Osmanlı Cihan Devleti’nin son sarayı olan Yıldız Sarayı, Sultan 3. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yaptırıldı. Saray asıl önemini ise Sultan 2. Abdülhamid döneminde kazandı. Sultan 2. Abdülhamid, 30 yıl boyunca devleti Yıldız Sarayı’ndan yönetti ve ikametgah olarak kullandı. Yıldız Sarayı kompleksi, Sultan 2. Abdülhamid’in 1909’da tahttan indirilmesiyle önemini yitirdi. 33 yılın ardından Sultan 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesini fırsat bilen Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun içindeki kişiler tarafından Yıldız Sarayı yağmalandı. Kuşhanedeki papağanlar ve Sultan Abdülhamid’e hediye edilen silahlar paylaşıldı. Öte yandan, altından yapılan saltanat arabasını da parçaladıkları öğrenildi. Abdülhamit Han’ın özel eşyaları ve koleksiyonu Yıldız Sarayı baskınında yağmalanarak kıymetli mücevherler saraydan çalındı. Son Osmanlı padişahı Sultan 6. Mehmed Vahdeddin döneminde de saray bir süre kullanırken, 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla kapılarını tümüyle dış dünyaya kapattı.

YILDIZ SARAYI’NDA ‘MİLLİ SARAYLAR’ DÖNEMİ

Yıldız Sarayı, 1924’te Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edildi ve 1946’dan itibaren uzunca dönem "Harp Akademileri" olarak kullanıldı. Kültür Bakanlığı çatısı altında 1978’de hizmet veren kompleks, 2015’te Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Milli Saraylara 2018’de devredilen saray, aynı yıl restorasyona alındı. Tarihte derin izler bırakan olayların tanığı olan Yıldız Sarayı’nda, 6 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları tamamlandı. Sultan 3. Selim zamanında yaptırılan ve Sultan 2. Abdülhamid zamanında genişletilerek devlet sarayı haline getirilen Yıldız Sarayı tamamlanan restorasyonun ardından ziyaretçilere açılıyor. 100 yılın ardından “Büyük Mabeyn Köşkü" , "Çit Kasrı", "Küçük Mabeyn Köşkü" ve "Harem Dairesi" başta olmak üzere birçok yapı, tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacak. Saray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 19 Temmuz Cuma günü müze olarak açılacak.

“YILDIZ SARAYI, OSMANLI CİHAN DEVLETİ’NİN İDARE EDİLDİĞİ EN SON SARAYDIR”

Yıldız Sarayı’nın tarihini anlatan İstanbul Topkapı Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Pazan,“Yıldız Sarayı’nın en dış bölümündeki Yıldız Camii’nin önündeyiz. 6 yıldır restorasyon nedeniyle kapalı olan Yıldız Sarayı’nın, Cuma günü belli bölümleri ve daha önce ziyarete açık olmayan bölümleri halka açık hale gelecek. Halkımız, Yıldız Sarayı’nı ziyaret edebilecek. Yıldız Sarayı, Osmanlı Cihan Devleti’nin idare edildiği en son saraydır. Sultan 2. Abdülhamid 33 yıllık saltanatı süresince, 30 yıl Osmanlı Devleti’ni burada idare etmiştir. Devletin burada idare edilmesinin şöyle bir özelliği var; Yıldız Sarayı ön plana çıktı. Sadrazam yani Bab-ı Ali dediğimiz Osmanlı Hükümeti ikinci planda kaldı. O bakımdan Sultan 2. Abdülhamid’i mutlakıyet idaresiyle yönetti diye tenkit ederler. 30 yıl bu şekilde davranmıştır. Önce Dolmabahçe Sarayı’nda ikamet etti. Daha sonra burayı yaptırdı. Hatta önünde bulunduğumuz Yıldız Camii’nin o zaman ismi Hamidiye Camii’ydi. Yaptırdıktan sonra 22 yıl Cuma namazını burada kılmıştır” ifadelerini kullandı.

