiddetini azaltmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
COVİD-19 AŞISI OLANLARDA KALP RİSKİ DAHA AZ
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, çalışmayı "aşılanmış kişiler covide tekrar yakalandıklarında kardiyolojiye ait komplikasyonların ve trombo embolik olayların aşılanmamış olarak yakalanan kişilere oranla çok daha az olduğunu gösteren oldukça geniş bir çalışma" olarak tanımladı.
Aşı olanlarda hem kalp krizi hem de beyne ve akciğer pıhtı atması gibi olaylaın çok az görüldüğünü ifade eden Özdemir, "Bu etkiler aynı zamanda hastalığın en etkin olduğu dönemde öldürücü olduğu dönemde aşının etkisinin ortaya çıktığı görülüyor." dedi.
Aşının daima koruyucu, hastalığın etkisini ve komplikasyonlarını önleyici, hayat kurtarıcı bir araç olduğunu ifade eden Özdemir, "180 gün sonra kronik döneme bakıldığında bu etkilerin yine devam ettiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