“SULTAN ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE EN GENİŞ HALİ OLAN 500 BİN METREKAREYE ULAŞTI”

Yıldız Sarayı’nın çok büyük bir kompleks olduğunu belirten Pazan, “Tarihi de Kanuni Sultan Süleyman zamanına ulaşır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde padişahın avlandığı bölgelerden birisidir. İstanbul’un çok çeşitli yerlerinde padişahın avlanması için korular vardı. Sultan 1. Ahmet zamanında burası resmi olarak has bahçeler arasına dahil edildi. Yine İstanbul’da padişahların gezinti yaptıkları has bahçeler vardı. 18. yüzyılın başlarında ise Sultan 3. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için buraya bir köşk yaptırdı. Sultan 2. Mahmut tarafından Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmialem Valide Sultan için bir köşk daha yapıldı. Sultan Abdülmecid köşkü tamir etti, yenileştirdi. Rivayete göre, Yıldız Hanım isimli bir gözdesini oraya yerleştirmişti. Yıldız ismi o köşkten geliyor. Daha sonraki dönemlerde yerleşim yeri olarak pek kullanılmadı. Sahildeki sarayların arka planında bir koru olarak kaldı. Sultan 2. Abdülhamid tahta geçtikten sonra Dolmabahçe Sarayı’nda kalmayı arzu etmedi. Yıldız Sarayı’nı tercih etti ve 30 yıl burada ikamet etti. Bu bölge en geniş hali olan 500 dönüme Sultan Abdülhamid döneminde ulaştı. Yüzden fazla köşk, kasır, mutfak, her türlü müştemilat, çok çeşitli binalar bir anda yapılmamıştır. Dolmabahçe, Beylerbeyi Saraylarından farkı, Topkapı Sarayı gibi Türk usulü ve zaman içinde genişleyen bir yapıya sahiptir. Sultan Abdülaziz Malta Köşkü, Çadır Köşkü ve Şale Köşkü’nü yaptırmıştır. Sultan 2. Abdülhamid döneminde diğer bölümler peyderpey ilave edilmiştir. Bu binaların dışında büyük bir koru alanı var. Şu an halka açık Yıldız Parkı olarak geçiyor” şeklinde konuştu.

“SULTAN 2. ABDÜLHAMİD TAHTTAN İNDİRİLDİĞİNDE ARZU EDİLMEYEN OLAYLAR MEYDANA GELDİ”

Yıldız Sarayı’nın tarih boyunca bazı olumsuz vakalara da şahit olduğunu dile getiren İbrahim Pazan, “Sultan 2. Abdülhamid 27 Nisan 1909 yılında tahttan indirilirken, arzu edilmeyen olaylar meydana geldi. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu dediğimiz düzenli birliklerin yanında çok sayıda Bulgar, Sırp, Arnavut komitecilerin, çapulcuların oluşturduğu bir güruh da geldi. 33 yıl sonra bir padişah tahttan indirildi. O hengamede bir takım yağmacılık olayının olduğu kayıtlarda var. Ancak kütüphane kurtarılmış. Hayvanat bahçesinde kuşhanedeki papağanları bile çapulcular paylaşmış. Silah müzesindeki çok değerli, padişaha hediye edilen silahları kapışmışlar. Altın saltanat arabasını bile parçalayıp götürdükleri söyleniyor. Sultan Abdülhamit Han’ın özel eşyaları ve koleksiyonu Yıldız Sarayı baskınında yağmalanarak kıymetli mücevherler saraydan çalındı. Padişah tahttan indirildikten sonra burası hükümet merkezi olmaktan çıktı. Yıldız Sarayı’nın eşyaları çok çeşitli yerlere dağıldı. Halkımız 30 sene Osmanlı Devleti’nin idare edildiği son saray manzumesinin görülmemiş yerlerini görecekler” diye konuştu.

Kaynak: İHA